|
Türkiye yol ayrımında

Türkiye derin ve çok boyutlu bir saldırı altında. Ülkenin en gizli sırlarının, olası harekat planlarının sosyal medya mecraları aracılığı ile dünyaya servis eden bir örgüt ile karşı karşıyayız. Devletin tüm kurumlarının varlığını tehdit eden bu yapının bir an önce temizlenmesi gündemin ilk maddesi olmak zorunda. Buna yönelik bir kararın geçtiğimiz Şubat ayında yapılan MGK"da alındığını da biliyoruz. Böylesi bir yapı sadece devletin varlığı için değil, demokrasinin işlerliği için de bir tehdit. Siyaseti, devletin kurumlarını tahakküm ve tehdit etmek üzere kurgulanmış böylesi bir yapıya açık ki hiçbir demokratik ülkede izin verilemez. Dün yayınlanan ve direk olarak Türkiye"nin ulusal çıkarlarını hedef alan, devletin olağan işleme sürecini, yorum eklemeleri ile servis eden bu örgüt, Dışişleri Bakanı Davutoğlu"nun da açık şekilde ifade ettiği gibi, "Türkiye karşı savaş açmıştır."

Paralel yapının 17 Aralık"ta başlattığı saldırının, yolsuzluk kılıfı altında, Yeni Türkiye"ye karşı olduğu dün teyid edildi. Tabii ki bu gören gözler ve berrak zihinler için geçerlidir. Yoksa dün devletin tüm sırları ortaya saçılır, bireyler olarak hepimizin güvenliği tehlike altına atılırken, hala daha Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve kurumlarını suçlamaya çalışanlardan böylesi bir feraset beklemek oldukça naif.

Devlete sızmış ve tüm kurumları içerden çürütmeye başlamış bir paralel yapının varlığını ve faaliyetlerini görmeden sadece AK Parti karşıtlığı ve eski Türkiye özlemiyle, sosyal medya, görsel ve yazılı medyadan öfke kusanlar, gün gelir içine düştükleri hatanın farkına varırlar mı? Böylesi bir dileğin nafile olduğu görülüyor. Sorsanız en vatansever en devletçi yayın organı olan bir kurumu temsil eden akıl, içine düştüğü çamurun farkına varamayacak kadar bir öfke nöbetine girmiş. AK Parti ve Yeni Türkiye nefreti, eski rejim bekçilerinin sağlıklı düşünme yetisinin önüne geçti.

Açıktır ki, dün yayınlanan kayıtlardan sonra, Türkiye bir yol ayrımındadır. "Önce Türkiye" diyen her kesimin paralel yapıyla mücadelede AK Parti hükümetine destek olması gerekiyor. Olmasa bile köstek olmaması beklenmeli. Söz konusu olan bin yıldır bu topraklardaki varlığımızın bekası sorunudur. Paralel yapı sınır tanımayan saldırısı ile tüm medeniyet birikimimizi, devlet geleneğimizi, emekleme safhasından yürüme safhasına geçmiş demokrasimizi tehdit etmekte. Bireyler olarak her birimizin özgürlük alanı da tehdit altında. Devletin en derin sırlarını dinleyen ve bunu fütursuzca servis eden bir yapının, bireysel özgürlüklerle ilgili hiçbir kaygısı olmadığı açık.

Paralel yapı devlet hafızasına düşman olarak kodlandı. Bu yapıyla işbirliği içinde olan herhangi bir kurum ve kimse de, devlet yetkililerinin açıklamasına bakılırsa, aynı kodun muhatabı olacak. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekasına yapılan bu saldırı elbette cevapsız kalamaz. 21. Yüzyılın alacağı şekil çevremizde belirlenirken, dışarıda, birçok ulusal güvenlik tehdidi gündeme gelmişken, Türkiye"yi içine kapatacak ve dışarıya karşı zayıflatacak hamlelere girişen ihanet şebekesi en sert cevabı almalı. Unutmayalım tek bir Türkiye var ve onu korumak hepimizin görevi. Türkiye"ye ilişkin tüm inançlarımıza yapılan bu saldırının püskürtülmesi hepimizin önceliğidir. 30 Mart"ta sandığa bu sorumluluğa sahip olarak gideceğiz.

10 yıl önce
Türkiye yol ayrımında
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler