|
Elde bahar, evde kış

Katarlı genç şair Muhammed Ibn al-Dheeb Al-Ajami geçtiğimiz Perşembe günü ''bahar rüzgarlı'' bir şiir okuduğu için ömür boyu hapse mahkûm edildi. Katarlı yetkililer 36 yaşındaki genç şairin okuduğu, ''Tunus Yasemini'' isimli şiirin, Katar Emiri Hamad Al-Thani''ye hakaret ve ülkede rejimi devirmek üzere kışkırtıcı nitelikte sözler içerdiğini iddia ettiler. Şiirde geçen ibare ise şuydu: ''Biz, baskıcı rejimlerin karşısında birer Tunusuz''…

Al-Ajami aslında geçen sene tutuklando. Tutuklu kaldığı bir sene boyunca ne Al-Ajami kendini savunabilmiş, ne de avukatı onu. Hatta genç şair ailesinden kimseyle görüştürülmemiş bile! Avukatıysa temyize gitmek istediğini söylüyor.

Ekim ayında İnsan Hakları İzleme Örgütü Katar''da ''ifade özgürlüğünde çifte standart'' oluşunu eleştirmişti. Hatta Katar''ı ve komşu ülkelerini eleştirenlerin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısına onay vermemesi hususunda Al-Thani''yi uyarmıştı. Belki de bu uyarı gelmeseydi Al-Ajami idam edilmiş bile olabilirdi!

Bu ay belki de tüm Körfez ülkelerinin gündeminde ''ifade özgürlüğüyle mücadele'' vardı. Kasım ayı başlarında Kuveyt''te de Twitter üzerinden Emir''e hakaret ettiği gerekçesiyle dört kişi tutuklandı. Birleşik Arap Emirlikleri de saldırgan bir dil kullananların tutuklanmasına izin veren genel bir internet yönetmeliği çıkardı. Saldırı dili ''liderlere hakaret ve gösteri yapma çağrısında bulunmak'' gibi büyük günahları kapsıyor!

Geçtiğimiz yıl da Bahreyn Krallığı, protestolarla bağlantılı olduğu düşünülen şüphelilerin serbest kalması için af çıkarmıştı. Bu şüphelilerin arasında okuduğu bir şiir yüzünden bir yıl hapis yatan Ayat Al-Qurmezi isimli 20 yaşındaki genç kadın da vardı. Al-Qurmezi ise Pearl Meydanı''nda okuduğu şiirde hükümetin Sünni, monarşik düzene karşı ayaklanan Şii grubu bastırma şeklini eleştirmişti.

Bu ne yaman çelişkidir ki kendi ülkesinde ifade özgürlüğüne bu denli sert tepkiler veren Katar Emiri, diğer Arap ülkelerinde devrimin bir numaralı destekçisi olageldi. Arap baharı ve devrimlerin kamuoyuyla paylaşılmasında Katar''ı Katar yapan medya kuruluşu Al Jazeera''nin büyük payı oldu. Al Jazeera, devrimi o kadar destekliyordu ki bunun için basın etiğini zorladığı anlar oldu, zorlama haberler bile yaptı.


Yine ne yaman çelişkidir ki son yirmi aydır Suriye''de devam eden kanlı iç mücadelede Katar, Suriye rejimine karşı muhalefeti kayıtsız şartsız destekledi. Rejimin gitmesi için var gücünü kullandı ve kullanıyor. Ama Emir Al-Thani, kendi ülkesinde en ufak bir eleştiriye tahammül edemiyor. Zira Katar gibi yeni ve ''butik'' ülkelerde, köklü demokrasi ve devlet anlayışı olmadığından sosyal aktivizm de yok. Dolayısıyla muhalefete tahammül de…

Monarşide bahar olmaz

Çelişkiler sadece bunlarla sınırlı değil. Uzun zamandır Ürdün''de de gösterilerin arttığını biliyoruz. Salı gününden itibaren IMF''nin 2 milyar dolarlık krediyi onaylamak için öngördüğü akaryakıt sübvansiyon kesintilerine büyük tepkiler geldi.

Buna karşılık, geçtiğimiz Çarşamba günü, Ürdün Başbakanı Abdullah Ensour, Suudi Arabistan''ın Ürdün''e 800 milyon dolar yardım yapacağını duyurdu. Suudi Arabistan söz konusu 800 milyon doların 487 milyon dolarını enerji ve su projelerine, 300 milyon dolarını ise alt yapı projelerine yatıracak. Yani projeler Ürdün''ün kalkınma ve gelişmesine yönelik olacak.

Diğer taraftan Kuveyt Ürdün''deki projelerin finansmanı için bu sene 125 milyon dolar verecek. Zaten öncesinde kalkınma yardımı olarak 250 milyon dolar vermişti.

Ve gelelim Katar''a… Ensour, Katar ile de 1,2 milyar dolara kadar proje finansmanı sağlayacağına dair mutabakat zaptı imzalandığını belirtti.

Ürdün''ün bütçe açığı yıllık bazda 3 milyar doları aşıyor. Bu da gayri safi milli hâsılasının yüzde 11''ine denk geliyor. Düşünsenize bütçe açığıyla cebelleşen Ürdün, her sene IMF''den 2 milyar dolar kredi alabilmek için kendi bankalarından borç almak zorunda kalıyormuş! Devlet içindeki yolsuzlukların da haddi hesabı yok. Ve özellikle şu dönemde başlarından aşağı ''dış yardım'' yağıyor.

Diğer taraftan şunu da gözden kaçırmamak lazım. İsrail''le en uzun sınıra sahip olan Ürdün bölgede gerçek bir istinat noktası. Özellikle Filistin-İsrail konusunda kritik bir önemi var. Nüfusu altı buçuk milyon olan Ürdün''de yaklaşık iki milyon Filistinli yaşıyor. Ürdün''e yapılan bu yardımların arkasında bu tip stratejik ve jeopolitik sebepler de var. Kim bilir, bu konuda başka misyonların da yüklenmesi planlanıyor olabilir.

Ama görünen o ki Körfez monarkları Suriye''de, Mısır''da, Libya''da, Tunus''ta devrim sözcülüğü yaparken bölgedeki diğer monarşik düzenin yıkılmaması için elinden geleni yapıyor ve yapacak.

Gel de Yusuf Hayaloğlu''nun kaleminden ve Ahmet Kaya''nın sesinden ''Bu ne yaman çelişki anne''yi dinleme şimdi…

11 yıl önce
Elde bahar, evde kış
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti