|
İrtica operasyonu

Operasyonun zamanlaması, maalesef PKK''nın aklanması gibi bir amaca matuf gibi geliyor bana.

Türkiye birkaç haftadır toplumumuzun hiç tanık olmadığı vahşet ve cinayet haberleriyle çalkalanıyor. Televizyonlarda, gazetelerde kaynağı pek de belirli olmayan, belli "nokta"lardan çıkarılan cinayet görüntülerinden geçilmiyor.

Evet, Türkiye, bugüne dek böylesine ürkütücü bir dehşet ve vahşet manzarasıyla karşılaşmamıştı. Bizim toplum olarak gerçekten yabancısı olduğumuz bu dehşet ve vahşet hikâyelerinin, kelimenin tam anlamıyla "kapıkulu rolü" oynayan medyamız için bulunmaz bir reyting fırsatı olduğu anlaşılıyor.

Medyanın, bu cinayet hikâyeleri karşısında takındığı tavır, en az bu cinayetler kadar tehlikeli ve tüyler ürpertici.

Ortada, tam da gerçek anlamda bağımsız, hiçbir güç odağının işaretiyle hareket etmeme dürüstlüğüne, kişiliğine ve ahlakına sahip basın ve yayın organları için dört dörtlük gazetecilik yapılacak tüyler ürpertici ve esrarengiz bir olay varken, Türk medyası, alenen kışkırtıcı ve manipülatif yollara başvurmayı tercih ediyor!

Sorulması gereken öylesine hayatî sorular, araştırılması gereken öylesine can alıcı sorunlar; açıklığa kavuşturulması ve kamuoyunun bilgisine sunulması gereken öylesine çarpıcı konular ve karanlık ilişkiler varken, kartel meydası, sadece gününü gün etmekle, "önüne konulan senaryo"yu mal bulmuş mağribi gibi sahneye koymakla meşgûl...

Türk medyası adına gerçekten yüz kızartıcı bir durum bu...

İrtica paranoyası "aktör"ü

Oysa adına "Hizbullah operasyonu" denen şey, gerçekte Türkiye''deki taşları, dinamitleri yerinden oynatmayı amaçlayan ürkütücü, çaplı, büyük ölçekli uluslararası kaynaklı olan bir "aktör"ün, bizim herşeyimizi yönlendirmeye başladığını gösteriyor.

Bu "aktör", "irtica paranoyası"dır. Fundemantalizmle, terörle ve nihayet İslâm''la özdeşleştirilen, İslâm''ın yükselişe geçişini engellemeyi amaçlayan bu paranoyanın dış patentli olduğu artık çoktan anlaşılmış ve farkedilmiş durumdadır.

İşte "irtica paranoyası", sonunda gelip "Hizbullah operasyonu" gibi dehşetengiz ve ürkütücü manzaraların ve görüntülerin keşfedildiği bir durumla karşı karşıya bıraktı bizi...

Burada, bu tüyler ürpertici vahşet ve terör olaylarını asla tasvip etmediğimi, şiddetle kınadığımı vurgulamak istiyorum. Benim burada yapmak istediğim şey, bu operasyonun kaynağına ve çok yönlü amaçlarına dikkat çekmektir.

Adına "Hizbulah operasyonu" denen olayla birlikte yaşadıklarımıza biraz yakından ve analitik bir kafayla baktığımızda, aslında bu operasyonun, iritca paranoyasının bir ürünü olan, yepyeni bir irtica operasyonu olduğu gerçeğini görmekte zorlanmayız.

Ancak kartel medyası, "belli yerler"den verilen "işaretler"le hareket ettiği için ülkede son birkaç haftadır sadece kapıkulu rolü oynayan "Pravda" gibi yayın yapıyor, ne yazık ki!

Oysa operasyonun zamanlaması, tereyağından kıl çekercesine gerçekleştirilen operasyonun evrelerinin tıkır tıkır işlemesi, cesetlerin "belli" noktalarda hemencecik bulunuverilmesi ve Türkiye''nin bir anda tüyler ürpertici cinayetlerle tanıştırılması, üzerinde ayrıntılı olarak kafa yorulması, soru sorulması gereken hayatî konulardır.

PKK''yı anlamak

Operasyonun zamanlaması, maalesef PKK''nın aklanması gibi bir amaca matuf gibi geliyor bana. Türkiye''nin müslümanlıkla ilişkisini daha bir problemli hale getirmek isteyen kimi küresel güçlerin mikro düzeyde yapmak istedikleri şey şu: Türkiye''de PKK''dan daha câni örgütler var! PKK bunların yanında solda sıfır kalır.

Bundan sonraki süreç şöyle işleyecek: PKK, siyasallaştırılacak, siyasal alana kaydırılacak ve Kürt vatandaşlarımızın tek "meşru" ve laik temsilcisi haline getirilecek!

Maalesef böyle bir proje var. Bu projenin amacı, Türkiye''de Müslümanlığın değil, etnik kimliklerin belirleyici ve tanımlayıcı kimlik katına yükseltilmesini sağlamaya çalışmak! Ancak bunun, orta ve uzun vadede Türkiye''ye pahalıya patlayacağını görebilmek için kâhin olmak gerekmiyor.

Hizbullah operasyonuyla bir taşla kaç kuş birden vurulmak isteniyor. Küresel kimi güçlerin bu operasyonla kısa vadede yapmak istedikleri şey, PKK''yı aklatma çabasıdır. Ama orta ve uzun vadede yapılması tasarlanan şey "İrtica" operasyonunu yaygınlaştırmak ve alanını genişletmek... Sorun''un bu aslî yönünü sonraki yazıda tartışacağım...

24 yıl önce
İrtica operasyonu
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi