|
Star"ın teröre katkısı

Yirminci yüzyılın ilk yarısında dünya iki büyük toplu savaşa sahne oldu. Bu savaşlarda, milyonlarca suçsuz sivil, kadın ve çocuk öldürüldü. Yüzyılların birikimi tarih, kültür ve çevre mirası yakıldı, yıkıldı. Savaştan geriye parçalanmış ülkeler, fakir, sakat ve umutsuz kitleler kaldı.

Soğuk savaş döneminde, ülkeler arasındaki ideolojik bloklaşma ve artan nükleer tehdit, cephelerde yapılan savaşların azalmasını ve yerel nitelikli kalmasını sağladı. Ama insanların öldürme, yakma ve yıkma duygusunda fazla bir değişme olmadı. Cephelerde yapılan ve hedefi belli olmayan savaşın yerini, daha sinsi bir savaş olan terör aldı.

Türkiye, 1. Dünya Savaş''ından sonra, Kıbrıs Harekatı dışında, cephede savaşa katılmadı. Ama İstiklal Savaş''ında kaybettiği insandan kat kat fazlasını teröre kurban verdi. Onbinlerce insan öldü, köyler yakıldı. Kitlelere korku salan teröristler, çarşıları, istasyonları, okulları bombalayıp, suçsuz insanların ölümüne sebep oldular.

Soğuk savaş yıllarında Ermeni terörü ile sol ve sağ ideolojik terör örgütleri cinayetlerini sürdürdü. Son yıllarda PKK, toplumu yıldırıyor, çocuklarımızı korkutuyor, her gün şehit gömmekten, suçsuz insanların ölümünü izlemekten toplum olarak sinirlerimiz bozuldu. Olaylar karşısında çabuk sinirlenir, çabuk kavga eder, işin gerçeğini anlamadan-dinlemeden tepki gösterir olduk.

Nüfus hareketlerini kontrol edemeyen, geleneksel toplumsal normları çözülen ve modern topluma geçişin altyapısını hazırlayamayan Türkiye''de terör, gündelik hayatın ayrılmaz parçası haline geldi. Artık çok rahat bir şekilde, çete teröründen, trafik teröründen, mafya teröründen, medya teröründen, stadyum teröründen söz ediyoruz.

Eğitim yetersizliği, fakirlik ve gelir dağılımındaki dengesizlik, işsizlik, manevi değerlerin baskı altında tutulması; insan hakları, hukuk devleti ve demokratikleşme konusunda yeterli düzenlemelerin yapılmaması; adalet sistemine güvenin azalması, terörist yetişmesine uygun ortamı hazırlıyor.

Türkiye''nin gelişmesini, ekonomik ve kültürel yönden bölgesel bir güç haline gelmesini istemeyen iç ve dış mihraklar terörü körüklüyor. Hızla artan basın ve medya kuruluşlarının pazarlarını genişletme adına sorumsuzca sürdürdükleri reyting ve promosyon yarışı terörü tahrik ediyor.

Medyanın terörü tahrik etmede ne kadar tehlikeli bir araç olabileceğini, makarna, deterjan ve margarin yanında promosyon olarak verilen STAR gazetesi, Göztepe-Kayserispor karşılaşmasının haberini veriş biçimiyle ibretli bir şekilde gösterdi.

20 Mart Cumartesi günü saat 12,00''de İzmir Atatürk Stadyum''unda oynanan Göztepe-Kayserispor maçında, Göztepeli taraftarlar Kayserispor aleyhine tezahürat yaparken, şahsıma yönelik sloganlar da atıldı. Türkiye''de oynanan her futbol maçında olduğu gibi, rakip takıma, hakeme, ve bu arada şahsıma yönelik sövgü ve küfür cümleleri kullanıldı. Fanatikler arasından çakmak, metal para, kalem gibi nesneleri fırlatanlar oldu. Ama maç hiçbir güvenlik sorunu yaşanmadan oynandı. Kayserispor yönetimi, futbolcularıyla birlikte güvenli bir şekilde stadyumdan ayrıldı. Göztepeli taraftarlardan kızgınlar, sövenler, olduğu gibi, olaylardan üzüldüğünü belirtenler, gönlümüzü alanlar ve özür dileyenler oldu.

Şükrü Karatepe adının geçmesi nedeniyle, stadda cereyan edenler, benzerlerine göre haklı olarak daha fazla önemsendi. Örneğin Hürriyet ve Sabah gazeteleri, spor sayfalarında maçın değerlendirmesini verirken, bir paragraf da şahsıma yönelik yapılanlara ayırdılar. STAR gazetesi ise, olayı birinci sayfadaki tek haber olarak manşetten verdi. Haber veriliş biçimi itibariyle, teröre çanak tutması bakımından, basın tarihinde görülmemiş çarpıtma ve sahtekarlıkları içeriyordu.

Gazeteyi görmeyenler için kısaca açıklanacak olursa; 21 Mart tarihli STAR''ın birinci sayfasına bir gece maçından çekilmiş resim konmuştu. Üst taraftan büyük bir ok işareti içerisinde "Stad böyle inledi", okun ucunda da her kelimesi bir satırda yer alacak biçimde ve tam yarım sayfa genişlikte "Laik Türkiye, Karatepe Dışarı" yazıyordu. Sayfanın dörtte birini dolduran sol alt köşedeki resimde ise benimle birlikte toplam onbeş kişi görünüyordu. Alt sağ köşede, Mezdeke Grubu''nun peçeli küçük bir resmi geri kalan boşlukta ise "KİN VE NEFRET GERİ TEPTİ", "10 BİN KİŞİLİK KORO" ara başlığı altında, tamamı birinci sayfada biten Haluk Güney imzalı şu kısa haber yer alıyordu:

"10 Kasım törenlerine ''içi kan ağlayarak'' katıldığını belirten ve ''Ey Müslümanlar, sakın ha içinizdeki bu hırsı, nefreti ve bu inancı eksik etmeyin'' diyen Şükrü Karatepe, dün İzmir''de hayatının en zor günlerinden birini yaşadı, ''içindeki kin ve nefreti eksik etmeyen'' İzmirliler Karatepe''yi tribünde görünce çılgına döndüler. Şampiyonluk maçını unutan Göztepeliler, futbolu seyretmekten vazgeçip sürekli "Laik Türkiye, Mollalar İran''a, Karatepe dışarı" tezahüratı yaptılar. Karatepe bu ağır hakaretlere rağmen oturmaya devam edince, çakmak ve metal para yağmuru başladı. Sabık başkan, polis eşliğinde kaçıp, canını zor kurtardı."

Kullanılan resimler ile haber metninde yer alan ve dünyanın en yetenekli sahtekarlarını bile hayrete düşürecek dereceye varan yalan ve yanlışlardan bir kısmı şöyle sıralanabilir:

1. Tam yarım sayfa basılan ve büyük ok işareti içinde "Stad böyle inledi" yazısıyla verilen renkli resim, Göztepe-Kayserispor maçına ait değildir. Seyircilerin ellerinde maytaplar ve sis bombaları ile sarı-kırmızı flamalar olduğuna göre, resim muhtemelen Galatasaray''ın bir gece maçına aittir.

2. Stadyumda 10 bin kişi değil, maçı naklen yayınlayan TRT spikerinin belirttiği gibi, dörtbin kadar Göztepeli, bin kadar da Kayserisporlu taraftar olmak üzere toplum beşbin seyirci vardı. Bunlar içerisinde aleyhime tezahürat yapanlar ise üçyüz-dörtyüz kişi kadardı.

3. Haberde belirtildiği gibi İzmir''de hayatımın en zor günlerinden birini yaşamadım. Diğer gazetelere ve televizyonlara yansıdığı gibi tezahüratlara selam ve sempati ile karşılık vererek maçı izledim.

4. İzmirliler beni stadyumda görünce, haşa "çılgına dönmedi." İzmir''de yaşadığımda Göztepe sempatizanı olduğum için, maça birlikte olduğum Göztepeli taraftarlarla geldim. Yakın dostum olan Nevzat Güzelırmak ve diğer arkadaşlarla uzun süre konuşup hasret giderdim.

5. STAR''ın belirttiği gibi, "ağır hakaretlere rağmen oturmaya devam edince" değil, sol alt köşedeki resimde gazetenin kendisinin daire içinde gösterdiği gibi, stadyumu terkederken çakmak ve bozuk para atıldı. Onbeş kişilik bir topluluk içindeydim ve atılanlardan hiçbiri bana değmedi.

6. "Polis eşliğinde kaçıp canımı zor kurtarmadım." Çünkü stadyumdaki insanlar "gözü dönmüş caniler ve katiller değildi." Maçı sonuna kadar izledim ve herkesle beraber stadyumu terkettim.

STAR''ı margarin ve makarnanın hatırına alanlar dikkat etmemiş olabilirler. Ama ben sadece iki sayısını gördüm. İnanmayacaksınız ama gazete son günlerde yaşanan terör olaylarından şikayetçi görünüyordu. Merd-i Kıpti, şeceat arzedeyim derken sirkatini söylermiş.

Takımların taraftarlarının, blok halinde bir siyasi görüşe mensub olduklarını düşünebilmek için, insanın soyadının Çekirge olması yetmez, beyninin de çekirgeninki kadar olması gerekir.

25 yıl önce
Star"ın teröre katkısı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’