|
"1983"den 2013"e Sarajevo Süreci ve Alija"

Geçen hafta Bağcılar Belediyesi"nin Bosna Hersek Sarayevo"da düzenlediği "1983"den-2013"e Sarajevo Süreci ve Alija" uluslararası sempozyumuna katıldım.

Sempozyumun ilki 5 yıl önce İstanbul"da gerçekleştirilmişti. İkincisinin Sarajevo"da yapılmasının anlamı büyüktü. İlk defa uluslararası çapta Alija İzetbegoviç"i merkeze alarak Bosna Hersek"li Müslümanların mücadelesini anlatan bir sempozyum yapılıyordu.

Sempozyumda Bosna Hersek"in kurucu Cumhurbaşkanı merhum Alija İzetbegoviç"in düşüncesinin ve mücadelesinin, yerelden, bölgesele ve küresele doğru etkileşimini tartıştık.

Sempozyumun paydaşları Mladi Müslümanı Derneği (Genç Müslümanlar Derneği), Alija İzetbegoviç Müzesi ve Uluslararası Saraybosna Üniversitesi"ydi.

Bosna Hersek"in yapısı, yaşananlar ve geçmekte olduğu süreç dikkate alındığında bu tür organizasyonun yapılması zordu ama önemliydi. Başta Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı ve mesai arkadaşları olmak üzere emek verenleri tebrik etmek gerekir.

Konferans 1983"den itibaren Sarajevo merkezli gelişen siyasi olayların anlatılmasıyla başladı. Ayrıca Dayton Anlaşması"nın 18. yıldönümüne rastlamıştı.

Alija, Mladi Müslümanlar Teşkilatı üyesi olarak ilk defa 1946 yılında tutuklanmış ve 3 yıl hapis yatmıştı. "İslam Deklarasyonu" kitabı Bosna Hersek"te sosyalist yönetimi değiştirme talebi olarak ele alınmış; 1983"de 13 arkadaşıyla birlikte yeniden tutuklanmış ve 14 yıl hapse mahkum edilmişti. Bu cezanın 5 yılını hapiste geçirdi. Alija ve arkadaşlarının tutuklanması siyasi mücadele sürecinin başlangıcı oldu.

Yugoslavya Sosyalist Halk Cumhuriyeti"nde tek partili bir yapılanma söz konusuydu. 1989"da çok partili hayata geçiş kararı alındı. Bu kararla birlikte ülkedeki federal cumhuriyetlerin tümünde yeni siyasi partiler kuruldu. Bu partilerin büyük bir çoğunluğu ayrılıkçı ve milliyetçi anlayışa sahipti.

Bosna Hersek"te de bu tarihlerde cezaevinden yeni çıkan Alija ve arkadaşları Stranga Demokrastka Akcije"yi (Demokratik Eylem Partisi) kurdular.

SDA"nın düşüncesi "geçmiş birikimlerden yararlanarak farklı dinlerin, inançların ve etnik yapıların bir arada yaşayabilecekleri özgür bir dünya ideali" üzerine kuruluydu.

Seçimi kazandığında düşüncelerini siyasi alanda da uygulama fırsatı bulacaktı. Bu bir anlamda Avrupa idealinin somutlaşması anlamını taşıyordu. İlk özgür seçimlerde SDA ülke genelinde çoğunluğu sağlayarak iktidar oldu.

Alija, Yugoslavya"nın dağılmaması için çözüm önerileri sundu ve mücadele etti ama başarılı olamadı. İlk önce Slovenya, ardından Hırvatistan birlikten ayrılarak bağımsızlıklarını ilan ettiler. Ardından Bosna Hersek de 28 Şubat-1 Mart 1992"de yapılan referandumla bağımsız oldu.

Bağımsızlığın temelini, Alija İzetbegoviç ve arkadaşlarının kurduğu SDA atmıştı. Sonrası malum bağımsızlığa karşı çıkanlar kirli bir savaş başlattılar. Savaş 1995"de Dayton Anlaşması"yla sonlandırıldı ve bugünkü Bosna Hersek oluşturuldu.

Dayton, kirli bir savaşın ve bu savaşa dünyanın kayıtsızlığı sonucu dayatılan anlaşmadır. Bugünkü Bosna Hersek Devleti Alija"nın tam olarak tasavvur ettiği devlet değildir.

Alija, Dayton Anlaşması için kanaatini "Tarih boyunca her savaş barışla sonuçlanmıştır. Barış savaşın yerini ne denli çabuk alırsa, yıkım ve insan kaybı da o denli az olacaktır. Bugünkü dünya liderleriyle adil ve ideal barış yapmak mümkün değildir" sözü ile anlatmıştı. Barışı asla ideal olarak tanımlamamış ve Bosna Hersek"te yaşananları Avrupa"nın ideallerine ihaneti olarak görmüştür.

Savaş döneminde Sarajevo"ya gelen Fransiz felsefeci ve sinema yönetmeni Bernard Henry Levi, Alija ile görüştükten sonra Batı dünyasına dönerek "Eğer yardım edilmezse Avrupa ideali Bosna Hersek"te gömülecektir" diye seslenmişti.

Avrupa ideali özetle Antik Yunan"dan başlayarak Reform, Rönesans ve Aydınlanma felsefesiyle devam eden birikimin sonucu oluşan çok dinli, çok kültürlü ve çok etnik yapılı bir anlayış olarak ifade edilmekteydi.

Oysa Avrupa"nın Bosna için ileri sürdüğü çözüm önerisi dini ve etnik temele dayalı bir bölünme planıydı.

Bosna Hersek"te yaşananlar bize göstermiştir ki; Avrupa ülkeleri için "Avrupa ideali" sadece retorikte ve kâğıt sahifelerinde bir anlam taşıyor ve gerçekte pratikte bir karşılığı bulunmuyordu.

Bugün Avrupa"nın bazı ülkelerinde sömürgelerden, çalışma amacıyla ve mülteci olarak getirilen veya gelen etnik, dini ve kültürel farklılığı olan insanlar vardır. Uygulamalara bakıldığında bunlar için arzu edilen ideal kavramına henüz ulaşılmış değil.

Bu anlamda ilk örnek Bosna Hersek olabilirdi. Alija"nın dediği gibi; "Buna Batılılar, Hırvatlar ve Sırplar izin vermedi". Dayton Anlaşması"nın oluşturduğu Bosna Hersek; bir anlamda ABD ve Avrupa"nın kendi iddialarını ve ideallerinin reddi anlamını taşıyordu.

Bugün Eski Yugoslavya mirasından doğan ülkeler içinde-Alija"nın uğrunda mücadele ettiği ideal gibi olmasa da- sadece "Bosna Hersek Avrupa idealinin" karşılığı olabilir/dır.

Bunun için Dayton Anlaşması revize edilmelidir.

Alija İzetbegoviç"in düşüncesi ve mücadelesi herkes için örnek oluşturacak tarzdadır.

10 yıl önce
"1983"den 2013"e Sarajevo Süreci ve Alija"
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset