|
Adaletsiz paylaşım, paylaşılmış adaletsizlik!

Küçük bir ayrıntı bakış acılarımızı farklılaştırabilir.

Gazetelerde ve televizyonlarda ABD, Çin ve Burma (Myanmar) ile ilgili birkaç haber dikkatimi çekti.

11 Nisan"da Avukat Osman Ataman"ın Başkanlığını yürüttüğü Bab-ı Âli Toplantıları"nın konuğu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan"dı. Haberleri okuduğumda Babacan"ın konuşmasını hatırladım. Babacan " Dünyada bir taraftan ülke zenginlikleri artarken öte yandan birey yoksulluğu yükselişte" demişti. Refahın toplum katmanlarına yayılmasında ciddi sorunlar yaşanıyor. Adaletsiz bir durum var.

Devletler bireyi merkeze alarak refah düzeyini adilane yükseltmekten çok devlet ve iktidar işbirlikçisi patronların zenginliğini artıracak politikalar izlemekte.

Dünyada birey zenginliği sıralamasına bakıldığında Meksika, Hindistan ve Rusya"dan birçok isme rastlayabiliyorsunuz ama gelir dağılımını incelediğinizde farklı bir durumla karşılaşıyorsunuz. Çin devlet zenginliği itibariyle dünyada ilk üç ülke arasında yer alıyor. OECD rakamlarına bakmadım belki de birincidir. Meksika, Hindistan ve Çin gelir adaletsizliğinde ilk sıralarda yer alıyor. Milyonlarca insan 1 doların altında hayat sürmeye çalışıyor.

Her şeye rağmen gelir dağılımının AB, Japonya ve ABD"de daha adil olduğunu söyleyebiliriz. Gelir dağılımının daha adaletli olduğu söylenen ülkelerin geliri nasıl elde ettikleri ile ilgili de tartışma açmayacağım. Bu konuda binlerce kitap ve makale yazıldı. Merak edenler araştırıp bulabilirler.

Ülke gündeminden koptuğum sanılmasın diye bir ara not düşmeliyim.

Ülkemizin gündemini: çözüm süreci, akil adamların dolaştıkları bölgelerdeki gözlemleri ve aile cinayetleri oluşturuyor.

Çözüm sürecinde PKK"nın Kandil"deki lider kadrolarının 8 Mayıs"tan itibaren çekilme açıklamasıyla finale yaklaşıldığı üzerine yazılar yazılıyor ve yorumlar yapılıyor. Bugüne kadar olan gelişmelere baktığımda süreç aslında yeni başlıyor. Bizler bu konuda daha çok yazı yazacak ve yorum yapacağız. Şu anda önemli bir aşamaya gelinmiş. Tek korkum halk tarafından sorun bitti gibi algılanıyor, ileride doğabilecek aksaklıklarda derin bir hayal kırıklığı yaşayabiliriz. Bunun telafisi de zordur.

Bu girişten sonra dikkatimi çeken haberlere yöneleyim.

5 gün önce Burma Arakan"da sokak ortasında güvenlik güçlerinin gözleri önünde bir grup insanın ellerinde sopalarla Rohingyalı bir Müslüman"ı linç ettikleri BBC haberini izledim. Budist saldırganların Müslümanlara ait camileri, işyerlerini ve evleri yaktığı, kadınlara tecavüz ettiği ile ilgili haberlerin sayısı her gün bir önceki güne göre artıyor.

Sorunu yerinde görmek ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmek için Dışişleri Bakanımız geçen yıl bölgeyi ziyaret etmişlerdi. Ayrıca Türkiye"nin çağrısıyla İslam İşbirliği Teşkilatı Katar"ın başkenti Doha"da bir toplantı yaptı. Ziyaret ve İİT"nin konuyu ele alması üzerine Burmalı Müslümanlar, şiddetin duracağına yönelik bir umut hissetmişlerdi.

Şunu dediğinizi duyar gibiyim. Aynı durum Müslümanların kendi aralarında olmuyor mu? Daha dün Halep"teki Emevi Cami saldırıya uğramadı mı? Suriye ve Irak"ta ölenlerin sayısına bütün Burma"daki Müslümanların nüfusu ulaşmaz. Doğrudur. Nedense sokak ortasında linç edilen Burmalı bir Müslüman"ın da sorumluluğunu üzerimde hissettim. Öyledir de.

Bir diğer haber de; Çin"in Quiqu kasabasında, bir babanın ve bir annenin hastanede ölen çocuklarının na"şıyla toplu taşıma aracına binmek istemeleri ve araca alınmamalarıyla ilgiliydi. Özel bir araca binecek paraları yoktu. Baba Yang Cheng elinde çocuğunun na"şı ve anne Lin Sun ise elinde çocuğunun elbiseleriyle ortada kaldılar. Çin dünyanın en zengin ülkesi olsa ne yazar. Milyonlarca insan günlük 1 Amerikan Dolarının altında hayat sürüyor.

Gerçi bu tür haberler vaka-i adiyedendir. Gündelik hayat içinde haberdar olduğumuz ve olamadığımız nice vahim olaylar yaşanıyor.

ABD"de Oscar"lı sinema yönetmeni ve oyuncu Ben Affleck dünyada 1.5 milyar kişinin açlık sınırında yaşamasına dikkati çekmek için 5 gün boyunca günde 1.5 Amerikan Doları harcayarak yaşamaya çalışacakmış. Sadece 5 gün. Ya 6. gün ne olacak?

Empati yapmak bile ne kadar ironik. Neticede o da bir şey.

Gelir dengesizliği, yolsuzluk, adaletsizlik ve merhametsizlik almış başını gidiyor. Birileri servetlerine servet katarken milyarlarca insan açlık ve sefalet içinde hayat sürüyor.

Dünya"nın hızla evrildiği bu adaletsizlik ve merhametsizlik ortamından kurtulması için herkesin üzerine düşen görevler var, en çok da siyasilerin.

Hayatı dönüştüren küçük ayrıntılardır.

Ölüm var ve herkes hesaba çekilecek.

11 yıl önce
default-profile-img
Adaletsiz paylaşım, paylaşılmış adaletsizlik!
Ne bileyim ki!...
Biden sonrası ihtimaller
‘Beşikten mezara kadar ilim’
Sarhoştum, hatırlamıyorum
Suçlu kim?