|
Arakan: Yeryüzü dalgın zulme dalgın…

Bayram suresince Arakan''dan gelen haberler insanlıktan bir iz taşıyanları bile etkileyecek durumdaydı. İlgi alanımızın içinde birçok bölge ve sorun olduğu için Arakan"lı Rohingya Müslümanlarının yaşadığı trajedi hiç kimsenin ana gündem maddesi haline dönüşmedi.

1940 yılından beri uygulanan etnik ayrımcılık ve şiddet politikalarıyla 3,5 milyon Rohingyalı Müslüman Arakan"ı terk etmek; başta Bangladeş olmak üzere Malezya, Tayland, Pakistan ve Suudi Arabistan''a göç etmek zorunda kaldı. Geride kalanların da ülkelerinde hiçbir hakları yok. Varlıkları yok ki hakları olsun.

Burma"da 1982 de yeniden yapılanan vatandaşlık yasasıyla Arakan"da yaşayan Rohingya Müslümanları vatandaşlıktan çıkartıldılar. Burma devletinin siyasi, sosyal ve ekonomik haklarının dışında tutuldular. Böylece yeryüzünde yaşayıp haklarında bir kayıt bulunmayan insanların safında yer aldılar.

Aylardır devam eden tehcir ve katliamlar son 15 gündür dayanılmaz bir hal aldı. Son 15 gün Budist çetelerin şiddeti artırmasıyla 50 bine yakın insan öldü ve binlerce insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Zulümden kaçıp Bangladeş ve Tayland sığınmaya çalışanlara bile ateş açılıyor küçük tekneleri batırılıyor. Olay tam bir etnik temizliğe dönmüş durumda.

Bangladeş, Birleşmiş Milletler Mülteciler Sözleşmesi"ni imzalamadığı için Arakanlı mültecilerin ülkesine girişlerinde sorun çıkartmaktadır. 300 bin sığınmacının ortaya çıkarttığı sosyal ve ekonomik yük Bangladeş''in kaldırabileceği düzeyde değil. Bu konuda İslam dünyası üzerine düşen görevi yerine getirmeli.

Bangladeş, BM Mülteciler Sözleşmesi"ni imzalamalı ve ülkesine sığınmış Rohingyalı Müslümanlar mülteci statüsü kazanmalıdır.

BM Güvenlik Konseyi, BM Mültecilere Yüksek Komiserliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı konuya el atma mecburiyeti vardır.

Türkiye gerek hükümet ve gerekse sivil toplum kuruluşlarıyla bölgeye yardım yapmaya devam ediyor. Yardımlar kademeli olarak daha çok Bangladeş"e sığınmış mülteci kamplarındaki insanlara dağıtılıyor. Bu yeterli konumda değil. Zulümden kaçarak her gün yüzlerce insan kamplara katılıyor. Sadece hükümetin topladığı 350 milyon lira ve sivil toplum örgütlerinin kurban yardımlarıyla hal olabilecek bir mesele değil bu.

Dünya Afganistan kadınını peçeden kurtarıp özgürleştirme ve Taliban"a demokrasi dersi verme konusunda iştahlı davranmıştı. Irak ve Libya örneğinde olduğu gibi, Müslümanların kaynaklarına el koyma pozisyonu ortaya çıkmışsa bu fırsat heba edilmiyor. Müslümanların diğer din ve etnik farklılığı olan toplumlarla sorunlarını çözümünde aynı iştahlılığı göstermiyor. Örneklemem gerekirse Bosna-Hersek, Çeçenistan, Yukarı Karabağ, Filistin ve Arakan...

Fransa Mali''ye müdahale etmek için hazırlık yapıyor. Ama hiç kimsenin Arakan için bir şeyler yapma niyeti yok.

İslam İşbirliği Teşkilatı Ağustos ayında konuyu gündemine almıştı benim bildiğim yardım etmenin dışında somut bir gelişme olmadı.

Ne hazindir ki İslam dünyası kendi sorunlarını çözmekten çok uzakta gözüküyor.

Sorun sadece Türkiye yardımlarıyla çözülemeyeceği ortada. Artık uluslararası baskı kaçınılamazdır.

BM Güvenlik Konseyi acilen toplantıya çağrılmalı, AB, ABD, Rusya, Çin ve Hindistan devreye sokulmalıdır.

Burma (Myanmar) hükümetine baskı uygulayarak bir an önce soykırımın durdurulması gerekir.

Bugün Arakan"da Rohingyalı Müslümanlar hem devletsiz, hem de göç ettikleri ülkelerde mülteci statüleri yok.

Bölgede tam bir insanlık trajedisi yaşanıyor.

Mustafa Çelik"in bir şiirinde söylediği gibi "Yeryüzü dalgın zulme dalgın dönüyor aramıza/de haydi yar de haydi"

Kardeşlik hukukumuzun sınandığı anlar bu anlardır.

11 yıl önce
Arakan: Yeryüzü dalgın zulme dalgın…
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’