|
Aydın alinasyonu ve Hocali katliamının 20. yılı

Balkan savaşlarının 100. ve Hocali Katliamının 20. yılı. Bir kaç gün önce bir dostuma rastladım. Balkanlarla ilgili yazdığım yazıyı okumuş ve konuyu daha geniş ele almamı önerdi.

Katliamların en büyüğü 93 Harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı''nda Rus, Sırp ve Bulgarların yaptıklarıdır. Daha sonraki en büyük soykırım ise Balkan Harbi 1912-13 esnasında ve sonrasında gerçekleşenidir. Şubat 1913 ''de yayınlanan bir Macar gazetesinin raporuna göre: “ Sadece Makedonya''da 60.000 Arnavut, 40.000 Türk kılıçtan geçirilmiş. Ayrıca Bulgarlar tarafından Doğu ve Batı Trakya''da birçok Türk kıyıma uğratılmıştır.”

Balkan Harbi''ni yakından izleyen gazeteci Leon Troçki, Rodop''ta Bulgar kuvvetlerinin tamamen sivil halktan oluşan bir Pomak köyünü top ateşiyle tamamen yok ederek, Dimetoka''da bir süvari bölüğünün de silahsız sivil halkı nehir içine sürükleyip yaban ördeği avlar gibi öldürdüklerini yazmaktadır.

Bir Sırp subayı, Müslümanlara yaptıklarını Rus gazeteci Troçki''ye anlatırken, kuvvetlerinin bulunduğu Manastır yöresinde hemen hemen bütün köylerin hasarsız çıktığını söyler. Ama Türklerin oturduğu köyler hariç diye de ekler.

Cemal Paşa anılarında, Balkan Harbi sonunda Sırp, Yunan ve Bulgarlar tarafından çoğu kadın ve çocuk olmak üzere katledilenlerin sayısının 500.000 civarı olduğunu belirtmektedir. Zorluklar göç esnasında da muhacirlerin peşini bırakmamış. İlk etapta Balkanlardan İstanbul''a yapılan göçler sırasında soğuk hava şartlarından, açlıktan ve salgın hastalıklardan dolayı da başta çocuk ve yaşlı olmak üzere birçok insan yollarda hayatını kaybetmiştir.

Bu 20. yüzyılın en büyük trajedilerinden bir tanesidir. Ne I. Dünya Savaşı, ne de II. Dünya Savaşı böyle bir sonuca sebebiyet vermemiştir.

1991 tarihinde Sovyetler Birliği çözülmesiyle birlikte Orta Avrupa, Kafkaslar ve Orta Asya''da yeni bağımsız devletler kuruldu. Bu devletlerden bazıları, Ukrayna, Letonya, Litvanya, Estonya ve Moldavya yönlerini batıya dönerken, bazıları da Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Tacikistan yönlerini Türkiye''ye döndürdüler.

Sovyetler Birliği toprakları üzerinde oluşan bu yeni devletler ya kendi içlerinde veya komşularıyla sorunlar yaşamaya başladılar...

Gürcistan ile Abhazya ve Güney Osetya arasında yaşanan çatışmanın sonunda Rusya''nın da yardımlarıyla Abhazya tek Rusya''nın tanıdığı bağımsız ülke oldu. Rusya ile Çeçenistan arasında yıllar süren iç savaş yaşandı, Güney Osetya işgali edildi.

Esas sancılı süreç Azerbaycan Ermenistan arasında Yukarı Karabağ''la ilgili yaşandı. 1992-94''de Rusya desteğinde Ermenistan ile Azerbaycan arasında ortaya çıkan savaşta Ermenistan Azerbaycan''ın Yukarı Karabağ''ı ve 6 reyonu (vilayet) işgal etti.

25 Şubat 1992''de Hocalı kentinde, Memorial İnsan Hakları Savunma Merkezi ve İnsan Hakları İzleme Örgütü''ne göre:

“Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ordusuna bağlı 366. Motorize Piyade Alay''ın desteğindeki Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından Azerbaycanlı siviller öldürülmüşlerdir. 10 bin nüfuslu Hocalı''da olaylar sırasında yaklaşık 3.000 Azerbaycan Türkü bulunmaktaydı. Saldırıda ölenler hakkında verilen resmi rakam 613 kişi olmakla birlikte, Hocali''de katledilen toplam Azerbaycan Türkü sayısının 1.300 kişi olduğu söylenmektedir. Saldırılar sırasında Hocalı''da yaşayan Ahıska Türkleri de evlerinde yakılarak öldürülmüştür. Kadın, çocuk ve yaşlılar da dâhil olmak üzere siviller katledilmiştir. Katliamın ilk gecesinde sekiz aile bütün fertleriyle öldürülmüş, 700''den fazla çocuk anne ya da babasını kaybetmiştir. Yaralılar ise 1.000''in üzerindedir.

Ermeni bıçaklarından, kurşunlarından kurtulmayı başaranlar; kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar karlı dağlarda tipi altında Agdam''a gelmeyi başardıklarında çoğunun ayakları donmuştu. Bazılarının ayakları ise kangrenden dolayı kesilmişti. Ermeniler vahşetin her türlüsünü sanki ibret olsun, örnek olsun diye yapmışlardı. İhtiyar dedelerin, yaşlı anaların yüzleri jiletlerle doğranmış, genç kadınların göğüsleri peynir gibi kesilmiş, bebeklerin kafa derileri yüzülmüştü. Hocalı ile Agdam arasındaki 12 kilometrelik orman boyunca cesetler dizilmişti.”

Hocali''de olanları, gören ve yaşayanlar hayattadır. Uluslararası örgütlerin raporları ve soykırımın gerçek görüntüleri var. Bunu yapanlar, Ermenistan''ın en üst düzeyinde görevli kişilerdir ve hala hayattadırlar.

Bugün 1 milyon Azerbaycan Türk''ü evine dönemiyor. Ermenistan uluslararası örgütlerin kararlarına bakmıyor. İnsanların evlerine dönmesine izin vermiyor.

Alija İzetbegoviç, Bosna halkına ve bizlere şunu telkin ediyor;

“Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız. Bize yapılan soykırımı unutursak bunu bir daha yaşamaya mecburuz, size asla intikam peşinden koşun demiyorum ama yapılanları da asla unutmayın!”

Bu tarihi bilgiyi vermem ve bu olayı hatırlatmamda ki amacım bir kıyas yapmak, kin ve nefret uyandırmak değildir. Her millet hatalarıyla yüzleşmeli. Eyvallah! Buna da diyeceğim bir şey yok. Entelektüeller “1915 Ermeni Sorunu” tartışılırken takındıkları tavrı, bu sorundan iki yıl öce Balkan harbinde olanlar için de takınmalıdırlar. Bir aydın adaleti ve hassasiyeti aramak hakkımız. Bir aydın alinasyonu var. Tarihin küllerinden sözde soykırım yaratmaya çalışan “uygar dünya”, neden Bosna, Azerbaycan, Afganistan, Çeçenistan, Kosova ve Filistin''de olanlara büyük bir kayıtsızlık gösterdi? Mağduriyeti yaşamış olanlar Müslümanlar olunca ihmal edilebilir veya önemsenmeyebilir bir durum ortaya çıkıyor ne yazık ki!...

12 yıl önce
Aydın alinasyonu ve Hocali katliamının 20. yılı
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi