Bilgelerin sözleri veya bazı şairlerin mısraları sahifelerce yazıyla açıklanabiliyorsa; bazen bir fotoğraf üzerine de onlarca sahifelik metin yazılabilir.
İki gündür arka arkaya iki fotoğraf yayınlandı ki ikisi de can yakıcıydı. Kompozisyon itibariyle birbirlerine benziyorlardı.
Bir adam kollarında defin edilmeye götürülen battaniyeye sarılı küçük ve naif bir beden taşıyordu. Makamınıza, unvanınıza, yaşınıza ve cinsiyetinize bakmaz ölüm. Sadece ölüm yaşı ve nedeni etkiler insanı, ötesi kaderdir. Gazze"de Filistin Başbakanı İsmail Heniye"ye aitti bu fotoğraf. İlk kız torunu rahatsızlanınca ilk müdahale ilaç ambargosundan dolayı etkili yapılamayınca beyin ölümü gerçekleşti, tüm çabalara rağmen Amal kurtarılamadı ve öldü.
2005"den itibaren uygulanan İsrail ambargosuna şimdilerde de Mısır darbesiyle başlayan süreç eklenmiş durumda. Ambargo etkisini temiz su, elektrik, gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerinde gösterdi. Gazze"de ilaç stokları tükendi. İsrail saldırıları sonucu ölen çocuklara şimdi de gıda ve ilaç bulamadığı için ölenler ekleniyor.
Diğer fotoğraf ise birincisine benzer şekilde sahil güvenlik ekibinden bir adamın kollarında beyaz bir beze sarılı küçük ve naif bir beden taşıyordu.
Balıkesir sahilinde kaçak göçmen taşıyan bir Zodyak bot battı ve 14 kişiden 6 kişi öldü. Bu bir yıl önce İzmir Menderes açıklarında batan 63 kişinin (24"ü çocuktu) ölümüyle sonuçlanan kaçak göçmen teknesine benzer bir durumdu. Bu kez ölenlerden bir tanesi çocuktu.
22 yaşında bir anne 1,5 yaşındaki oğlu Mervan"a "süt bulmak" umuduyla Suriye iç savaşından kaçmıştı. Dalgalarla boğuşmak zorunda kaldığı için 1,5 yaşındaki bebeğinin ölümünü engelleyemedi. Diğer göçmenlerin ifadesi ise daha iyi bir gelecek için…
Siyasetleri uluslararası sistem tarafından benimsenmeyen birçok ülkeye ambargo uygulandı veya uygulanıyor. Bu ambargolar ekonomik gelişmeyi engelliyor, yoksullaşmayı artırıyor, gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerine ulaşmayı zorlaştırıyor.
Ambargo dolayısıyla ilaç ve gıda maddelerine ulaşım sorunu daha çok İslam ülkelerinde ve Afrika da yaşanıyor. Bu ya uluslararası sistemle yaşanan sorundan kaynaklanıyor veya iç savaş sonucu oluşuyor. Gelişmelerden en çok etkilenen şüphesiz çocuklar ve kadınlardır.
Ambargolar, iç savaşlar, ekonomik kriz ve yoksulluk insanları yaşamak için yeni arayışlara sürüklüyor. İlk etapta akla gelen kaçak yollarla gelişmiş ülkelere göç etmek. Göç yollarında nice canlar heba oluyor.
Gelişmiş ülkeler ve müttefikleri bugüne kadar yaptıkları uygulamaları yeniden gözden geçirilmelidirler.
Sonuç olarak bugün içinde yaşadığımız dünyada milyarlarca insan büyük bir huzursuzluk içinde. Para ve iktidar hırsı, kaynakların israf edilmesi, milletleri inşa eden değerlerin hızla erozyona uğraması, adaletli davranışların ve paylaşımın ortadan kalkması her gün iki fotoğraftaki gibi yüzlercesinin yaşanmasına neden oluyor.
Bu olaylar karşısında kapitalizmin en ateşli savunucuları bile; elde ettikleri başarıyı sorgulamaya başladılar. Almanya"nın Kiel kentinde birkaç ay önce dünyanın içinde bulunduğu ekonomik ve mali yapı ile ilgili küresel sermayeye yön verenlerin katıldığı bir sempozyum düzenlendi.
Andreas Becker"in dwelle"de yayınlanan Turque diplomatique"de alıntılanan "Küresel huzur için temel değerlere dönüş" makalesinde de anlattığı gibi sempozyumda konuşan Dünya Ekonomi Enstitüsü Başkanı iktisatçı Dennis Snower "Endüstriyel maddeler için gezegenimizi yağmalıyoruz. Bunun bize mutluluklar getirmesini umuyoruz ama olamıyoruz. Bu trajediyi büyük, israfçı bir yanılsama olarak adlandırabiliriz. (…) Sosyal çatışmalar ve çevre tahribatı sürekli artarken dünya çapında ekonomik performansın 1950"lerden bu yana on kattan fazla artması ne işe yarar ki?" sorusunu yöneltiyor.
Finlandiya"nın Nobelli eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari de insan hakları, hukuk devleti ve siyasi katılım gibi temel değerlere geri dönüş çağrısı yaptı ve "Bunlar sadece batılı değerler değil, her yerde geçerli değerler. Bu temel değerler olmadan adil bir toplum olmaz" dedi.
ABD"de üç başkana danışmanlık yapan Operation Hope adlı kuruluşun kurucusu John Braynt yaptığı konuşmada; ekonomi çağında yaşanıldığını ve birçok ülkede sorunun istihdam olarak algılandığını vurguladıktan sonra "Sorun ne parada ne de ekonomik sistemde. Son yirmi yılda değerlerde yaşanan erozyondur" dedi.
Küresel kapitalizme yön verenler bu eleştiriyi ister hakkaniyet adına veya ister huzursuz kitlelerin korkusundan yapmış olsunlar. Dünyanın içinde bulunduğu bu durumdan bir çıkışa ihtiyacı var. Değilse Gazze"de her gün başka çocuklar, iyi bir gelecek için gelişmiş ülkelere gitme düşüncesiyle yollara dökülen insanlar dağlarda donarak ve denizin serin sularında boğularak ölecekler.
İnsanlık adalet bekliyor.
