|
Bölgesel çatışmadan küresele…

Arap Baharıyla birlikte İslam dünyasında meydana gelen değişim dalgası bazı ülkelerde kitlesel gösterilerle başarıya ulaşmış, bazılarında ise mevcut sistem tarafından şiddetle bastırılarak sonlandırılmış ve bazılarında ise iç savaşa dönüşmüş durumda.

En zorlu değişim Yemen ve Libya"da yaşandı. Bu bağlamda Rusya ve Çin"in olumsuz tavrına rağmen Libya"ya uluslararası müdahale yapıldı, Kaddafi öldürüldü ve yeni bir dönem başladı.

Batı dünyası Libya lideri Albay Muammer Kaddafi"den nefret etmekte ve İslam dünyasında kendisine sahip çıkacak bir ülke de bulunmuyordu, dolayısıyla uluslararası müdahale sorunsuz sonuçlandı.

İnsan Hakları Örgütleri, demokratik taleplerin ortaya çıktığı andan itibaren Suriye"de Beşşar Esad ve Baas rejiminin 36 bin 359 kişiyi öldürdüğünü ve 76 bin kişinin de kayıp olduğunu açıkladı. Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak"a sığınan mülteci sayısı ise 300 bine yaklaşmış durumda.

Bütün bu verilere rağmen Suriye iç savaşının gerçek rakamları hiçbir zaman bilinmeyecek.

Bu tabloya rağmen uluslararası irade Suriye"ye müdahale konusunda büyük bir kararsızlık sergiliyor. Türkiye, BM nezdinde yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Oysa bu tablonun çok azı Libya"ya müdahale edilmesini sağlamıştı.

Suriye"nin jeopolitiği, jeostratejisi ve jeokültürü Afganistan, Irak ve Libya"ya benzemiyor.

Suriye krizi, Türkiye, Rusya, İran, Irak, Lübnan, Filistin ve İsrail"i direkt ilgilendiriyor. Ayrıca Müslüman-Hristiyan ve Şii-Suni yapılar üzerinde de etkisi bulunuyor.

Krizin derinleşmesi bölgedeki ülkelerin iç güvenliğini tehdit ediyor, etnik ve dini farklılıkların birbirlerine karşı düşmanlığını artırıyor.

Türkiye, kriz başladığı anda Suriye yöneticilerinden demokratik değişimi önceleyen politikaların uygulanmasını talep etmişti.

Olayların demokratik kitle gösterilerinden çıkarak silahlı çatışmaya dönüşmesi gerek iç siyasette ve gerekse dış siyasette tüm yöntemleri değiştirdi.

Sorun artık bir iç savaştı. İran ve Lübnan Hizbullah"ı, Esad ve yönetiminin devrilmesini kendi iç güvenlik sorunu olarak görüyor ve bu konuda sert bir duruş sergiliyor. Bu duruş Rusya ve Çin"i etkiliyor.

Mevcut rejiminin kalması da artık Türkiye için de sorun oluşturuyor. Bu naif nokta provokasyonlara açık bir durum ortaya çıkarıyor.

El Arabiya televizyonu, Suriye"nin düşürdüğü Türk jetinin pilotlarını sağ olarak ele geçirdiğini ve öldürerek uçak enkazına yerleştirmiş olduğunu iddia etti.

Bu konu tartışılırken batı medyasında iki adet "Kürdistan" haritası yayınlandı. Haritanın birinde; "Kürdistan toprakları", Suriye, Irak, İran ve Türkiye"de Kürtlerin çoğunluk olarak yaşadığı bölgeleri, Hatay, Adana ve Mersin"i kapsayarak Ak Deniz"e uzanıyor. Diğerinde ise denize ulaşım söz konusu değil.

Bütün bunların ardından Akçakale"de olanlar, krizin Türkiye"yi sürece dâhil etmeye zorlamakta olduğunu gösteriyor.

Akçakale ilçemize düşen top mermilerinin dışında, daha önce de birçok kez sınır ihlallerinde bulunulmuş ve bir keşif jeti düşürülmüştü. Hükümet bunun gereğini yapmak zorundaydı.

Uluslararası hukuk çerçevesinde, NATO"nun 4.ve 5. maddelerinin işlerlik kazanabilmesi ve müdahale edilebilmesi için ittifak ülkesinin direkt saldırıya uğraması gerekiyor.

Hükümet, saldırıyı Suriye Özgürlük Ordusu"na karşı savaşan Suriye Ordusu tarafından atıldığını kabul etmiş bulunuyor ki: yeni angajman kuralları ve uluslararası hukuk gereği önceki akşam saatlerinden dün sabaha kadar misillemede bulundu.

Gün boyu televizyon yorumcularını dinledim ve sosyal medyada yazılanları takip etmeye çalıştım. Doğrusu ne kadar savaş taraftarı insan varmış. Savaşı playstation oyunu veya bir Hollywood filmi zannediyorlar. Savaşın sonuçlarını hiç düşünmediklerini görüyorum.

Suriye Enformasyon Bakanı İmran ez-Zu''bi; "konuyu araştıracaklarını ve ölenleri şehit olarak kabul ettiklerini" ifade eden açıklamalarda bulundu. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov bunu özür olarak kabul etti ve tarafları itidale davet etti.

Reel politik açıdan bakıldığında Suriye"nin Türkiye"ye karşı saldırgan tavır içinde olabilme lüksü yok.

Hükümet Irak"ta bulunan askerlerimizin görev surelerinin uzatılması ve Suriye"ye askeri harekâta izin veren tezkereyi mecliste kabul etmiştir. Ümit ediyorum bu durum caydırıcı olur.

Bölge ülkeleri Suriye sorununa kendi beklentileri açısından aşırı angaje konumdalar. Bu durum çözüme yönelik ortaya çıkacak her türlü girişimi anlamsızlaştırmakta. Krizlerin çözülebileceği tek yer olan BM"de de barışın zemini kalmadı.

Olaylar bölgesel sorun olmaktan çıkıp küresel soruna dönüşmüş durumda. Artık Suriye"de tüm dünyayı sürece dâhil eden bir savaş başladı.

Otoyolda son çıkışlar hızla geride kaldı.

Kadere rıza gösterip kendi nefsi taleplerimizi bir kenara bırakıp son bir çıkış varsa onu da barışın savaşsız kurulması için kullanmamız gerekir.

12 yıl önce
Bölgesel çatışmadan küresele…
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…