|
Bosna Hersek"te olanlar sürpriz mi?

Bosna Hersek"te aylardır geliyorum diyen olaylar üç gün önce başladı. Geçen yıl Eylül ayında Balkanlar"ı baştanbaşa dolaşmış ve tanık olduklarımı "Balkanlar"da işler iyi gitmiyor" başlığı altında kaleme almıştım.

1990"dan beri Balkanlar"la ilgileniyorum ve Yugoslavya"nın 10 yıl süren dağılma sürecine tanıklık ettim.

Bu 10 yıl içinde Hırvatistan, Bosna Hersek ve Kosova, Yugoslav Halk Ordusu(JNA) desteğinde Sırp paramiliter güçlerin saldırısına uğradı ve kanlı iç savaşlar yaşandı.

1991-95 dönemlerindeki iç savaşın sonucunda Hırvatistan"da yaşayan Sırpların bir kısmı Bosna Hersek"e ve diğer bir kısmı ise Sırbistan"a göç etmeye mecbur kaldı. Hırvatistan kısa sürede ulusal birliğini kurup, siyasi ve ekonomik istikrarını sağlayarak 1 Temmuz 2013 itibariyle AB üyesi oldu.

İç savaştan en çok etkilenen bölge şüphesiz Bosna Hersek oldu. 4 yıllık kirli iç savaşın bilançosu: 198 bin kişi öldü (BH resmi kaynaklarına göre), 150 bin kişi yaralandı, ibadethaneler, evler, ticarethaneler, fabrikalar yakıldı, yıkıldı ve 1,5 milyon insan yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kaldı.

Bosna Hersek"te iç savaşı durdurmak ve devlet yapısını oluşturmak için 1 Kasım 1995"te ABD"nin Ohio eyaletinin Dayton kentindeki Wright-Patterson Hava Üssü"nde Boşnak, Sırp ve Hırvat liderlerin katılmasıyla bir barış anlaşması imzalandı.

Dayton Barış Anlaşması"yla Bosna Hersek"te Boşnak Hırvat Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti adıyla iki federal yapı oluşturuldu. Ülke topraklarının %51"i nüfusun %68"ini oluşturan Boşnaklar ve Hırvatlara, %49"u da nüfusun %32"sini oluşturan Bosnalı Sırplara bırakıldı.

Bosna-Hersek"te siyasi yapı olarak; aynı anda 5 cumhurbaşkanı, 14 başbakan, 180 bakan, 760 milletvekili, 1.200 yargıç ve savcı görev yapmaktadır. Böyle bir idari yapı yüzünden ise, Bosna"daki harcamaların % 40"ından fazlası, devlet mekanizmasının finansmanına gitmektedir.

Böylece siyasi yapı içinden çıkılmaz bir hale sokulmuş, karar alabilme iradesi tamamen ortadan kaldırılmış ve ülke yönetimi yüksek temsilciliğin (OHR-Organization of High Representative) vesayetine bırakıldı.

Sanırım siyasi yapının ne kadar karmaşık olduğu anlaşılıyor. Üstelik bu özetlenmiş hali.

Uzun zamandan beridir bu karmaşık yapı içinde özellikle Boşnak-Hırvat Federasyonu"nda siyasi ve ekonomik bir kaos hakimdi. Son seçimlerden sonra uzun süre federasyonda hükümet kurulamadı. Ülkede iki başlılık sistemin tıkanmasına neden oldu.

Savaşın getirdiği yıkımın aradan 20 yıl geçmesine rağmen telafi edilememesi, uluslararası iradenin taahhütlerini yerine getirmemesi, sistemin karar alma mekanizmalarının karmaşıklığından dolayı yabancı yatırımcıya güven telkin edecek gerekli hukuki ve bürokratik reformların arzu edilen anlamda yapılamaması, dolayısıyla yatırım ve istihdamın oluşmaması siyasi ve ekonomik krizin derinleşmesine neden oldu.

Bütün bunlara dünyanın içinden geçtiği ekonomik krizi, hukuksuzlukları, yolsuzlukları, partizanlıkları, kamu çalışanlarının aylardır ödenemeyen maaşlarını ve resmi rakamlara göre %55"lerde gayri resmi rakamlara göre %70"lerdeki işsizliği eklediğinizde ortadaki durumu anlamak mümkün.

Kamu çalışanlarının protestolarıyla başlayan gösteriler, Tuzla, Brçko, Zenica, Priyedor, Banya Luka, Bihaç, Mostar ve Sarayevo"da halkın katılımıyla kitle isyanına dönüştü. Sarayevo"da başkanlık sarayı, kantonlarda hükümet binaları yakıldı.

Ağır bir siyasi ve ekonomik kriz içinde olan Bosna Hersek"te olaylar sürpriz değildi. Benim anlayamadığım, insanların hak arama meşruiyetinin dışında kamu binalarını yakmasıydı. Protestoların yıkıcı boyutunu oluşturanlar, bir kısım siyasi yapıların provokatörlerinden başkaları olmasa gerek.

En büyük korkum pamuk ipliğine bağlı barışı her an provoke edebilecek bir vasatın gelişmesidir.

Bosna Hersek"e acilen müdahale edilmesi gerekir. Değilse Arnavutluk"ta yaşanan banker krizine benzer bir durum yaşanabilir. Bunun sonucunda ülke Boşnakların siyasi üstünlüğünden çıkıp, Hırvat ve Sırpların siyasi etkinliğine girebilir.

Türkiye uluslararası iradeyi acilen toplantıya çağırmalı. Dayton Anlaşması"ndaki aksaklıklar giderilmeli. İki yapılı sistem ortadan kaldırılmalı ve Lübnan modeli ülke tek çatı altında bütünleştirilmelidir.

Ayrıca özelde de hükümetimiz kamu ve özel sektör girişimlerini romantik ve artistik davranışlardan çıkartıp verimli ve koordineli hale dönüştürmelidir.

Hepimiz biliriz ki kitlelerin sokağa dökülmesinin sonuçlarını kestirmek mümkün değildir.

10 yıl önce
Bosna Hersek"te olanlar sürpriz mi?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…