|
Cumhurdan korkan Cumhuriyet...

Mübarek ve Kutlu olmak, iki bayramı bir arada idrak ettiğimizde karşılaştığımız fark bu kadar.

Dün Şişli"den geçerken belediyenin Kurban ve Cumhuriyet bayramlarıyla ilgili iki afiş asmış olduğunu gördüm. Bir afişte cami fotoğrafı, "Kurban Bayramınız Mübarek Olsun", diğerinde ise Türk bayrağı ve "Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun" yazısı vardı. Bunun yalnızca CHP Şişli Belediyesi"ne özgü olduğunu düşünmüştüm. Dün şehri dolaştığımda belediye ve siyasi partilere ait gördüğüm tüm bez afişler aynı idi. Anlaşılan bu ülkenin siyasileri ister muhafazakâr olsun, ister solcu Bayram ve Cumhuriyet anmasında ince bir çizgi çizmişler. "Mübarek ve Kutlu" kelimeleri arasındaki fark kadar!

Yıllarca bu ülkede insanların resmi ideolojiye, devlete ve millete sadakatleri sınanmış ve kimin daha... olduğu belirlenmeye çalışılmıştı. Bir engizisyon kurulmuştu; sadakati ölçen. Yine aynı süreçten geçiyoruz.

Bu yıl Cumhuriyet Bayramı kutlamaları üzerinde bir tartışma başladı. Hükümet başkentte Hipodrom"da cumhuriyet kutlamalarını yapacak. Ana muhalefetse bir ilki gerçekleştiriyor; bazı sivil toplum kuruluşları ile birlikte I. Meclis"in önünde toplanacak. Bence bir mahzuru yok ama davranış samimi değil. Önceki yıllarda stadyum ve protokol kutlamalarının dışında halk bir kutlama etkinliği yapıyor olsaydı bunu samimi olarak değerlendirirdik. 2007 yılında yapılan cumhuriyet mitinglerini ise bu bağlamda ele alamayız.

Cumhuriyeti koruma adına yapıldığı iddia edilen bu mitinglerde amaç; cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi süreci provoke etmek, seçimleri engellemek ve darbe ortamı yaratmaktı. Değilse her birey istediği gibi dini ve ulusal bayramları kutlayabilir. Devlet buna müdahale etmemelidir.

CHP"nin, bazı sivil toplum kuruluşlarının Ortadoğu"daki hareketlere özenerek "Halk hareketi" veya "halk yürüyüşü başlatmak" adı altında hükümeti değiştirmek için halkı sokağa davet ettiği eyleme destek vermesi, sonuçları kestirilemeyecek bir süreci başlatabilir. Demokrasilerde iktidarların değiştirilmesi sokaklarda değil seçim sandıklarında mümkündür.

Dini ve ulusal bayramlar ard arda geldiğinde herkes birbirini sınava tâbi tutuyor. Laik ve anti laik çelişkisi ortaya çıkartılmaya çalışıyor. Yukarıda anlattığım gibi hiç kimse samimiyet testine tâbi tutulmamalı. Bu millet dinî gördüklerinin hizasına milli yani ulusal olanları da zarif bir şekilde yerleştirmiştir.

Bundan sonra ana muhalefet ulusal bayramları resmi temsilin ötesinde sokakta geniş halk kitleleriyle kutlayacaksa bunu açık bir dille deklare etmelidir. Yalnızca kendi parti tabanına ve resmi ideolojinin destekçilerine davetiye çıkarmamalıdır. Bunun kimseye yararı olmaz, Cumhuriyet"e hiç.

O günün şartları altında ulus devlet kurma sürecinde yazılan tarih ve kullanılan abartılı dil anlaşılabilir. Bugünse toplum belirli bir ergenliğe ulaşmıştır.

Bu tür tartışmaların sonlandırılması için yapılması gereken: tarihçiler, siyaset bilimciler, sosyologlar ve hukukçular bir araya gelerek resmi tarihle gayri resmi tarih arasındaki çelişkileri ortadan kaldırmalılar. TBMM"nin görevi de resmi ideolojiden arınmış yasaksız demokratik cumhuriyeti inşa edecek bir anayasa yapmaktır.

Cumhurdan korkan bir Cumhuriyet olmaz.

11 yıl önce
Cumhurdan korkan Cumhuriyet...
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset