|
Dünya barışı Kudüs"ten geçer…

Medeniyetler Peygamberimiz"in ifadesiyle Kudüs"ün duvarlarından doğdu. Bana göre insanlığın yeryüzü serüveni de burada başladı.

İlk insandan itibaren büyük bir kutsiyet kazanmış olan bu toprakların statüsü kıyamete kadar devam edecektir.

Teologlar peygamberlerin hayatlarına bakarak "var edenin" katıyla yeryüzünün en yakın olduğu alan olarak burayı kabul ederler. Esenlik ve barış şehridir.

Başlangıçla bitiş aynı noktadır.

Yeryüzünde insanların can ve mal emniyetlerinin sağlandığı üç şehir var. Bunlar Mekke, Medine ve Kudüs"tür.

Mekke ve Medine"de göreceli bir can ve mal emniyeti var.

Ama Kudüs! Barış yurdu olan bu şehir artık savaş yurdu haline dönmüş durumda.

Haftalardır bu şehirden çatışma ve yıkım haberleri geliyor. Sadece birkaç haftadan beri mi? Değil, 1917"den beri barış ve esenliği özler konuma geldi.

Yahudiliğin dışında diğer inanç sahipleri sürekli tehdit ve saldırı altında hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar.

Bu durumda en çok etkilenenler Filistinli Müslümanlar oluyor. Yahudiler kendilerine en büyük düşman olarak onları görüyorlar. Evleri yıkılıyor, göçe zorlanıyor ve direnenler tutuklanıyor.

Son birkaç aydır şiddetin dozu artmaya başladı. Cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalar, öldürmeler, seyahatlere getirilen kısıtlama ve Filistinlilere ait arazilerin üzerinde yeni yerleşim alanlarının kurulması bunların başında geliyor. Kudüs ve Eriha arasında kurulması planlanan yeni yerleşim bölgesi Batı Şeria"yı ikiye bölecek böylece Gözlemci Devlet statüsüne sahip Filistin Gazze, Ramallah ve El Halil olmak üzere üç bölgeye ayrılacaktır. Üç bölgenin de karasal bağlantısı işgalci Siyonist İsrail üzerinden sağlanacaktır.

Batı Şeria"da İsrail Ulaştırma Bakanlığı tarafından 1950"li yıllarda ABD"de siyahilere, Güney Afrika"da Apartheid benzeri bir uygulama başlatıldı. Batı Şeria"da (ki burası BM"de gözlemci devlet statüsüne kavuşmuş Filistin Devleti topraklarıdır) şehir içi ulaşımında Filistinli Yahudi ayrımı yapılacak. Filistinliler Yahudilerle aynı otobüse binemeyecek. Ulaştırma bakanlığının tahsis ettiği "özel" otobüslere sadece Filistinliler binecek. Yahudilerin bindiği "normal" otobüslere ise Filistinliler binemeyecek.

Batı Şeria, Gazze ve işgal edilmiş topraklarda Filistinlilere yönelik ırkçı uygulamaları sadece otobüslerde değil hayatın her alanında görmek mümkün.

1947"den bugüne kadar Siyonist İsrail Devleti"nin Filistinlilere yönelik uygulamalarını "insanlık suçu" çerçevesinde görmeyen kaç tane hakkaniyetli siyasi ve entelektüel var?

Daha önce birkaç kez yazmıştım ama tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.

Yıllardır Mescid-i Aksa"nın altında ve etrafında kazılar yapılıyor. Bu kazıların sonucu Mescid-i Aksa camiinin duvarlarında binayı tehdit edecek şekilde çatlaklar, zeminde yer yer çökmeler olduğu herkes tarafından görülüyor ve biliniyor.

Geçen haftalarda İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafında yapılan ve yayınlanan kısa bir filmde bu kazılar sonuç veriyor, Mescid-i Aksa ve Kubettüssahra yıkılıyor yerine Siyonist Yahudi tapınağı kuruluyor. Böylesi bir film ilk defa resmi makamlar tarafından yapılıyor.

Şeyh Cerrah, Beyt Hanina mahalleleri ve Mağrip kapısında Mescid-i Aksa"yı kuşatama altına almak için yapılan yıkımlara her gün bir yenisi ekleniyor.

Tramvay durağında Filistinli bir kadın Ortodoks Yahudi kadınlar tarafından dövülüyor ve başörtüsü alınıyor. Cuma günü Siyonist İsrail askerler Mescid-i Aksa"yı basıp 65 Filistinliyi yaralayıp 45 kişiyi tutukladılar. Aynı gün Batı Şeria"nın her tarafında Cenin, Tulkerem, Nablus, El Halil"de olaylar oluyor, onlarca insan yaralanıyor ve tutuklanıyor. Gazze"ye ateşkese rağmen saldırı düzenleniyor.

İsrail Filistinli gruplar arasında birlikte hareket etmek üzere milli mutabakat hükümeti kurma çalışmaları devam ederken Batı Şeria"da Hamas"lı siyasileri tutuklamaya devam ediyor.

Bu şartlar ABD Başkanı Barack Obama II. döneminde Orta Doğu ziyaretine İsrail"den başlıyor. Bütün dikkatler bu ziyarete döndürülmüş durumda. Obama kabinesini oluştururken II. döneme ait uygulanacak politikaların ipuçları arandı. Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı ve CIA Başkanının atanması sonrasında yapılan yorumlarda; yeni yolun ABD"nin kendi içyapısını güçlendireceği ve dünya barışının oluşmasına öncelik verileceği yönündeydi.

İsrail ziyaret öncesi ABD"deki Yahudi lobilerine yaptığı görüşmelerde "Filistin-İsrail Barışı" ile ilgili henüz bir planlarının olmadığını açıkladı. Bu bize İslam Dünyası"nda ve özellikle Orta Doğu"da yakın bir zamana kadar suların durulmayacağını ve krizlerin daha da derinleşeceğini gösteriyor.

İslam dünyası kendi iç sorunlarına yöneldikleri için Filistin de olanlar nadiren gündem oluşturmaktadır.

Dünya barışı Kudüs"ün ve Beytü"l-Makdis"in vahiydeki misyonuna kavuşmasından geçer.

11 yıl önce
Dünya barışı Kudüs"ten geçer…
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset