|
Mescid-i Aksa her an yıkılabilir...

''Ve Kudüs''ü terkettiğin o ikindi

Birinci Cihan Harbi günü vakti

Kan sızdırıyor kaburga kemikleri

Karlı dağlardan indirdiğin atların

Bir evde perdeyi indiriyor bir kadın

Mahşerin perdesini kıyametin perdesini

Ağlıyor yere inen saçları

Göğü yırtan kefen beyazı elleri''*

Ülkemizde gazete, dergi ve televizyonlarda dış politika alanında genelde Orta-Doğu ile ilgili haber-analizler daha çok yer almaktadır.

Her sabah güne başladığımızda burada olanlarla ilgilenmemeye karar versek bile; olan biten bizi ilgili hale dönüştürüyor. Bu durum, merkezinde yer aldığımız bölgenin bir mecburiyetidir.

Siyonist İsrail hükümeti, Mescid-i Aksa''nın (el-Aksa) altında Süleyman Mabedi''ne ait izleri bulmak için yıllardır sürdürdüğü kazılara devam ediyor ve bu kazılar El-Aksa Camii''ni tehdit ediyor. Buna tanıklık etmiş biriyim.

''Tanrı Şehri Kudüs'' ve ''Sonsuzluk Çekimleri'' adlı fotoğraf çalışmalarım esnasında birçok kez El-Aksa''nın normal halkın giremediği bölümlerini gezme fırsatı bulmuş ve kazıların ne tür tahribata neden olduğunu bizzat görmüştüm.

Kudüs, Allah tarafından mübarek kılınmış bir şehirdir. Kur''an-i Kerim''de İsra suresi 1. ayette bize: ''Kulu Muhammed''i geceleyin, Mescid-i Haram''dan kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ''ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O''dur'' buyurmaktadır.

İslam, Hz. Adem (a.s)''den başlayıp Hz Peygamberimiz (s.a.v)''e kadar olan sürecin tümünü kendisine ait gördüğü için Müslümanların bu şehre bakış açıları Musevi ve Hıristiyanlardan farklıdır.

Museviler ve Hristiyanlar, bu şehri sadece kendileri için kutsal olarak görürler. Oysa Müslümanlar diğer din mensupları için de kutsal olduğuna inanırlar.

Tarih boyunca şehrin aldığı isimlere baktığımızda ilk insanın dünya serüvenine buradan başladığına dair öyküleri güçlü kılar.

En çok kullanılan isimler: Asuriler zamanında Urusilimmu, Ursalimmu; İbraniler tarafından Yruşim veya Yeruşalayım, yahut Yerûşalem''dir.

Antik Yunan''da ''kutsal şehir'' anlamına gelen Heirosolyma, Latinler ise Jerusalem diye isimlendirilmiştir.

Yeruşalayım ismi Arapça''ya ''kutsal ve esenlik yurdu'' olarak dönüştürülmüş ve ''Darusselam'' diye anılmıştır. Bu şehir tam anlamıyla ''esenlik ve barış şehri'' anlamında ''Medinetu''s-Selam''dir.

Bu isme uygun yaşanılan dönemlerin: bütün dinlerin ''gerçek bağlıları'' tarafından ''Müslümanların yönettikleri dönemler'' olduğunu kabul edilir.

Selahaddin Eyyübi, Kudüs''ü aslî kimliğine kavuşturduktan sonra 11 Aralık 1917''de Birinci Dünya Savaşı esnasında, 1517''den beri Osmanlılar tarafından yönetilen topraklar, ''yeni haçlı anlayışının'' etkisine, İngilizlerin işgaline geçmişti.

İngiliz Manda Yönetimi''nin niyeti kısa sürede anlaşıldı. Filistin topraklarının işgali 1948''de ''Siyonist İsrail Devleti''nin'' kurulmasıyla sonuçlandı.

Böylece yüzlerce yıllık barış sona ermiş ve zulüm başlamış oldu.

Her savaşta destek ve silah bakımından Siyonistler daha güçlüydüler. Çok kısa sürede Filistin topraklarının tümünü işgal ettiler. Filistinliler binlerce yıl yaşadıkları topraklardan sürgün edildiler.

1967''de Kudüs, Siyonist İsrail''in eline geçti. Böylece ''esenlik ve barış'' yurdu, ''baskı ve zulüm'' yurduna dönüştü.

O günden sonra Siyonistler her fırsatta Hıristiyanlara ve özellikle Müslümanlara ait dini ve yerleşim alanlarını yıkmakta, tahrip etmekte veya işgal etmektedirler.

Kudüs''ün işgalinden sonra hemen hemen her yıl Mescid-i Aksa''ya yönelik ya yıkma veya tahrip etme amaçlı bir saldırı düzenlenmektedir.

21 Ağustos 1969''da Mihael Denis Ruhan adlı bir Avusturalyalı, el-Aksa''yı yakma girişiminde bulundu. Çıkan yangında cami büyük oranda tahrip oldu ve fethin nişanesi tarihi Selahaddin Eyyübi minberi tamamen yandı.

8 Ekim 1990''da Siyonist İsrail yönetiminin bazı fanatik Yahudi gruplarını kışkırtması sonucu çıkan çatışmada 30 Müslüman şehid olmuş ve 800''ü de yaralanmıştı.

Ayrıca, 25 Şubat 1994 Ramazan ayının 15''inde sabah namazında Batı Şeria''nın El Halil şehrinde Hz. İbrahim Camii''nde bir Siyonist Yahudi''nin saldırısı sonucu 50 den fazla Müslüman şehid oldu 300''e yakını da yaralandı.

Katliam, el-Halil yakınlarında bulunan Kirbât Erba Yahudi yerleşim merkezinde oturan Barush Goldstien adlı Yahudi tarafından gerçekleştirdi.

Dikkati çeken bir durum da: Mescid-i Aksa ve diğer dini mekânlara yönelik sabotaj veya saldırı düzenleyenlerin genellikle ''deli'' diye nitelenerek ilk sorgulamadan sonra serbest bırakılmasıdır.

Son günlerde Doğu Kudüs''te ve Batı Şeria''da yeni yerleşim yerleri kurulmakta, Özellikle Doğu Kudüs''te, Müslümanların yaşadığı mahallede Filistinlilerin evlerine ya el konulmakta veya yıkılmaktadır.

Hristiyan ve Müslümanlara ait ''Kudüs Kutsal Yerleri Koruma Komisyonu'' Başkanı Dr. Hanna Issa, yaptığı açıklamada ''Mescid''i Aksa altında Yahudilerin Hazreti Süleyman mabedini arama bahanesiyle yaptıkları arkeolojik kazılar nedeniyle, açtıkları tüneller bir buçuk kilometreye ulaştı. Maalesef El-Aksa şu anda yıkılma riskiyle karşı karşıyadır. Hatta her an yıkılabilir'' uyarısında bulundu.

Ayrıca, Issa, yıllardır Yahudi arkeologların yeraltında Hazreti Süleyman''ın mabedini aradıklarını ama şu ana kadar buna yönelik hiçbir iz bulamadıklarını, El-Aksa alanında böyle bir mabedin bulunmadığını söyledi.

Bir ay önce de Batı Şeria''da El-Halil şehrinde bulunan ve Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilen Hz. İbrahim Camii, Siyonist fanatikler tarafından işgal edilmiş ve camiye İsrail bayrağı çekilmişti.

''Kudüs Sorunu'' genelde İslam ümmetinin, özelde Türk milletinin sorunudur.

*Sezai Karakoç, Gün Doğmadan,

Diriliş Yayınları. S.628

12 yıl önce
Mescid-i Aksa her an yıkılabilir...
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler