|
Mısır darbesi, bir turnusol kâğıdıdır…

2011"de Mısırlıların Tahrir Meydanı"na ilk çıkışlarını Demokratik Kongo"da izlemiştim. Uluslararası yayın kuruluşları Tahrir Meydanı"nı görecek şekilde kameralarını sabitlemiş ve canlı yayında devrim sürecini anlatıyorlardı. Bu konuda en büyük görevi El Cezire ve CNN International üstlenmişti.

Nihayeti Tahrir direnişi 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejiminin sonunu getirmişti. Bir arkadaşım Arap dünyasını iyi bilen bir gazeteciden dinlemişti "Arap dünyasında totaliter iktidarların ortalama ömürleri 30 yıldır" diyordu.

Birkaç gündür Mısır"da olan gelişmelere baktığımızda "demokratik tercihlerin ömürleri de bir yılı doldurmuyor." Nihayeti dün gece herkes nefesini tutmuş canlı yayında askeri darbeyi seyretti. Mübarek devrilirken ortaya çıkan manzara ne idiyse halkın % 53"ünün oylarını almış bir liderin Muhammed Mursi"nin askeri darbeye maruz kalması da aynıydı.

Tahrir devrimi yapıldığında İsrailli bir siyaset bilimci "demokrasi kültürünü Müslümanların hiçbir zaman anlamayacaklarını" söylemişti. Görüntülere bakıldığında haksız sayılmayacağı söylenebilir.

Burada bir durumu daha tespit etmemiz gerekir. Demokrasi kültürünü içselleştirdiklerini ve dinlerinin yanına koyduklarını iddia edenlerin durumunun da farklı olmadığını gördük. ABD, İngiltere ve AB Mısır"da halkın tercihleriyle iktidara gelen yönetimin askeri müdahaleyle karşı karşıya kaldığında ayağa kalkmadılar ve durdurmadılar.

Şu bir gerçek batılılar için kendilerinin dışında demokrasinin bir anlamı yok. Genç bir İngiliz siyasetçi parlamentoda yaptığı konuşmada "Biz artık demokrat değiliz" demişti. Büyük savaşların sonunda Batı toplumları demokrasiyi içselleştirdiler ve bundan sonrası onlar için alışkanlığa dönüştü.

Herkesin bilmesi gereken şu ki: "Batı için önemli olan halkların özgürlüğü ve refahı değil, kendi çıkarlarıdır." İslam dünyasında oluşan iktidarlar çıkarlarına ne kadar hizmet ettiği önemli gerisi teferruattır. Mısır"daki gelişmeler tam bir turnusol kâğıdı idi.

Bu günler Mısır ekseninde Arap Baharı devrimleri üzerine birçok yazı yazılacak ve yorum yapılacak. Müslüman Kardeşler"in yönetmedeki başarısızlığından dem vurulacak. Muhammed Mursi"nin totaliterliğinden, demokratik, laik bir yapı oluşturamadığı ve ekonomik gelişmeyi sağlayamadığından bahsedilecekler. İnsaflı olmamız gerekir. İhvan iktidarı henüz bir yıllık iktidardı.

Tahrir devriminden önce, devrim esnasında ve devrim sonrasında birçok kez Mısır"a gitmiştim. Mısır"da Mübarek demokrasisi ve ekonomisi berbat durumdaydı. Ülke zenginliğini Mübarek ailesi ve etrafındakiler paylaşmış; bunun dışında milyonlarca insan açlık sınırının altında bulunuyordu.

Bu şartlar içinde İhvan ve Mursi iktidara geldi. 100 günlük bir program açıkladı. Gerçekçi olmak gerekirse ülke sorunları 100 günde değil birkaç yıl içinde bile çözülecek gibi değildi.

Birkaç gün önce Kahire"deydim. Gördüğüm manzara sevimli değildi. Halk ikiye bölünmüş, yoksulluk katlanarak artmış, uzayıp giden benzin ve mazot kuyrukları vardı. Halkın büyük bir kısmı ekonomik sorunlardan bahsediyor ama özgürlüklerden de. Yoksuluz ama artık özgürüz ve korkmuyoruz diyorlardı. Bu Tahririn gücüydü.

Türkiye ve İran"ın dışında İslam Dünyası Mısır yönetimini yalnız bıraktı. Türkiye Mısır"a ekonomik destek olarak ancak 2 milyar dolara yakın kredi verebilmişti. Ambargo altında oluşu ve Suriye konusundaki görüş farklılığından dolayı İran üzerine düşen görevi yerine getiremedi.

Mısır devrimi bölge ülkeleri tarafından sevimli karşılanmadı. Mısır başarsaydı bölgede ciddi değişiklikler olacaktı.

Mısır darbesi İslam dünyasında birçok konuyu ve ilişkiyi yeniden gündeme taşıyacak. Önümüzdeki günlerde Suni, Şii ve Selefi düşünceler arasında yeni tartışmaların yaşanması kaçınılmaz.

Mısır Silahlı Kuvvetler Komutanı darbe açıklaması yaparken kürsünün sağında ve solunda yer alanları büyük bir acıyla izledim. Ne pahasına olursa olsun halkın seçtikleri sandıkta değişmeliydi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Mısır"daki darbe ilgili yaptığı açıklamada "Demokrasilerde her şey sandık değildir" dedi. Kılıçdaroğlu kendisine oy verenlere birazcık saygı duymuş olsa bu ifadeyi kullanmazdı.

Kitle gösterilerinden iktidarların çıkarması gereken dersler olabilir/olmalıdır da. Ama demokratik değişim sadece seçimle olur. Mursi, seçimle gelmiş bir liderdi ve seçim çağrısında da bulunmuştu ayrıca.

Gün İhvan ve Mursi iktidarının eksikliğini anlatma günü değil. Üzerimize düşen görev halkın tercih ettiklerinin değişikliğinin sadece seçimle olabileceğini savunmaktır. Siyasetin ve aydınların cılız birkaç tepkisinin dışında suskunluğu beni sukutuhayale uğrattığını söylemeliyim. Böylece ülkemizde ne kadar çok gizli darbe sever entelektüel ve siyasetçinin var olduğunu gördük.

Üzülerek ifade etmeliyim ki Orta Doğu"nun kaderini yerelde I. Dünya Savaşı"nda kimler belirlemişse şimdi de onlar belirliyor. Bunları anlamak için darbeyi ilk kutlayanlara bakmak yeterlidir.

Bildiğim tek şey Mısır"da bir daha geri dönüş olmayacağıdır. Önümüzdeki günler bölge ülkeleri için zorlu geçecek.

Mısır hepimize yeni dersler veriyor.

11 yıl önce
Mısır darbesi, bir turnusol kâğıdıdır…
Çarşı ve mahalle bekçilerinin işe girişlerinde dövme (tatuaj) ayrıntısı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?