|
Yenilenme kongresi

Herkes bugünkü kongreyi izliyor. Başbakanın kongre konuşması ''Hedef 2023'' vizyonunun açılımı ve ülke siyasetinin yol haritası üzerine olacak.

14 Ağustos 2001"de AK Parti kuruluşunda Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan partinin kuruluşunu ve programını açıkladığı günü milat kabul ederek bir söz söyledi: ''Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak''

Doğrusu 4. Olağan Büyük Kongreyi yapacak AK Parti. 3 Kasım 2002"de yapılan seçimlerin sonucunda büyük bir çoğunlukla iktidar oldu. Bu andan sonra iki yerel, üç genel seçim ve iki referandum kazandı. Cumhuriyet tarihinin en güçlü iktidarını oluşturdu. 10 yıldır ülkeyi yönetme becerisinde bulundu.

AK Parti iktidarıyla birlikte birçok şey değişti. İlk olarak siyasetteki merkez ve çevre kavramları değişti. Eskiden siyasi hayatında merkez sağ ve merkez sol kavramları söz konusuydu. Siyaset bu kavramlara göre üretiliyordu. Merkez artık AK Parti"ye göre şekilleniyor. Kendisini merkez sağ veya solda konumlandırmayan bir parti 10 yıldır seçim kazanıyor ve ülkeyi yönetiyor.

Bu zaman süresi içinde iç ve dış siyasette önemli gelişmeler oldu. İç siyasette demokratikleşme, AB müzakere süreci, yerel kalkınma ve dış ticarette önemli gelişmeler sağlandı. Dış siyasette ise 2011"e yanı Arap Baharı"nın başladığı ana kadar komşularla ''sıfır sorun'' siyasetinde başarılı adımlar attı ve yeni bir dış politik anlayış ortaya çıkarttı. Edilgen bir dış politik anlayıştan etken proaktif dış politik uygulamaya geçildi.

Uluslararası arenada geçmiş dönemin ''üçüncü dünya ülkesi'' muamelesi gören anlayışı sona erdirildi. Yeni dönem saygın ve güçlü bir ülke imajını dünyanın belleğine yerleştirdi.

Coğrafyamız ikinci dünya savaşından sonra en buhranlı günlerini yaşıyor. Buna küresel ekonomik krizi de ilave edersek kavramamız kolaylaşabilir. Bu süreci ülkemiz en az etkilenerek atlatıyor. 2008 küresel ekonomik kriz başta ABD olmak üzere birçok AB ülkesinin iflasına neden oldu. Üçüncü dünya ülkelerine model olarak gösterilen İtalya ve İspanya ekonomik krizlerle sarsıldılar. AB ülkesi olma ayrıcalığına sahip olan Yunanistan, İrlanda, Macaristan ve Slovenya iflasın eşiğine gelmiş oldular.

Türkiye henüz kâmil anlamda yerleşmemiş demokrasisiyle dünyaya örnek ülke olarak gösteriliyor. Bu örneklik en çok İslam ülkelerini etkiledi. Nitekim Arap Baharı olarak adlandırılan hareketin ''Adalet ve Kalkınma Partisi"nin'' yani AK Parti"nin iktidar sürecinden derin bir biçimde etkilendiğini söylemek mümkün. Bu konu ile ilgili İslam dünyasında birçok entelektüel makale ve kitap yazdılar. Yeni kurulan birçok siyasi partinin esin kaynağı AK Parti oldu. Hatta yeni kurulan partilerin bir kısmı ''Hizb"ul Adalet ve Tenmiyye'' yani Adalet ve Kalkınma Partisi adını aldılar.

İslam dünyasında bir seyyah olarak sokakta dolaştığınızda Türkiye"nin ve Başbakanın etkisini görebilmeniz mümkün. Türk olduğunuzu anladıklarında ilk söz ''Erdoğan'' oluyor. Özellikle 2003"de Irak"a müdahale etme ile ilgili TBMM kararı tüm dikkatleri hükümetin üzerine çekti ve Arap sokağında derin bir memnuniyet ortaya çıkarttı. Ardından 2005 tarihinden itibaren Filistin"i himaye politikaları ve İsrail saldırganlığına karşı sert tutum, İslam dünyası nezdinde belki de ilk defa Türklerin liderliğini sağlıyordu.

Bugün AK Parti iktidarı ile ilgili genelde övücü ve az da olsa eleştirel yazılar yazılıyor. Genelde övücü yazılar hâkim. Yapıcı eleştirel yazıları da dikkate almalıyız. Eleştiriler istikamet bulmamızı sağlar. Güç ve kudret sahibi olduğumuzda övgü yerine yapıcı eleştiri yapanların dostlukları daha sahicidir. Bu dönemde eleştiri yapabilmenin zorluğunu hepimiz biliriz. ''Dost acı söyler'' lafı buradan çıkmıştır. Siyaset terimi bizzat teolojik bir kavramdır. Bizlerin yeryüzü serüvenini öncüleri O"nun emirlerini kabul eden ve elçisine tartışmasız tabi olan Horasan Erenleridir. Yunus"un anlayışı üzerine, mekânımıza ''eğri odun'' taşınmaz.

Bu gün AK Parti"nin 4. Büyük Olağan Kongresi yapılıyor. Kongre surecinde oluşturulan iklim beklenti çıtasını yükseltmiş oldu. Türkiye"nin sorunlarını çözmesi için şiddetle derin ve ergen demokrasiyi kuracak ''birey hak ve özgürlüğü'', ''din ve vicdan hürriyeti'' teminat altına alacak yasaksız bir anayasaya ihtiyaç var.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin"in yargıda yürüttüğü reformlara ek olarak Kürt Sorunu"nun çözümü konusunda PKK lideri Abdullah Öcalan da sürece katılabilir açıklaması bugüne kadar yapılmış en gerçekçi ve cesur çıkıştı. Başbakanın yeni Oslo süreci izahları ve Bakan Ergin"in çıkışını desteklemesi yeni bir dönemin başlangıcı sayılabilir.

Böylesi bir ortamda AK Parti yenilenerek bu milleti tarih sahnesine çıkartma yolunda çaba sarf etmeye devam edecek.

Alija"nın deyişiyle: ''İnsanlar tarihe hükmedemezler, tarihe yalnızca Allah hükmeder.''

Bizim görevimiz tarihe kayıt düşmektir.

٪d سنوات قبل
Yenilenme kongresi
Menderes’in, Demirel’in yapamadığını şimdi beklemek hakkımız
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü