|
Tüketici sadece merkezden korunmaz

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı''nca Tüketici Kanununda yapılması düşünülen değişikliklerle ilgili taslağı yasalaşmadan önce çok boyutlu olarak incelemeye devam ederken, eleştirilerimize cevaplar gelmeye başladı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı''nın gönderdiği 18 Nisan 2001 tarihli mektubunun giriş bölümü şöyle: "''Tüketici Kanunu böyle değişmesin'' başlıklı bölümünde; sanayi mallarını test ettirmenin maliyetinin tüketiciler hatta tüketici derneklerince karşılanamayacağı ifade edilmektedir. Kanun Değişikliği Taslağının Laboratuvar başlığını taşıyan 28. maddesinin 2. fıkrası, Bakanlıkça yapılan denetimler sırasında alınan numunelerin tahlillerinin özel veya kamu kuruluşlarında yaptırılabileceği, tahlil sonuçlarının standardına veya teknik düzenlemesine aykırı olarak çıkması halinde, buna ilişkin tüm giderlerin üretici veya ithalatçı tarafından ödeneceğini ve bu giderlerin tahsilinin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun''a göre yapılacağı belirtilmektedir." Bakınız Bakanlığın mektubundaki bu ifadeler da aynı şeyi söylüyor. Yani; denetimi Bakanlık yaparsa tahlil sonuçları bedavaya çıkar...

Tüketici dernekleri niye var?

Peki denetimi tüketici örgütü neden yapamasın? Her şeyi Bakanlık yapacaksa tüketici dernekleri ve vakıflarını neden kuruyoruz?

Mektubun devamına bakalım; "Diğer taraftan Tüketici Mahkemeleri başlığını taşıyan 23. maddenin 2. fıkrasına yapılan ilave ile ''Tüketici örgütlerince açılacak davalarda bilirkişi ücretleri, bu Kanun''un 29. maddesinde kaydedilen ödenekten Bakanlık''ça karşılanır'' hükmü getirilmiştir. Değişiklik Taslağında öngörülen bu düzenlemeler karşısında; gerek tüketici şikayetleri üzerine veya resen yapılacak denetimler sonucu alınan numunelerin tahlili konusunda, gerekse bir seri ayıplı mal konusunda laboratuvar ve bilirkişi ücretlerinin ödenmesi tüketici ve tüketici örgütleri açısından sorun teşkil etmeyecektir."

Hayır efendim edecektir. Nedenini anlatayım: yukarıdaki ifadelere bir bakınız lütfen; tüketiciler ve tüketici dernek ve vakıfları bir malın ayıplı olduğunu nasıl anlayacak? Tek yolu var; Bakanlığa şikayette bulunacak. Oysa tüketici dernekleri tüketiciler adına denetim yapabilmeli, hiç olmazsa alınan numunenin tahlil sonucunu takip edebilmelidir. Oysa Türkiye''de işlerin nasıl yürüdüğünü bilenler bunun pratikte mümkün olmadığını pekala biliyor. Nitekim son tüketici konseyine tüketici örgütlerinin bir kısmının gözlemci olarak bile katılamaması bunu açıkça ortaya koydu. Yönetimde yeterli şefaflığın bugün için var olduğunu düşünelim... Yarın ne olacak?

Tüketicilerin hakları tepeden uygulamalarla, her şeyi bir bakanlığa bağlamakla ve "ancak ben yaparsam olur" mantığıyla korunmaz. Tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerinin özendirilmesi ve sağlanması evrensel ve yasal haklarındandır. Tekrar söylüyorum; Tüketici Kanunu böyle değişmesin!

23 yıl önce
Tüketici sadece merkezden korunmaz
Enflasyon, riskler ve beklentiler
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir