Acısıyla tatlısıyla bir seçim sürecini daha geride bıraktık.

Hemen ifade etmeliyim ki dilerim bir daha bu kadar gergin bir seçim süreci yaşamayız.

Seçimi, sonuçların neden ve etkilerini uzun zaman daha konuşacağız gibi görülüyor.

Seçim sonuçlarını dikkate alarak ben bugün bir başka boyuta dikkat çekmek istiyorum.

23 Mart tarihindeki Ak Parti"nin İstanbul Mitingini görünce Başbakan ve Ak Parti"nin üzerindeki ağır mesuliyeti bir kez daha idrak etme fırsatı buldum.

Mitingden saatler önce kitleler halinde Yenikapı Meydanına akın edenleri gördüm. Annelerimiz gibi anneler, babalarımız gibi babalar gördüm. Gençler gördüm sonra, geleceğe dair inanmış gözlerine, seslerindeki coşkuya, umuda tanıklık ettim.

Anneler mutfaktaki ocağını kapatıp gelmiş. Mahalledeki esnaf dükkanını kapatıp gelmiş.

Yeni Türkiye"nin şahlanışına omuz vermeye gelmiş kalabalıklar vardı o gün meydanda.

Bazı bar müptezellerinin sandığı gibi küçük menfaatler için değil, belki kendilerinin görmeye ömürlerinin yetmeyeceği güzel günleri çocuklarına, torunlarına armağan etmek için oradaydı o insanlar.

Poyraza tutulmuş Marmara denizi gibi şahlanan Yenikapı Meydanının en ön saflarında anneler gördüm. Hayatında hiç görmediği, görmeyeceği Gazze"nin yetimleri için oradaydılar.

Mısır"da Esmaların umutları sönmesin diye gittiği her yere Adeviye Meydanı"nı götüren bir adamın yanındaydı genç kızlar.

Taksim kalkışması ve 17 Aralık darbe girişimi neticesinde çoluğunun çocuğunun rızkını faizci rantiyecilere kaptıran işçilerin öfkesi vardı meydanda.

Geleceğini karanlık odaklar adına çalıp gitmek isteyen bedduacılara karşı dimdik duran delikanlılar bir uçtan bir uca Yenikapı meydanındaydı.

Meydanlar sandıkları yanıltmadı. Meydanlarda Tayyip ERDOĞAN ve Ak Parti"ye verilen destek birebir sandıklara da yansıdı.

Bu millet canını dişine taktı, tıpkı Tayyip ERDOĞAN"ın dediği gibi yaptı. İstiklal Mücadelesine gider gibi gitti sandıklara, meydanlara. Öyle sahip çıktı Tayyip ERDOĞAN ve Yeni Türkiye"sine.

Bu millet Tayyip ERDOĞAN"a inandı. Bu çok büyük bir mesuliyet.

Şurası bir hakikat ki eğer bu güven sarsılırsa, güvenilen o dağa da kar yağarsa, insanların canlarıyla, mallarıyla tahkim ettiği "son kale" de düşerse kalkılması çok zor bir yıkım yaşarız.

Tayyip ERDOĞAN bugüne kadar bizi hiç yanıltmadı. Başımızı hiç öne eğdirmedi.

En zor günlerde, en kasvetli zamanlarda, bizlerin kendimizden vaz geçtiği günlerde o bizden vaz geçmedi. Bedeli ne olursa olsun milletin emanetini canından aziz bildi, öyle de sahip çıktı.

Şimdi bu imtihanların belki de en çetiniyle karşı karşıya olacağı bir dönem onu bekliyor.

Allah yardımcımız olsun.