|
Ne haber?

ABD''nin İstanbul Başkonsolosluğu''na 9 Temmuz''da düzenlenen ve 3 polisimizin şehit olduğu kanlı saldırıdan sonra bu sütunda çıkan yazının başlığı şöyleydi:

“Ergenekon Operasyonu''na mı ateş edildi?”

O yazıdaki çarpıcı soru şuydu: “Darbeci Ergenekon örgütünün üzerine kararlı bir biçimde gidildiği bir dönemdeyiz. Son kanlı saldırıyla acaba Ergenekon örgütünün üzerine gitmeyin mesajı mı verilmek isteniyor?”

*

Şimdi de Sabah''ın dünkü sürmanşetini okuyalım:

“Talimat Cezaevinden: ABD Konsolosluğu''na saldırı emrini Ergenekon''un cezaevinden telefonla verdiği iddia edildi”

Saldırıyı düzenleyen Erkan Kargın''ın Kandıra Cezaevi''nde bulunan Ergenekon''un kilit ismi Erkut Ersoy''la üç kez telefonla görüştüğü ortaya çıkmış bulunuyor!

(Kargın, bu dönemde iki Ergenekon yöneticisiyle daha görüşmüş.)

Erkut Ersoy, 22 Ocak''ta (Veli Küçük''lerle birlikte) üçüncü dalga operasyonda gözaltına alınmıştı.

Ergenekon iddianamesine göre, Erkut Ersoy örgütte Emekli Albay Fikri Karadağ''a bağlı olarak çalışmış!

*

Peki, ABD Başkonsolosluğu''na düzenlenen saldırıdan sonra basındaki manşetleri hatırlıyor musunuz?

Çokları, saldırıyı “El Kaide”nin düzenlediğini iddia ediyorlardı. O kadar ki, “El Kaide''nin Antep Cevabı” manşeti atanlar bile vardı.

O günlerde “CIA, El Kaide bağlantısında ısrarlı” başlığı da dikkat çekiyordu.

Birtakım terör “uzman”ları; “kafa konforu”nu bozmak istemeyen kimi “prof”lar ve “penaltı vermek için hazır kıta bekleyen hakemler” misali davranan bazı meslektaşlarımız saldırıyı peşinen “Amerikan karşıtı bir eylem” olarak ilan etmişler; bunun dışındaki ihtimalleri -özellikle de kanlı saldırının “ters köşeye yatıran bir eylem” olabileceğine ilişkin değerlendirmeleri- “komplo teorisi” diye yaftalamışlardı!

H

Ergenekon soruşturmasının son dalgasında gözaltına alınanlar arasında beş teğmen ve bir askeri öğrenci de var…

Yani? Ergenekon operasyonu “muvazzaf subaylara” da ulaşmış durumda!

TSK, ne yapıyor? Ergenekoncu subayları savcıya teslim ediyor.

Bu önemli aşama, “Darbeci Ergenekon örgütünün üzerine gidilmesinde belli başlı devlet kurumlarının iradesinin bulunduğunu, tabiatıyla TSK''nın da buna dahil olduğunu” bir kere daha göstermiş oldu.

Gözaltına alınan beş teğmen ve bir askeri öğrencinin Kuvayi Milliye Derneği ile bağlantıları saptanmış…

Ayrıca, Yeni Şafak''ın dünkü haberine göre teğmenlerin “Eruygur ve Tolon''la gizli toplantılar yaptıklarının tespit edildiği” iddia ediliyor.

*

Dahası var…

Ergenekon kapsamında Ankara''da gözaltına alınan 8 sivilin “Hizb-ut Tahrir” örgütüne üye oldukları ortaya çıktı!

Bu gelişme, Ergenekon''un “ters köşe” organizasyonlarını işaretlemesi bakımından hayli manidar…

Ergenekon yapılanmasının; DHKP-C''den PKK''ya, Hizbullah''tan TİT''e kadar birbirinden çok farklı örgütleri yönlendiren bir merkez olduğu hatırlanacak olursa; “Hizb-ut Tahrir”i de -kamuoyunda “Dinci tehlike kapıda!” kanaati oluşturmak için- “kullandığını” tahmin etmek zor değil.

*

Ünlü aktörlerimizden Müslüm Gündüz''ün baş karakterini canlandırdığı “Aczmendiler” filmi de aynı amaçla gösterime girmemiş miydi?

Ya, 28 Şubat döneminde “Şeyh” rolünde oynatılan Ali Kalkancı?

“28 Şubat''ın gizli kahramanıyım” diye caka satan “Sisi” son operasyonda gözaltına alındı!

Gizli tanık, “Ali Kalkancı-Fadime Şahin-Müslüm Gündüz”ün 28 Şubat sürecinde nasıl kullandığını Yeni Şafak''a anlattığında “Doğan Grubu hesabına” dalgasını geçenler hiç kuşkusuz “Sisi”nin gözaltına alınması haberine de “uydurma” deyip -gülüp- geçmişlerdir!

16 yıl önce
Ne haber?
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak