Komprador Burjuvazi’nin mutemet elemanı Osman Kavala’nın “serbest bırakılması” için içeride ve dışarıda yürütülen seferberlik tüm hızıyla devam ediyor.
Bu minvalde, Amerikan Dışişleri Bakanlığı, “Hayırsever sivil toplum lideri” diye tanımladığı Osman Kavala’nın serbest bırakılması için Türkiye’ye “çağrı” yaptı.
Hangi, Amerika bu?
15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünün Bir Numara’sı olan FETÖ elebaşı Fetullah’ı Türkiye’ye iade etmeyen ve dört senedir ipe un seren Haydut Devlet ABD!
Bir başka örnek…
Halkbank eski Genel Müdürü Hakan Atilla’yı ise herhangi bir dava süreci başlamadan aylarca tutuklu tutan Amerikan devletinden söz ediyoruz!
Yani, nedir? ABD’nin “İyi Hal Kâğıdı” yoktur.
Bununla birlikte, küstahlıklarını da itina ile sürdürüyorlar.
*
“Er Kavala’yı Kurtarmak” gayesiyle Ankara’ya “emir vermeye” yeltenen Faşist ABD, Türkiye’deki yargı sürecine müdahale etmeye kalkışıyor.
Tek başına bu örnek bile Haydut Yatağı ABD için, Hukuk Devleti ilkesinin de aynen Demokrasi gibi bir illüzyondan ibaret olduğunu göstermeye yetiyor.
Haydut Devlet ABD’nin “buyurgan, emir verir tavrı” Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala ile sınırlı değil…
Son dönemdeki iki örneği daha hatırlayalım:
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo “Ayasofya Müze olarak kalmalı!” demişti!
Ayasofya, 86 sene sonra Cami olarak ibadete açıldı: ABD ise “mortingen şıtrase” oldu!
*
Bir önceki sahneye gidelim…
“Türkiye, Rusya’dan S-400’leri almamalı!” dediler.
-Aldı…
“Aktif hale getirmemeli” diye homurdandılar.
Yahut…
“Türkiye S-400’leri bize bıraksın, biz satın alalım” ahlaksızlığına dahi başvurdular!
-Hepsi, çöpe gitti:
15 Temmuz’un arka planındaki ABD en başta olmak üzere bilumum düşmanlarımızın muhtemel saldırıları hesaba katıldığı için, S-400’lerin aktive edilmesi “mecburi istikamet” ya!
Türkiye’de 15 Temmuz darbe kalkışması yaşanırken; Beyaz Saray’da Obama oturuyordu, Başkan Yardımcısı da Joe Biden’dı.
Mister Biden, ABD’nin FETÖ’sü eliyle giriştiği 15 Temmuz darbe teşebbüsünden yaklaşık yedi ay önce Türkiye’yi ziyaret etmişti…
O ziyaret sırasında, İstanbul’da görüştüğü heyette Osman Kavala da yer almıştı.
Hani, şu “iliştirilmiş gazeteci” B’aydıntaşbaş ile “öz çekim” yaptıkları görüşme!
*
A-jan Dündar için de “Büyük Kahraman!” demişti, “Siyonist” Joe Biden!
*
Başkan Yardımcılığındaki son günlerinde Dünya Yahudi Kongresi’nin New York’taki toplantısına katılan Biden kahpesine, Siyonizmin Kurucusu Theodor Herzl Ödülü takdim edilmişti.
Joe Biden, orada yaptığı konuşmada “Ben bir Siyonist’im! Siyonist olmak için ille de Yahudi olmak gerekmiyor” demişti!
İşte bu Biden, Kasım’daki ABD seçimlerinde Trump’a karşı “Oval Ofis” için yarışacak…
Sarı Kovboy Trump, 2016’daki Başkanlık seçimini kazandığında; Terör Devleti İsrail’in Başbakanı Netanyahu, ABD’nin Yeni Başkanı’nı “İsrail’in gerçek dostu” diyerek tebrik etmişti!
Dört yıl boyunca, Sarı Kovboy Donald -Yahudi damadı Kushner’in de büyük gayretiyle- İsrail ile “enseye tokat” bir yakın ilişki yaşadı.
Donald Trump, 2020 yılı başlamadan önce yeniden başkan seçilebilmek için “çok avantajlı” görünüyordu…
Ancak evvela Korona Salgını ardından Siyah Ayaklanması ile gelişen hadiseler Trump’ı çok zor bir durumda bıraktı.
Sarı Kovboy, anketlerde fark yese de; yine de iddialı konuşmaktan vazgeçmiyor.
*
Şu sıralarda, ABD’de…
“Başkanlık Seçiminde ne olur?” sorusuna bir de “Acaba, Kasım 2000’deki gibi yine Karakol’da mı bitecek?” suali eklenmiş durumda!
Bugün, Mübarek Kurban Bayramı…
Bayramınızı tebrik ediyor, sağlıklı ve mutlu bir Bayram geçirmenizi diliyorum.
