15 Temmuz darbe kalkışmasından iki hafta kadar sonrasıydı. North American University’nin J.B. adlı bir kadın misafiri vardı.
Pek ünlü bir ismin eşi olan bu ziyaretçi, o gün “Gizli Kardinal” Locaefendi’nin kanatları altındaki adı geçen üniversitede bir konferans verdi.
*
Pensilvanya’daki Fetullah haininin Teksas’taki üniversitesine “koltuk çıkan” bu kadın kimdi, peki?
El Cevap: Dönemin “Amerika Birleşik Darbeciler Devleti” Başkan Yardımcısı olan Joe Biden’ın eşi Jill Biden’dan başkası değildi!
ABD’nin FETÖ eliyle giriştiği 15 Temmuz darbe girişiminden altı ay kadar sonra (Ocak 2017) North American University’nin rektörlüğüne, FETÖ’nün önde gelen isimlerinden “kaçak” Şerif Ali Tekalan getirildi.
Önceki yıllarda Paralel Fatih Üniversitesi’nin rektörlüğünü de yapan Mister Tekalan, Teksas’taki bu üniversitenin üçüncü rektörüydü…
*
North American University, 15 Temmuz sonrası Türkiye’den kaçan FETÖ mensupları için ekstra 5 bin dolar burs veriyor!
*
ABD’deki işbu Paralel üniversiteye “her türlü destek atanlar” sadece “Demokratlar” ile sınırlı değil; “Cumhuriyetçiler”in senatörleri ve Temsilciler Meclisi üyeleri de Paralel’in üniversitesi için amade vaziyette!
*
Derin Washington’ın “üzerine titrediği, pamuklara sardığı” firardaki Tekalan; FETÖ Çatı Davasında, KPSS Sorularının Çalınması Davasında ve dahi Şike Kumpası Davasında sanık durumunda…
Hakkında tutuklama kararları var.
Buna mukabil: Haydut Amerikan Devleti’nin “tam teşekküllü himayesi altındaki” Mister Tekalan, ABD’de halen daha fink atıyor!
*
Gezi Kalkışmasının yaşandığı 2013’te Nafiz John Paker’i Pensilvanya’daki çiftliğe götürüp Fetullah’la görüşmesini sağlayan Mr. Tekalan’dan bahsediyoruz.
Şerif Ali Tekalan’ın rektörlük yaptığı dönemde, Paralel Fatih Üniversitesinde düzenlenen bir sergide “sahne alan bir fotoğraf” vardı:
Fotoğrafta, FETÖ’cülerin çok sevdiği “Güneydeki Ülke” İsrail’in “Kan İçici” Başbakanı Netanyahu’nun “Ortadoğu’da gerçek problemlere odaklanmalıyız. Problem, İsrail değil; İsrail’i yeryüzünden silmek için nükleer silah geliştiren diktatörlüklerdir” şeklindeki cümlesi okunuyordu!
Tekalan da, Locaefendisi Fetullah da “otoritesinin önünde eğildikleri” Terör Devleti İsrail’in Dört Yüz adet nükleer silahını asla dert etmediler, etmiyorlar.
Mendebur Biden, Obama’nın Başkan Yardımcısı sıfatını taşıdığı son aylarda yani “Beyaz Saray’da ikamet ederken” Dünya Yahudi Kongresi’nin New York’taki toplantısında yaptığı konuşmada “Ben bir Siyonist’im! Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekmiyor” demişti.
O toplantıda, Joe Biden’a, “Siyonizm’in Kurucusu Theodor Herzl Ödülü” takdim edilmişti!
Joe Biden, 15 Temmuz’dan birkaç ay öncesinde yani 22 Ocak 2016’daki İstanbul ziyaretinde içlerinde Osman Kavala’nın da yer aldığı bir heyetle görüşmüş; bu arada Aslı B’aydıntaşbaş ve Kadri Gürsel adlı ünlü iliştirilmişlerle “öz çekim” yapmıştı.
O ziyarette, casusluğu tescilli (halen kaçak) John Dündar’dan “Büyük Kahraman” diye bahsetmişti!
Birleşik Arap Emirlikleri ile Terör Devleti İsrail, birkaç gün önce Trump’ın aracılığıyla “normalleşme” konusunda uzlaşmaya vardılar!
*
Burada doğru cümle “Meğerse hiç ayrılmamışlar” olmalıydı!
Neden mi?
İsrail medyasında çalışan bir siyasi muhabir olan Barak Ravid, iki ay evvel “BAE Veliahtı Muhammed bin Zayed’in 25 senedir İsrail’e çalıştığını” ifşa etmişti de, ondan!
*
ABD & İsrail Tandemi; Yüzyılın Sahtekârlığını, “Yüzyılın Barış Planı” diye yutturmaya yelteniyorlar, ya…
“MBZ” denilen şahıs hakkındaki ifşaat da “Çeyrek Yüzyılın İtirafı” olarak kayda geçmiş oldu!
BAE de, FETÖ gibi “Güneydeki” Terör Devleti İsrail’in kahrolası “otoritesini” çok seviyor…
Kasım 2017’den beri, Türkiye’mizin aleyhinde algı oluşturmaya yeltenen, “Kara Propaganda” yapan FETÖ bağlantılı “Ahwal News” haber sitesi BAE tarafından finanse ediliyor.
