|
Fena yakalandılar...

En başta CHP, muhalefet partilerinin; Joe Biden’ın skandal sözleri hakkında sarf ettiği ilk cümle “Sekiz ay önceki konuşma neden şimdi gündeme geldi?” diye sızlanmak oldu.

***

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe kalkışması sırasında ABD’nin Başkan Yardımcısı olan Biden’a hak ettiği karşılığı vermek yerine, bu suali öncelemek “sorunlu” bir yaklaşımdır.

***

Arzın merkezine seyahat etmiyorlar; onun yerine “Neden bu kadar geç?” diyorlar.

Cevabı basit: Medyadan siyasilere kadar, herkes ama herkes atladı, bu haberi!

***

Hiç kuşkusuz…

Vakitli gündeme gelmesi ve dahi gerekli tepkinin gösterilmesi “en iyi” durumdur. En isabetlisidir, en doğrusudur.

Ne var ki, Bütün Türkiye’nin atladığı bu haber; sekiz ay sonra farkına varıldığında da “o sözlerin içeriği ve o sözlerin sahibi kahpe” odak noktasında olmalıdır.

İşbu cümleyi, belli muhalefet partileri için “olmalıydı” diye kuruyoruz!

***

CHP’nin Başı Kılıçdaroğlu, “O açıklama yapıldığı vakit, bu ülkenin Saray’ında kim oturuyordu? Cumhurbaşkanı kimdi? Dışişleri Bakanı kimdi? Tepki vermediler” diye tek tek sayıyor…

Madem öyle, adama şunu da sorarlar:

“Joe Biden’ın o skandal sözleri sarf ettiği 16 Aralık 2019’da; Ana Muhalefet Partisi’nin başında kim vardı? Muhalefet partileri nerede idi? Onlar da tepki vermediler?”

NEDEN RAHATSIZLAR?

Sekiz ay sonra gündeme gelmiş olması, Joe Biden’ın skandal sözlerindeki “vahameti” asla değiştirmiyor.

“Sekiz ay sonra” lafını dillerine pelesenk etmelerinden; CHP’nin ve malum muhalefet partilerinin Joe Biden’ın itirafından “rahatsız oldukları” anlaşılıyor.

Çünkü: Kendileri zor durumda kalmıştır.

Hem “Dış Güçler” gerçeğini alaya alma, bu gerçeği örtbas etme gözbağcılıkları çöpe gitti; hem de işbirlikçi bir konumda oldukları açığa çıktı!

Bakmayın siz…

Mister Kılıçdaroğlu’nun (o da sonradan) vaziyeti kurtarmak için yahut yasak savma kabilinden “Hiçbir emperyal gücün gölgesini dahi kabul etmiyoruz. Bağımsızlık bizim karakterimizdir” diye konuşmasına…

CHP’nin Genel Başkanlık koltuğunu işgal ettiği tam on yıl boyunca; Emperyalist Gücün yani Haydut Devlet ABD’nin “çıkarlarından, politikalarından, tezlerinden, istikametinden” zerre miskal sapmamıştır!

Zaten, Mayıs 2010’da kaset komplosu ile CHP’nin başına getirilmesinin temel nedeni budur yani “Washington’a Hizmettir!”

***

Tam yerine denk gelmişken, bir manzara daha koyalım:

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Tipi-tip” benzetmesiyle karikatürize ettiği CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, “Biz Irak krizinde Deniz Baykal gibi ABD’ye net tavır alanların partisiyiz” diye tweet attı ki…

Eh, bu gol kaçmaz!

***

Bu gibi durumlara, güreş lisanında “kendi oyunuyla tuş olmak” denir.

Bakınız, nasıl?

Haydut ABD, tezkerenin reddedilmesinin “intikamını” Baykal’dan kaset operasyonuyla aldı ve yerine “Kontrollü” elemanları Mister Kemal’i getirdi!

Özgür Özel, işte bu Amerikancı Kemal’in askeridir!

***

Son CHP Kurultayında kürsüye çıkan bir partili, 2010’da CHP’ye kurulan uluslararası kumpası yani Deniz Baykal’a yönelik Kaset Operasyonunu konuşmak, sorgulamak istedi:

-Mikrofonunun sesi kısıldı; sansürlendi; konuşturulmadı!

***

On yıl boyunca CHP yönetiminin “Kaset Operasyonu’nun perde arakasına “özellikle ve itina ile” seyahat etmediği, asla-kata topa girmediği” aşikârdır:

Neden, acaba?

Girerlerse, bir daha çıkamazlar da ondan!

CIA’in “Sivil Örümcek Ağı” kuruluşu NED vasıtasıyla yıllarca fonladığı TESEV’in kurucu üyelerinden Mister Kılıçdaroğlu mu; “Baykal’ın indirileceğinden” Kasım 2009’da Frankfurt’taki Kempinski Otel’de haberdar edilmişti!

“KONTROLLÜ” MİSTER KEMAL

Mayıs 2010’da, kendi Genel Başkanı’na (Baykal) yönelik FETÖ eliyle gerçekleştirilen Uluslararası Operasyona gıkını çıkarmayan, itiraz etmeyen, lafını bile ettirmeyen “Mister Kemal”in CHP’si; nasıl bu kaset kumpasının içinde yer alıyorsa ise aynen öyle de Biden’ın ağzından itiraf edilen alçakça planın da ortağı yani işbirlikçi parçasıdır!

***

ABD’nin FETÖ’sü eliyle gerçekleştirdiği 15 Temmuz darbe teşebbüsünde Joe Biden denilen kahpe, Başkan Obama’nın yardımcısı sıfatını taşıyordu: İşin içinde olduğuna zerre kuşku yoktur.

Mister Kemal’in 15 Temmuz’dan biteviye “Kontrollü Darbe” diye bahsettiğini “bir de burada” hatırlayalım!

KHK’lara atıfla 20 Temmuz’a “darbe” diyen Kılıçdaroğlu; 15 Temmuz gecesi ekran karşısına kurulup, Sam Amca’sının Çocukları olan FETÖ’nün “başarmasını” bekliyordu!

Darbenin başarısızlığa uğramasını takiben yaşadığı hayal kırıklığına binaen “Kontrollü” demeye başladı…

Dört yıldır bu malum bühtanı tekrarlıyor; aynı “bozuk plağı” çalıyor.

Neden? “Kontrollü” olan kendisi çünkü!

“Washington’dan Kontrollü” Kemal’dir.

#FETÖ
#CHP
#Joe Biden
#Kemal Kılıçdaroğlu
4 yıl önce
Fena yakalandılar...
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’