Suriyeli gazeteci, dört yıl önce Şam Şeytanı Esad’ın zulmünden kaçmıştı: Dört yıl sonra, “Acayip Medeni ve Süper Özgür!” Fransa’da mesleğini icra ederken Mendebur Macron’un zulmüne maruz kaldı!
Eh, Fransız barbarlığını “Paris’te Halep’i yaşadım!” diye anlatıyor, zaten…
Nedir?
Emmanuel’in gaddar polisi, foto muhabiri Al Halbi’yi öldüresiye dövdü: Tanınmayacak hale gelen suratı, resmen çarşamba pazarına döndü!
İşte, size: “Çağdaş Fransa!”
Bozdurup, bozdurup harcayın!
*
Laikçi Taş Kafa Mösyö Özdemir İnce ile Paris’teki yıllarından kadim dostu Ertuğrul Öz-şanzelize, Fransa’ları ile gurur duymayıp da ne yapsınlar!
*
İçimizdeki Fransızların “putlaştırdığı, baş tacı yaptığı” Emmanuel’in Ülkesinde “Basın Özgürlüğü” mü; hakikaten başka bir seviye!
Fransa’da basın özgürlüğünün “ne denli ilerlediğini, neredeyse erişilmez bir düzeye ulaştığını” cümle âleme göstermek üzere…
Şimdi, Emmanuel’in bütün Polis Copları seferber:
“Ölümüne dayak, öldüresiye dayak!”
Haliyle: Şu “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” lakırdısı da fena halde yalan oldu…
Faşist Macron’dan sonra; “dillere destan” Fransız özdeyişte “mecburen, mecburiyetten” değişikliğe gidiliyor!
Yani, nedir?
“Özgürce Sansürcülük; Eşitlikçi Yasaklar; Kardeş Sandıklarınızın Dayağı!”
Henüz hafızalarda taze: Brüksel merkezli “Politico Europe”ta, Fransa’daki “Köktenci Laikliği” eleştiren bir yazı; Paris’in baskısıyla sansürlenmişti!
Sosyolog Farhad Khosrokhavar’ın “Altın Makas” yiyerek yayından kaldırılan yazısı, “Fransa’nın Tehlikeli Laiklik Dini” başlığını taşıyordu.
Charlie Hebdo denilen paçavranın malum karikatürlerine koltuk çıkan Macron’un eliyle yaptırtılan “Fransız Usulü” bir sansürdü!
*
Yine, kısa bir süre önce…
Fransız hükümetinin desteklediği bir dernekte çalışan Moritanyalı karikatürist Halit İdris, Macron’u “Kravatlı bir Yılan” olarak hicveden karikatürü nedeniyle işini kaybetmişti!
Ezcümle…
İslam düşmanlığında zirveye çıkan Laikçi Fransa’nın bir adı da Sansüristan’dır!
Ülkedeki Müslümanlara ait işyerlerini, STK’ları, kursları ve camileri sırf zulmetmek için basan Mendebur Emmanuel’in Kahpe Polisleri; şu sıralar, Güvenlik Yasa Tasarısını protesto edenlere orantısız şiddet uyguluyor, resmen kan kusturuyor.
*
Yeni Güvenlik Yasası, güvenlik güçlerinin görüntülerini paylaşmayı kısıtlıyor!
Suriyeli Al Halbi de -işte bu yasaya ve de polis şiddetine yönelik protesto gösterilerini, bir gazeteci/bir foto muhabiri olarak takip ederken; zalim, gaddar, faşist Fransız Polisi tarafından öldüresiye dövüldü.
Fransa’da polisin zulmüne maruz kalan sadece Suriyeli gazeteci de değil: Geçtiğimiz Cumartesi günkü gösterilerde sekiz gazeteci daha hastanelik oldu!
Bitmedi…
Fransa’da, aynen ABD’dekine benzer ırkçı polis şiddeti de gündemde…
Müzik yapımcısı Michel Zecler adlı siyah Fransız vatandaşı; polisin kendisini “maske takmadığı” için dövdüğünü, döverken de “Pis Zenci” dediğini söyledi!
*
“Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” diyordu, ya; şu Fransız özdeyişi…
Aslında, neymiş?
-Irkçılık, Düşmanlık, Kahpelik!
Finali, şu Twitter kuşunun son “kuşluğu” ile yapalım…
Paris’te Suriyeli foto muhabirini hedef alan polis şiddetini; Türkiye’de yaşanmış gibi gösterdiler!
Demek ki, nedir?
“Kuşluk” Twitter’ın hayat tarzıdır!
