“Bize 30 Ağustos dersi verenler, 30 Ağustos bizim şerefimizdir. 30 Ağustos’u bize değil, CHP Gençlik Kollarına anlatın!”
***
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, en başta Mister Kemal olmak üzere CHP yönetimine işte böyle seslendi.
***
CHP’nin “Avcılar Gençlik Kolları Başkan Vekili” olan şahıs, “Er ya da geç bunun hesabı sorulacak. Devrim şehitleri ölümsüzdür” diye tweet atmıştı, ya…
-Burada “devrim şehidi!” dediği kim?
DHKP-C terör örgütüne üyelik suçundan tutuklanan ve ölüm orucunda 238’inci günde hayatını kaybeden Avukat Ebru Timtik!
Süleyman Soylu “Gazi Mustafa Kemal ve kahraman arkadaşları, kahraman ecdadımız; İstiklal Savaşımızı, DHKP-C’li terörist hainlerin ‘şehit’ diye anılması için vermediler!” diyerek muhataplarına hak ettikleri cevabı “tokat atar gibi” yapıştırdı.
DHKP-C dediğimizde…
1980 öncesinden 1994’e kadar Dev-Sol, 1994’ten sonrasında ise DHKP-C adıyla sahne almış “kontra” çalışan bir Gladyo piyonundan bahsetmiş oluyoruz!
“Devrimci” veya “Solcu” sahte bayraklı bu terör örgütü; “Türkiye’deki Gladyo” tarafından tepe tepe kullanıldı, kullanılıyor.
***
Dev-Sol döneminde; Türkiye’yi “12 Eylül’e koşturtan” sarsıcı cinayetlerde…
1990-1993 yıllarında ise Türkiye’yi sarsan, bir kısmı “laik aydın” cinayetleri olarak bilinen “faili meşhur” suikastlarda; “tetikçi” olarak istihdam edilmişti, işbu terör örgütü…
DHKP-C adıyla cinayetlere devam ettirilen bu “kontra” terör örgütü, evvela 1996’daki Özdemir Sabancı Suikastını gerçekleştirdi.
Biteviye kaostan fal tutan Gladyo’nun belli dönemlerde “uyandırdığı” DHKP-C, 2012’nin sonbaharında bir kez daha palazlandırıldı ve 2013’teki Gezi Kalkışmasında sahaya sürüldü.
31 Mart 2015’te (yani 7 Haziran seçimleri öncesinde) İstanbul Adalet Sarayında Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden de DHKP-C’li hainlerdi.
DHKP-C’nin, Gladyo’nun lokomotif terör örgütü FETÖ ile yaptığı “derin işbirliği” birçok kez kanıtlandı.
***
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP’nin 2012 yılından itibaren FETÖ ile “stratejik ortaklık” kurduğu malumdur.
Bu süreçteki muhtelif hadiselerde, kimi CHP’lilerin DHKP-C’lilere “koltuk çıktığı” da bir başka gerçektir.
***
Ezcümle, CHP’nin Avcılar Gençlik Kolları Başkan Vekili’nin twitter’da yazdıkları da “bu derin ilişkilerden” koşuyor!
***
Deniz Baykal’a yönelik Kaset Operasyonu ile Kemal Kılıçdaroğlu’nu 2010’da “CHP’nin başına getiren” Derin Güç Odağı Türkiye’deki Baronsal Gladyo’dur.
Kaset operasyonunu piyonları FETÖ eliyle gerçekleştirmişlerdi.
Şimdi, yazımızın girişine dönelim…
Hükümete akıllarınca “30 Ağustos dersi vermeye yeltenen” Kılıçdaroğlu ve yönetimi; Türkiye’nin Batılı devletlerle mücadelesinden, velhasıl bağımsızlığından fevkalade rahatsızlık duyuyor!
Türkiye’mizin -eski dönemlerde olduğu gibi- ABD’nin/Batı Kulübünün yörüngesine girmesinin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar…
Ana Muhalefet Partisi’nin “Atatürkçülüğü” kullanışlı bir maskeden ibarettir.
“30 Ağustos dersi” vermeye kalkışmaları da, “Batılı devletlere eklemli asıl ajandalarını perdelemeye yarayan” bir atraksiyondur!
***
Mister Kılıçdaroğlu, Türkiye’mizin milli menfaatlerini değil; Haydut ABD’nin ulusal çıkarlarını savunan bir Ana Muhalefet Partisi genel başkanıdır.
***
Çok sayıda örnek var; sadece bir kaçıyla yetinelim:
“Afrin’e girmeyelim” diyen de; “Libya’da ne işimiz var?” diye itiraz eden de; 86 sene sonra zincirleri kırılan Ayasofya Camii’ndeki “Cuma Namazına gitmeyen” de ta kendisidir!
CHP Avcılar Gençlik Kolları Başkan Vekili ile başlamıştık; CHP’nin 26. Dönemdeki İzmir Milletvekili Ali Yiğit’in dört yıl önceki (Kasım 2016) sözlerini hatırlayarak bitirelim…
“İzmir Türkiye’den ayrılsın, AB’ye girsin” demişti, Mister Yiğit!
Bu bölücü lakırdıyı fışkırttığında; CHP’nin vekili idi: Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının gıkı dahi çıkmamıştı!
Yani? Sükût ikrardan geliyordu!
Herhangi bir CHP’li çıkıp da kendisine…
“Ey Ali Yiğit! İzmir, 9 Eylül 1922’de; günün birinde yeniden Batılı düşmanlarımızın olsun diye kurtarılmamıştı! Bizler aziz vatanımızı asla böldürmeyiz” dememişti, diyememişti!
9 Eylül’ün 98. Yıldönümüne, şurada dokuz gün var…
Tam da bu günlerde, Kahpe Yunanistan yine kaşınıyor…
Kaşınmaya devam ederlerse, kaçışı yok:
-Bir kere daha “denize dökülürler!”
