|
Öğretmen Kariyer Fuarı

Öğretmen ve öğretmenlik mesleği üzerine söylenecek çok şey var. Bazen kutsallaştırdığımız bazen de hiç umursamadığımız çoğunlukla da sadece lafta kalan bir meslek öğretmenlik. Aslında toplumların en temel taşı mesleklerinin başında gelen, kısa vadede değeri anlaşılmayan ama toplumun şekillenmesinde oldukça ciddi payı olan bir alan. İlk çağlarda “öğreten” kavramı herkesi kapsarken çağlar ilerledikçe “çok bilenin” aktarma ihtiyacı ile “bilmek isteyenin” öğrenme isteği buluşunca “okul” dediğimiz kurumlar doğuyor. Bu tasarım binyıllarca hüküm sürüp bugüne kadar geliyor. Kısaca “öğreten” her çağda yol gösteren ve “öğrenmek isteyenin” hayatına müdahale eden kişi olunca bunu yapan “öğretmen” adını verdiğimiz kişi kutsal ve ilahi noktalara kadar yükselebiliyor. Ama günümüzde durum biraz değişti. Artık “bilgi kaynağı olan öğreten” yok bunun yerine “bilgiye ulaşmayı öğreten” kişi var. Bu da öğretmenin konumunu, varlığını ve verimliliğini sorgulatıyor. Ama ne olursa olsun öğretmen bir toplumun bel kemiğidir. O işini iyi yaparsa toplum çelik gibi sağlam olur. Ülkemizde durum daha farklı aslında öğretmen halen toplum için önemli ama maalesef çoğunlukla lafta kalıyor. Öğretmenlerin sorunları çok fazla, bunun yanında plansızlığın getirdiği noktada bir de mezun olup işini yapamayan öğretmenler var. Temel olarak eğitim ve öğretmen istihdam meselesi maalesef kamunun üstündeymiş gibi bir görüntü var memlekette. Bu yüzden de ilginç bir şekilde “işsiz öğretmen” kavramı yerine “atanamayan öğretmen” kavramı ülkemizde kullanılıyor. Yani bu kavramı da düşünmek gerekiyor.

Ama en temel sorunumuz öğretmenlik mesleğinin sınırları, gereklilikleri ve niteliklerinin belirlenmesi zorunluluğudur. İşte bütün kavramlar Türkiye’de ilk kez somutlaştırıldı. Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da Türkiye’nin ilk Öğretmen Kariyer Fuarı yapıldı. Öğretmenlerin CV’lerinin okullarla ve okul yöneticileri ile buluşturduğu, öğretmenlik mesleğinin konuşulduğu harika bir iş yapıldı. Fuarı YEGAM yani yenilikçi araştırma geliştirme merkezi yaptı. Bu merkezin akademik direktörü ve fuarın fikir insanı Prof. Dr. Şirin Karadeniz kendisi BAU Rektörü ama daha da önemlisi eğitimci öğretmen. Fuarın bilim kurulu 12 üniversitenin eğitim fakültesi dekanlarından oluştu. Kısaca eğitim bilimcileri öğretmenlik mesleğinin konuşulması ve öğretmenlerin diplomaları ile değil CV’leri ile öne çıkmalarını istiyorlar. Fuara binlerce öğretmen ve adayı katıldı. Fuara birçok bilim insanın yanında İstanbul Milli eğitim müdürü Levent Yazıcı ve Türkiye’nin eğitim denince akla gelen ismi Enver Yücel tam destek verdi. Öne çıkan düşünce; öğretmen adaylarının kendini yeni dünyaya göre yetiştirmesi, tüm mesleklerde olduğu gibi diplomanın arkasına sığınmış değil CV ile zenginleştirmiş adayların öne çıkması, öğretmenlik mesleğinin meslek yasasının çıkması, öğretmen adayları için tek seçeneğin kamu okulları olmadığı hatta dünyanın birçok farklı ülkesinde kariyer imkanları olduğu temalarıydı. Ama en önemli mesaj “öğretmenlik mesleğinin değişiminin çok hızlı olduğu ve öğretmenlerin bu değişime ayak uydurmakta zorlandıkları” fikriydi.

Ben eğitim hakkında sürekli yazan ve naçizane fikir beyan eden birisi olarak böyle bir çalışmanın çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Eğitim sistemimiz “atama” ve “sınav” diye iki sözcüğün arasına sıkışmış durumda. Bu girdaptan kurtulmak için çalışmamız gerekiyor. Bu çalışma bu anlamda çok başarılı ve verimli oldu. Büyüyerek yoluna devam etmesini umuyorum.

#Öğretmen
#Atama
#Sınav
#Fuar
4 yıl önce
Öğretmen Kariyer Fuarı
Sinema “yapmak”: Yapan"a ve bakan"a bakmak?
Suriye’de doğrular, yanlışlar... Dün ve bugün...
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm