|
Seyirci istekleri haber özel programı

Son derbiden sonra herkes derdini döktü. Ben, yine gözlerden kaçtığına inandığım bir şeylere dikkat çekmek isterim.

Bir kere Galatasaray takımının haklı olduğu bir zamanda sesini duyurması imkanı ortadan kalkmıştır. Haksızlığı, kaybı, hatası olduğundan fazlasıyla ortaya dökülürken, kendi lehine olacak bir durumun, ya da kendi lehine olmuş bir durumun yansıtılmasına imkan yoktur.

Çünkü köşebaşlarını başkalarına terketmişler, bu işi bir sektör haline getirmiş olan rakiplerinin kontroluna bırakmışlardır. Aslında o köşelere hiç bir zaman da sahip olmamışlardır.

Galatasaray camiası böyle şeyleri "kovalamaz.."

Ama oyunu kuralına göre oynamadığınız zaman sayfalarından ve ekranlarından sizi "kovarlar.."

Ben bir şeyin üstünde durmak istiyorum. Geçen pazar gecesi maçtan 1 saat kadar önce Şükrü Saraçoğlu stadının koridorlarında Galatasaray futbol takımına, teknik kadrosuna ve iki yöneticisine sözlü ve sazlı ! saldırı oldu mu?..

Bunun görüntüleri ise sadece yayıncı kuruluşda değil mi?..

Yayıncı kuruluşun sorumlusu Fenerbahçe''li değil mi?..

Yorumcusu Galatasaray''ın karşısında değil mi?..

Pekiii.. O görüntüler en azından önemli bir haber değil mi?..

Birazcık bile haber değil mi?..

Aynı olayın çok daha hafifi Ali Sami Yen''de olsa defalarca kullanılacak olan bu malzeme, Şükrü Saraçoğlu stadında olduğu için ve Fenerbahçe''ye zarar verebileceği için ne yapılıyor?..

İç ediliyor..

Fenerbahçeli Şansal Büyüka ve Can Tanrıyar tarafından haber inkar ediliyor ve tam 30 saat bekletildikten sonra, pazartesi gecesi 01.00''den sonra bir kereye mahsus olmak üzere yayına veriliyor.. Maç öncesinde kısacık yayına vermeleri ise tamamen göstermelik.

Sonra da son günlerin moda anonsu bir ara kullanılıyor..

"İsteyen bize telefon etsin, görüntü yayınlarız..!"

Ayıptır..

Sizde olmadığı için "insaftır" demiyorum, ama ayıptır..

Gaziantep maçından beri aynı şeyi söylüyorsunuz.

"İsteyin yayınlarız.."

Haberi inkar edebilecek kadar da mı gözünüz döndü yani?..

Galatasaray yönetimi ise kendi stadının koridorlarında ve zemininde Fenerbahçeli yayıncıların cirit atmasına göz yumduğu sürece, ne sesini duyuracaktır, ne de hakkını arayabilecektir..

Çünkü o cirit atanlar gazetecilikten önce F.Bahçe menfaat bekçileri olmuştur.

Sonra da "Kutsal ittifak" diye ağlaşacaktır G.Saray..

Derbiden bir gece önce "Ceviz Kabuğu" programına konuk olan Faik Çetiner "takım tutmuyorum" diyebilecektir.

Faik!..

Fenerbahçeli olmak ayıp değil.. Hele bu günlerde bir onur kaynağı..

Saklama..

Utanma..

Erkekçe söyle..

Önemli olan takım tutarak doğrunun yanında olabilmektir.. Sen Zafer Mutlu''nun televizyonunda Fenerbahçe''li olmasan çaycı bile olamazsın..

Siz Fenerbahçeli olduğunuzu saklayarak Fenerbahçe''ye hizmet etmek için kafanızdaki art niyet "TORBA"sını kullanmak istedikçe takımınızın başarısına gölge düşürüyorsunuz..

Senin yöneticin altına imza koyduğu bir bildiriyi spor servisinin kapısına asmıştı zamanında..

"Spor servisi Fenerbahçe''nin başarısı için elinden geleni yapacaktır.." demişti o kağıdın altında imzası olan Zafer Mutlu..

Yalan mı?..

Kağıdın bir kopyası arşivimde duruyor ona göre..

Büşah''tan ise hiç sözetmiyorum. Alemin malumu zaten..

Galatasaray kulübü ise hala Digitürk''e sitem bile etmeden günlerini eritiyor. Kalesine bir penaltı bile verilmemiş bir takımın, bırakın centilmenliği, ana kuralları bile altüst ederek tırmanması yayıncı kuruluş tarafından "Seyirci istekleri haber özel programı" durumuna getirilmiş, Galatasaray ise bunu izliyor.

Celladını besliyor..

"Seyirci istekleri haber özel programı" ise seyircinin isteklerini değil, Fenerbahçe''nin kongre üyelerinden oluşan tarafsız ! gazeteci ve televizyoncuların elinde boynunuza iniyor bir giyotin gibi..

Şansalları kastediyorum..

Trabzon''da polise tekme atan bir Fenerbahçe''li taraftarın görüntüsünü alelacele gelen ilk görüntülerde kullanıp, sonra işin farkına varıp tekrarlarında bunu aradan ayıklamak isteyen zihniyeti kastediyorum.

Görüntü ayıklayanları ayıplıyorum..

Şansalları ayıplıyorum..

Başka kanallara sattıkları görüntüleri "özel" derleyip kendi istedikleri gibi kurgulanmış "üçer dakikalar"ı sunanları kastediyorum..

Sakıp Özberk ve Sadi Tekelioğlu''nun feryatlarına neden olan görüntüleri özetlerden ayıklayanları ayıplıyorum..

SÖZ MÜ?..

BÜYÜKLÜK, 4 saat beline kadar lağım sularında bekleyip, sidik torbalarına ve örgütlü küfür anonslarına tepki vermeden, 6O''ın üzerinde faul ortalamasına ses çıkarmamak ve bir hafta öncenin yanlış sarı kartına ümidini ! bırakıp, 0-0 iken atılan pasa kalkan bayrağa ofsayt itirazı yapmamak ve koridorlarda dayak yemek ve buna ses çıkarmamak ise G.Saray meğer çok BÜYÜKMÜŞ!..

23 yıl önce
Seyirci istekleri haber özel programı
Bağlılığın ya da kopuşun simgesi olarak isimler...
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…