|
“Av mevsimi”

Kürtçe yayın yapan televizyon kuruldu; olmadı.

Kürtçe, seçmeli ders olarak okutuldu; olmadı.

“Cumhuriyeti kuran irade Kürtlere karşı haksızlık etmiştir; Kürtler ezilmiştir, mağdur edilmiştir” denildi; olmadı.

“Devlet Kürtlere zulmetmiştir” algısını bozmak için çaba sarf edildi; olmadı.

Az bulundu, çok bulundu; olmadı.

Demokratik Açılım; olmadı.

Milli Birlik ve Beraberlik Projesi; olmadı.

“Kürt meselesi ayrıdır terör meselesi ayrı” tespiti; olmadı.

Olmadıoğluolmadı!

Ne olmadı?

Terör bitmedi.

Bayramdan bu yana şehit haberi almadığımız gün yok.

Eksik-fazla neydi?

Hükumet mi beceremedi?

Kürtler mi “şımardı?!”

Hiçbiri.

Sallanmakta olan statükolar, Türkiye''nin kazançlarından zarar görenler, taşeronluğu ile malum örgütü yeniden harekete geçirdiler.

Buna ne açılım engel olabilirdi, ne Türkler, ne Kürtler, ne Demirel ne Özal hatta ne de Atatürk!

PKK eliyle bir gayya kuyusuna itilmek isteniyoruz, hepsi bu.

Akıllar çaresiz, çözümler yetersiz.

Vur vur bitmiyor, öldür öldür eksilmiyor.

Türkiye bu filmi otuz yıldır seyrediyor.

Öyle mi olmalıydı, böyle mi olmalıydı, bu işin başka bir çaresi yok muydu burasını konuşmak için artık çok geç…

Peki, ne yapmalı?

Basit; silah doğrultana yeri göğü dar etmeli.

Ne Hüseyin Aygün''ün “çocukları” ne de BDP''nin gerillaları…

Şefkatini reddedene devlet, tokadıyla cevap vermeli.

Tam da bugün, tam da böyle olmalı.

Zaman “Haydi Taksim''e, Kızılay''a! Yürüyelim arkadaşlar!” zamanı değil, oturduğumuz yerden bu “temizliği” seyretme zamanı; hem de “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz” türküsü eşliğinde.

Ödeyenin de ödemeyenin de övündüğü vergiler, şimdi değilse ne zaman işe yarayacak?!

***

Keşke Kürt olmasaydım!

Böyle söylemiş şarkıcı Rojin katıldığı bir televizyon programında.

"Bazen keşke Rojin olmasaydım diyorum. Hakikaten o kadar yorucu, ağır ve zor bir şey ki bu yükü kaldırmak. Sokakta, herhangi bir durum yaşandığında kafalar çevriliyor ve sen Rojinsin. Sanki o bombayı sen patlatmış, o silahı sen sıkmışsın."

Haklı mı?

Hem de nasıl!

***

Sen neymişsin be Ergenekon!

Artarda gelen saldırıları neye yoracağını bilemeyen bazı zihinler, modası geçti demeden işi Ergenekon''a yıkmayı tercih ediyorlar.

Neymiş efendim; Gazinatep''teki saldırı, “Ergenekon işi” imiş; Şemdinli''de devrilen minibüsü uçuruma süren korucu Ergenekon tarafından ayarlanmış; Ergenekoncular bu vesileyle “Madem bizi cezaevine koydunuz; al sana al sana” yapıyormuş; mış mış da mış mış…

Onca asker sivil bu iddiadan yıllardır cezaevindeyse, buna rağmen 100 yaşına yaklaşan Türkiye Cumhuriyeti bu örgütü yok edemediyse kapatalım “dükkânı” gidip yatalım!

12 yıl önce
“Av mevsimi”
Kürtler Ve Milli Görüş-1
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir