|
Konya"da kısa ama dolu bir gün

Geçtiğimiz hafta, Konya Selçuk Üniversitesi Mevlâna Araştırmaları Enstitüsü ile Dilek Sabancı Devlet Konservatuarı işbirliği ile düzenlenen "Hz. Mevlâna"nın 807. Doğum Yılı Etkinlikleri" kapsamında, "Mevlevilikte Mûsikî Düşüncesi ve Mevlevî Mûsikîsinin Osmanlı Mûsikîsi Üzerindeki Etkileri" konulu bir konferans verdim. Mevlânâ Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Sayın Doç. Dr. Nuri Şimşekler"in daveti üzerine böyle bir konferans vermek nasib oldu. Gönül insanı Nuri Şimşekler beyefendiye bu daveti için teşekkür ediyorum. Bu sayede hem uzun zamandır görmediğim bu şehri, hem oradaki dostları görme, hem de yeni ve çok değerli insanları tanıma, Hz. Mevlânâ"nın kabrini ziyaret etme imkânı buldum. Sadece bir gün süren bu gezinin benim için çok faydalı ve ufuk açıcı olduğunu söylemeliyim. Her şeyden önce, en son on yıl kadar önce yine bir sempozyum vesilesiyle gelme fırsatı bulduğum Konya"nın hayli değişmiş olduğunu gördüm. Elbette göç alan ve nüfusu giderek artan bir şehir olarak sorunları da artıyor Konya"nın, ama hayatını İstanbul"un gürültü ve karmaşası içinde geçiren biri için yine de oldukça sakin ve dinlendirici bir şehir. Tadımlık sükûnetle birlikte yeni dostlar edinmek de bu tür ziyaretlerin en güzel yanı. Öncelikle, yoğun toplantı trafiği dolayısıyla ancak akşam saatlerinde görüşebildiğimiz Selçuk Üniversitesi"nin başarılı rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel beyefendiye teşekkür ediyorum, gerçekten üniversiteyi daha da yukarılara taşımış. Dilek Sabancı Devlet Konservatuarı"nın genç müdîresi Doç. Dr. Dilek Zerenler, müdür yardımcısı Yard. Doç. Dr. Oğuz Karakaya ve konservatuarın değerli öğretim üyelerini, Mevlânâ Araştırmaları Enstitüsü Müdür Vekili Doç. Dr. Sayın Ali Temizel"i tanımak, bu ziyaretin benim için en büyük kazancı oldu. Dilek Sabancı Devlet Konservatuarı"nın çok değerli yöneticilerine ve beni can kulağı ile dinleyen öğrencilerine teşekkür ediyorum. Konservatuar hocaları ve öğrencilerinden oluşan topluluğun icrâ ettiği âyine değinmeden geçmek olmaz. Doğrusu böyle başarılı bir icrâ beklemiyordum, yüreklerine sağlık.

Çabucak geçiveren bir günlük süreyi, mümkün olduğunca iyi değerlendirmeye çalışsak da, gün kısa, hemen akşam oluveriyor. Ama bu kısa günün benim için en anlamlı ziyaretlerinden bir tanesi, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan beyefendiye yaptığım ziyaret oldu. Yard. Doç. Dr. Mustafa Çıpan, gerçek bir kültür insanı ve bulunduğu koltuğu hem hakediyor hem de o koltuğun hakkını veriyor. Bir kere oldukça çalışkan, verimli ve kendi alanında mühim çalışmalar ortaya koymuş bir şahsiyet. Bu çalışkanlık ve verimliliğini, vazifeli olduğu makama da taşımış ve pekçok çalışmanın ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş. Onun vazife yaptığı süre içinde Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü çok güzel kitaplar ve mûsikî cd"leri yayınlamış. Bu kitap ve cd"ler hakkında önümüzdeki haftalarda detaylı bilgiler vermek istiyorum. Ama benimle çok yakından ilgilenen, Konya"nın misafirperverliğini esirgemeyen Mevlânâ Araştırmaları Enstitüsü Uzmanı Salim Eker ve Enstitü Sekreteri Bülent Keskin beyefendilere özellikle teşekkür ediyorum. Beni dostlukla karşıladılar, Konya"nın etli ekmeğini ikram ederek, yine büyük bir dostlukla uğurladırlar.

Bu arada küçük bir hatırlatmada bulunmamda fayda var ve bu organizasyonu yapan şüphesiz iyi niyetli kurum ve dostlarımıza samimiyetle ifade etmek isterim. Mistik müzik ve etnik müzik son zamanlarda birbirine epey karışmış durumda. Etnik müzik yapan bazı toplulukları karıştırmamak ve toplulukları davet ederken çok dikkatli olmak gerekiyor. Zîrâ bu tür etkinliklerin düzenlendiği şehirler, -hele bu şehir Konya olursa- her şeyin en iyisini hakkediyor.

Bugün bayramın ikinci günü. İslâm âleminin mübarek kurban bayramını tebrik ediyor ve bayramın ümmet-i Muhammed"in dirlik, birlik ve beraberliğine vesile olmasını Allah"tan niyâz ediyorum.

10 yıl önce
Konya"da kısa ama dolu bir gün
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler