|
ARakla GEliştir

Çin, Japonya, Kore gibi Uzakdoğu ülkeleri Arakla-Geliştir modeliyle büyüdü.

Uluslararası dev şirketlerin yeni ürün ve tasarımlarını inceleyerek onları kopya eden Uzakdoğu ülkeleri bugün dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yer alıyor ve örnek gösteriliyor.

Ya biz!

Biz araklayamıyoruz bile.

"Vay be adamlar yapıyor kardeşim" deyip hayranlık ve kompleks kalma modunda hayatımızı devam ettiriyoruz.

Bugün 30 sanayileşmiş ve sana-yileşmekte olan ülkede resmi tasarım politikasının olduğuna işaret eden akademisyenler, Türkiye''de de tasarımın milli mesele olarak algılanması gerektiğini vurguluyorlar.

Eğlence ve uyuşturucu peşinde olan gençler yerine yenilikçi, tasarlayabilen, buluş peşinde koşan gençlere ihtiyaç var. Onlara yapılacak yatırım ülkenin en önemli yatırımı olacak. Çünkü bütün dünya, genç tasarımcıların peşinde koşuyor.

Dünyada ürünlerin de ömrü çok kısaldı.

Mesela otomotivde yeni marka süresi 10 yıldan 3 yıla indi.

Uluslararası pazarın devleri ülkelerin üretim modellerini bile masa üstünde yeniden tasarlıyor.

Yenilikçilik veya yeni moda tabirle inovasyon anlık deha ya da zeka pırıltısından çok çalışma ve azim ile işe odaklanma ile gerçekleşiyor.

Yabancı isimlerle dışarıda marka olmak zor. Çünkü zaten kompleksin olduğunu aşağılanmışlığını markana verdiğin yabancı bir isimle gösteriyorsun.

İngiltere ve ABD''de alt ve orta tabakaya ait ailelerin çocukları tasarım eğitimini tercih ederken Türkiye''de üst gelir grubuna ait ailelerin çocukları ile akademisyenlerin çocukları tasarım bölümlerinde okuyorlar.

Türkiye''de 2 bin, ABD''de 50 bin, Japonya''da 70 bin tasarım eğitimi alan öğrenci var.

2005 bütçesinden Ar-Ge faaliyetlerine 446 milyon YTL ek kaynak ayrıldı. 2006 yılında da bir önceki yıla göre yüzde 20 artış sağlandı. Bizde de ilerleme var.

İmalat sektöründe katma değer yüzde 7 dolayındayken, tasarım ve yazılım sektöründe katme değer yüzde 25.

80''li yılların devrimci şirketleri Microsoft, Apple ve Google gibi şirketler oldu.

Önceki çağ bilgi çağıydı ve bilgi ekonomisi konuşuldu. Bir anda Türkiye''de danışman şirketler ordusu oluştu. İş dünyasına göre önümüzdeki yüzyıl bilgiyi farklı kullananların asrı olacak.

Bu asrın kahramanları da tasarımcılar ve yaratıcı düşünce sahipleri olacak.

İş dünyası da silkinme vaktinin gelip geçtiğinden şikayetçi.

Teknolojik üstünlüğünü yabancı bir marka ismi ile kabul ettiremezsin.

"Yaratıcılıktan hüküm mü giydik" diye soran TİM Başkanı''nın da dediği gibi 800 yıl önceki İbni Sina, 400 yıl önceki kanatlarını kırdığımız Hazerfan Ahmet Çelebi ile daha ne kadar idare edebiliriz. Son 300 yıldır hiçbir şey icad edemedik. Artık idare etmekten vazgeçip eski yaratıcılık yıllarına dönme vakti geldi.

Tektipleşen, küreselleşen dünyada özgünlüklerin öne çıktığını söyleyen İSO Başkanı Tanıl Küçük''e göre de eski köye yeni adet getirme, yeni icat çıkarma, çizmeyi aşma gibi anlayışları terk ederek tasarım felsefemizde yerel, otantik özelliklerimizi korumalıyız.

Büyümek için Avrupa''nın geçtiği yollardan geçmek zorunda değiliz.

Biz o yolları biliyoruz. Hatırlamamız için az bir gayret yeter.

ÇEKİRDEK

Herkesin saadeti, merhamet edici bir Rab''be olan teslimiyete bağlıdır. Aksi takdirde pekçok Rab''lere muhtaç olur.

* * *

Bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibarettir.

Dostoyevski
İŞ''İN SIRRI O''NDA
Ayrıcalıktan hoşlanmam
Hz Muhammed (SAV) bir yolculuktadır.

Yemek için mola verilir.

Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir.

Hz Muhammed de:

-“Ben de ateş için odun toplayayım" der.

Arkadaşları önüne geçerler.

-Ey Allah''ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz.

Hz Muhammed kabul etmez.

-"Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez" der ve odunları toplamaya başlar.
18 yıl önce
ARakla GEliştir
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı