|
Bana sıfırlarını sayma

Gerek iş gerek sosyal hayatın bir numaralı kuralı dürüst olmaktır; Önce kendine sonra başkalarına.

İşinin ehli olmak, zeki ve akıllı olmak, çok çalışmak bu birin arkasına sıralanan sıfırlardır.

Ve her sıfır senin değerini artırır.

Ama en başta saydığımız o ‘Bir’in olması şartıyla.

O ‘Bir’ yani dürüstlük.

Dürüstlük sıfırların önündeki ‘Bir’dir.

O yoksa, onun arkasına sıralanan sıfırlar sonsuza kadar da uzasa hiçbir kıymeti yoktur.

O ‘bir’i orada dik tutmak kolay da değildir, bazen yamulur, bazen küçülür bazen söner gibi olur.

Normaldir. Onu orada tutmak yeterlidir.

Hele de
maddi manevi herşeyin fiyatının önemli olduğu
böyle bir ahir zamanda.

**

Başkası görmeden de işinizi iyi yapıyorsanız, siz iyi bir insan, örnek iyi bir modelsinizdir.

Ünlü bir inşaat şirketinin sahipleri şirketi kurarken iş prensiplerini şu cümleyle özetlemişler;
‘Döktüğünüz beton toprağın altında kalsa bile güzel olmalı’.

Ölçü budur.

Hangi mesleği yaparsan yap, hangi makamda olursan ol
, sonuca değil, işine odaklan.

Elinden geldiği kadar işini iyi yap, yeter.

**

İşini iyi yapmayanların herkese nasıl zarar verdikleri şu hikaye ile anlatılır;

Kralın biri taht odasında otururken, pencereden sesler gelmiş; ‘’Güzel elmalarım var!’’

Bakmış, yaşlı birisi, at arabasında elma satıyor. Etrafında müşteriler.

Kralın canı çekmiş ve baş vezirini çağırmış;

-Al sana beş altın, koş bana elma al.

Baş vezir, vezirlerden birisini çağırmış;

-Al sana dört altın, koş elma al.

Vezir saray görevlilerinden birisini çağırmış;

-Al sana üç altın, koş elma al.

Saray görevlisi muhafız komutanını çağırmış;

-Al sana iki altın, koş elma al.

Komutan nöbetçiyi çağırmış;

-Al sana bir altın, koş elma al.

Nöbetçi çıkmış yaşlı ihtiyarı yakasından tutmuş ve

-Hey sen, ne bağırıyorsun? Defol buradan. Arabana da elmalara da el koyuyorum.

Nöbetçi, muhafız komutanına dönmüş;

-İşte şef, bir altına yarım araba elma.

Komutan saray görevlisine dönmüş;

-İşte, iki altına bir çuval elma.

Saray görevlisi vezire dönmüş;

-İşte, üç altına bir torba elma.

Vezir, baş vezire dönmüş;

-İşte, dört altına yarım torba elma.

Baş vezir kralın huzuruna çıkmış;

-İşte kralım, emrettiğiniz gibi. Buyurun, beş elma.

Kral düşünmüş; “Beş elma-beş altın. Demek ki vatandaşın durumu çok iyi. Vergileri artırmak lazım!

**

Bu da
yönetici ve patron
makamındakilere;

Makedonya kralı ve tarihin önemli komutanlarından Büyük İskender, hiçbir kusuru konusunda onu uyarmayan bir vezirine;

“Sana ihtiyacım yok artık”
der.
Vezir sorar:
“Neden hükümdarım?”

İskender cevaplar: “Çünkü ben bir insanım ve hata yaparım. Sen bu kadar süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan cahilsin demektir, örtbas ettiysen o zaman da hainsin demektir.”

Var mı böyle bir vezir (yönetici) devlette ya da büyük şirketlerde.
Ya da var mıdır bugün devlet ve şirket kademelerinde çalışan yöneticilerinden kendi hatalarını bulup uyarmasını bekleyen bir
İskender
!

**

Sâdî,
Bostan ve Gülistan’da
der ki
;

Akıllı, parlak zekalı insan

Soysuz kişiye büyük iş vermez.

Hasır dokuyanı, hiçbir insan,

İpek dokuma tezgahına götürmez.

Suskunlar mahallesi
  • B
    u dönüşümde zengin fakir ayrımı yok.
  • Öldükten yaklaşık 30 dakika içerisinde vücutta refleks diye bir şey kalmıyor.
  • Gevşeyen kaslar dolayısıyla ağız ve göz kapakları açık kalıyor.
  • Boşaltım sistemi tamamen gevşiyor, idrar akıntısı oluşuyor.
  • Ölümün gerçekleşmesinden 24 saat sonra vücut çürümeye başlıyor.
  • Solunumun durması bakteriler için işaret oluyor ve çalışmaya başlıyorlar.
  • İlk çürüyen organlar ise
    göz, beyin, mide ve bağırsaklar.
  • Ceset şişman ise daha çabuk çürüyor.
  • En geç çürüyen kısımlar ise
    kalp, mesane, böbrek .
  • İlk çürüyen yer olan
    mide ve bağırsaklarda
    bakteriler yoğun çalıştıkları için hızla gaz ortaya çıkıyor.
  • Bu gaz, karın bölgesinin şişmesine sebep oluyor.
  • Derinin üstü yanık gibi su toplarken, vücutta biriken
    sülfür
    yüzünden renk
    siyaha
    dönmeye başlıyor.
  • Günden güne
    şişen karın patlıyor ve göğüs çöküyor
    .
  • Bu olay mezar üstünden duyulabilecek kadar sesli olabiliyor.
  • Ortalama 4 yıl sonra insan tamamen kemik haline dönüşüyor.
  • Herhangi bir gün, senin bilmediğin bir saatte suskunlar mahallesine sessizce taşınacaksın.
  • O yüzden kendini fazla ciddiye alma.
#Altın
#Makedonya
#Hükümdar
#Gülistan
4 yıl önce
Bana sıfırlarını sayma
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi