|
Çıkmaz sokaksız şehirler

Üsküdar Zeynep Kamil Hastanesi yakınında eskiden çıkmayan şimdi ise çıkar hale getirilen Lami Çelebi Çıkmazı isminde bir sokak var.



Eskiden sokağın sonunda beş altı ağaçtan oluşan park yerine geçen doğal bir mekan vardı.



Vardı diyorum şimdi yok.



O ağaçlar kesildi ve yerine bir apartman dikildi.



Eskiden mahalle çocuklarının oynamaya geldiği en güvenli mekândı ve çocuk sesleriyle cıvıl cıvıldı.



Şimdi park kavgalarıyla bol küfürlü sokağa dönüştü.


***


Mekan inşa etmek taşları üst üste koymak değil, o mekanı yaşanır hale getirmek, orada bir kültürel iklim oluşturmak anlamına gelir.



Mekan inşa eden insanların yaşayışı ve aktardıkları üzerinden oluşan bir duygu ve düşünce birikimi ile şehirli olunur.



“Dünya üzerinde İstanbul kadar renkli bir şehir yok ve biz hoyratça o renkleri siliyoruz, yok ediyoruz.” diyordu

Prof. Dr. Sadettin Ökten Şehir ve Medeniyet Sohbetleri'nden birinde.


“Şehirle zenginleşirsiniz” diyordu.



Farklı kültürleri büyük bir şemsiye altında barındıracaksınız ve onlar da size kendi renklerini sunacak ki birlikte yaşama kültürü oluşabilsin.



***


Şehirli kimliğini inşa etmek için şehre katılmaktan korkmamak lâzım.



Biz yaşadığımız zamanın davranışını yapmak mecburiyetindeyiz ve bunu yapmalıyız.


Her çağ kendi görgüsünü yeniden oluşturur ama o görgü dünün devamı olan bir görgüdür. Dolayısıyla muallakta, bağımsız, kendi kendine ya da bir başka etkiyle oluşan bir görgü değildir.



Bir önceki neslin görgüsünün bugüne uyarlanmış halidir. Bir öncekinin devamı ve bir sonrakinin esasıdır. Çocuklarımızın görgüsü bizimkinden farklı ama benim devamım.



Bu geleneğin

aktarımı

devam ettikçe bu medeniyet de var olmayı sürdürecektir.



***


Lütfi Bergen Şehir Sünnettir kitabında ne diyordu;

Modernite ile karşılaşan Müslümanlar sokaklardan oluşan apartman yığınlarını “mahalle” zannediyor.


Mahalle, kırk haneden oluşur. Kırk kapı komşu birbirine kefildir. Avarız akçası da bu kefaletin senedidir.



Bir şehir, mahallelerden oluşur. Şehir inşa edemezsek medeniyet de inşa edemeyiz.



Şehri inşa etmek için mahalleyi, mahalleyi inşa etmek için ise ev-haneyi yeniden tesis etmek kaçınılmaz.



Sitelerde oturulur ancak yaşanmaz


Kira gelirlerinin büyük rant haline dönüştürüldüğü ve insanların ev sahibi olalım da ev nasıl olursa olsun anlayışına mahkum edildiği bir dönemde yaşıyoruz.



Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı isyan ettiren

çarpık şehirleşme

hazır kentsel dönüşümün başladığı süreçte yanlışlardan dönme fırsatı olabilir.



Toplu konutların mantar gibi türediği

, İstanbul'dan Anadolu'yu çepeçevre kuşattığı

bir dönemi yaşıyoruz.



İnsanlar bu toplu konutları ev sahibi olmanın getireceği rahatlama duygusuna tutunarak kamaşmış gözlerle karşılıyorlar.



Türkiye'nin büyük kentleri güvenlikli site olgusuyla 20-30 yıldır tanışıyor.


Ancak biz biliyoruz ki bugün pıtrak gibi çoğalan güvenlikli sitelerin surlar içindeki eski geleneksel şehirlerle hiçbir benzerliği yok.



Çünkü buralarda mahalle yok, yatay bir yerleşme yok.



İnsanlar bu sitelerde “otururlar”, ancak “yaşamazlar” çünkü bir yanıyla hep şehrin merkezine bağımlıdırlar.


***



'80 sonrasında Amerika merkezli olarak ortaya çıkmış olan bu yerleşim biçimi, bugüne kadar dünyanın farklı bölgelerinde inşa edilen benzerlerinin de etkisiyle dünya çapında ciddi bir yayılım kazandı.



Etrafı duvarlar, yüksek demirler veya tel örgülerle çevrili, kameralarla ve güvenlik elemanlarıyla korunmaya alınmış, okul, spor alanları, çarşı gibi ihtiyaç alanlarını barındıran bu yerleşim bölgelerine kent sosyolojisi literatüründe “kapalı cemaatler” (gated communities) adı verilmiş.



Gelir seviyesine göre “herkesi ev sahibi yapma” projesi, zenginleri tek bir sitede, orta gelirlileri tek bir sitede, alt sınıf mensuplarını tek bir sitede topluyor.



21. yüzyılın cemaat anlayışı böyle olacak herhalde!


Oysa eski mahallelerde zengin fakir ayrımı yoktu.



Ne yapmalı peki?



Mahalleye mi dönmeli?



Dönülecek bir mahalle kaldı mı?



Ya otoparka dönüşen sokakları ve bina aralarına sıkışan betonlaşmış çocuk parklarına razı olacağız ya da terk edeceğiz şehirleri.




#Lütfi Bergen
#Kent sosyolojisi
#Modernite
7 yıl önce
Çıkmaz sokaksız şehirler
Suçlu kim?
Biden sonrası ihtimaller
Deneme yazarı hayatı yazar
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor