"Pembe pazarlama ürünlerinize zarar verebilir" diyor ödüllü pazarlamacı ve kadınlar konusunda usta bir araştırmacı olan Lisa Johnson.

Ürünlerinde kadınlara hitap eden firma sahiplerini uyaran Johnson'a göre, ürün reklamlarında erkekleri kötü gösteren mesajlar kadınlar üzerinde olumsuz etki yapıyor.

Kadınlar erkekleri küçümseyen türde reklamlara itibar etmedikleri için o ürünü de tercih etmiyorlar.

Paylaşmayı seven kadınlar, ürün tanıtımında erkeklerden iki kat daha etkili oluyorlar.

Ortak bağlantıları önemsedikleri için markaya daha uzun süreyle sadık kalma eğilimindeler.

Müşterinin satın alma tarzı farklı ve kendisine yakın hissettiği ürünü almak şeklinde olduğu için günümüz iş dünyasında pazarlamada yeni yöntem şimdilik şöyle tarif ediliyor:

"Ürününü aşırı kişiselleştiren kazanır."

Uluslararası piyasalarda marka olmuş yönetim guruları, konferanslarda başarısını hikayeleştirenleri anlatarak hikayelerden yeni öneriler çıkarıyorlar.

Oysa ülkelerin milli ve manevi özelliklerine göre çok daha özgün modeller ortaya çıkarılabilir.

Günümüzde müşteriler artık kendilerine zorla pazarlama yapılmasını istemiyorlar.

Bu da, markaların pazarlama konusunda insanlar üzerinde baskı yapmaktan vazgeçmeleri ve bunun yerine, onların aradıkları bir şey olarak yaşamlarına girmesi gerektiğini anlatıyor.

Gelecekte kadınlara ve erkeklere yönelik pazarlamanın temel ilkesi, tüketici grubunun gerçekten ne istediğini anlamak olacak.

Türkiye'ye davet edilen Johnson, şirket temsilcilerine araştırmasının sonuçlarını şöyle özetledi:

*Markayı yaşamla buluşturun.

*Düzensizliği kontrol altına alın.

*Heyecanlandırın.

*Hareket imkanı oluşturan bağlantılar kurun.

Lisa Johnson, IMI Conferences'in düzenlediği “Kadınlara Satın Aldıran Nedir ve Bu Önemli Pazarda Payınızı Nasıl Arttırırsınız’ konulu konferansta Türk yöneticilerle deneyimlerini paylaştı.

Konferansta Türk konuşmacıların paneli de büyük ilgi gördü. Panele katılan Oriflame Genel Müdür Ayşe Geçalp, her kadının hangi eğitim seviyesinde olursa olsun özel muamele isteğine dikkat çekerek, satıcıların motivasyonunu sağlamak için kendilerini özel hissetmelerini sağladıklarını söyledi.

Teknolojik ürünlerde artık estetiğin de arandığını belirten Tekofaks Yön. Kur. Bşk. Yrd. Hande Bermek de erkeklerin ürünlerde faydayı yeterli görürken kadınların ise üründe mükemmele yakınlık beklediğini ifade etti.

HUNCA Kozmetik firmasının sahibi Adnan Hunca’nın 1949 yılında kuaförleri dolaşarak ürününü tanıttığını, Maksim Gazinosu’nda sahne alan şarkıcılara özel ürünler çıkardığını belirten HUNCA Kozmetik Grup Ürün Müdürü Esin Çağlar, erkeklerin markaya sadık kaldıklarını kadınların ise kolayca yeni ürünlere yöneldiklerini gözlemlediğini söyledi.

Hunca'ya göre erkekler kozmetikte tek ürün kullanmayı tercih ederken kadınlar 2-3 ürün birden kullanıyorlar.

Hunca, sanal reklam uygulamasını eski Türk filmlerinde uygulayarak bu konuda ilk olma özelliğini öğrendik.

Kadınların yüzde 60'ının alt ve üst bedenlerinin aynı olmadığını keşfeden Mehmet Tınaztepe, piyasadaki eksikliği fırsata dönüştüren girişimciliği ile ilginç bir örnek oldu.

Tınaztepe piyasada mayonun alt ve üstünün birarada satıldığını görünce kurduğu KYO My Friend firması ile alt üst mayoyu birbirinden ayrı üretip satarak pazardaki boşluğu doldurmuş.

Alıcı odaklı bir strateji uygulayan firma sadece müşterinin beğendiği ve satın aldığı ürünleri imal ediyor.

Kötü renk yoktur renklerin evlendirilmesi kötüdür diyen KYO'nun sahibi müşterilerini dükkanın dışına kadar çıkan baskın bir vanilya kokusu kullanarak çekiyor.