|
Fiyatları kimler şişiriyor

Küresel şirketlerin girdikleri ülkelerde rekabeti sağladıkları ve verimliliği arttırdıkları sözü küresel bir yalan, yalan çünkü rekabeti bozan kendileri zaten. Bu şirketlerin yüksek kazanç hırsı yüzünden kullandığımız her malın bedeli tüketicilere pahalıya mal oluyor.

Uluslar arası şirketler mal satmak için girdikleri ülkelerde enflasyonu besliyor, yoksulluğu artırıyorlar, gelir dağılımını bozuyorlar, ülkelerin ekonomik istikrarını sarsıyorlar.

Nasıl mı? İşte böyle:

Şehirleşmenin hızla artmasıyla alışveriş kültürü sosyal statü simgesi haline dönüştü.

Şehir hayatında sosyal mevki, "Ne aldığına değil nereden aldığına" göre belirlenmeye başlanınca vatandaş bakkalı bıraktı ve yönünü marketlere çevirdi.

Alışverişler, sokak başındaki bakkallardan caddelerdeki büyük marketlere oradan da büyük alanlara kurulan ve her ihtiyaca cevap veren dev alışveriş merkezlerine kaydı.

* * *

Son 10 yıldır yayılan ve bizim ülkemizde de yeni yeni artmaya başlayan bu merkezler enflasyon canavarının beslendiği yerler haline geldi.

Tüketicinin çekilmesiyle bu merkezlerde faaliyet gösteren marketlere malını sokmak isteyen üretici ve dağıtıcı şirketler arasında bir yarış başladı.

Market sahipleri de bu rekabeti kazanca dönüştürmesini bildi.

Kim daha yüksek kar marjı verirse o üretici veya dağıtıcı şirketin malını aldı.

Yani açık bir deyişle market sahibi raflarını ihaleye çıkardı ve yüksek kazanç sağlayana satınca market rafları, sermayesi güçlü olan şirketlerin eline kaldı.

Yani, uluslar arası şirketlerin.

* * *

Bu şirketler rafları almak için kazançlarından fedakarlık mı ettiler?

Hayır.

Marketçiye verecekleri raf parasını ürünün fiyatına eklediler.

Raf kapma yarışı yüzünden ortalama yüzde 15 otomatik fiyat artışı bütün milletin sırtına yüklenmiş oldu.

Bu şirketlerin marketlere mal satma sevdasının faturası o malı kullanan ülkedeki halka kesildi.

Kazanç da raf satan marketçi ile rafı alan büyük şirketlerin oldu.

Serbest piyasa, bu!!!

Başer Kimya üretimini kesintisiz sürdürüyor

Deterjan piyasasında neler olduğuna dair yazımla ilgili arayan Başer Holding Kimya ve Gıda Operasyonları Grup Başkanı Mehmet Başer, yazıda geçen Başer Kimya''nın kayyumda olduğu iddialarını kesin bir dille yalanlayarak bu iddiaların birileri tarafından zaman zaman dile getirildiğinden şikayet etti.

Başer, 1972 yılından beri kesintisiz biçimde faaliyetlerine devam ettiklerini söyledi. 1985 yılında Amerikan Colgate-

Palmolive ile ortaklık yapmaya başlayan Başer Kimya 1997 yılından beri private label alanında hizmet veriyor.

5 ayrı tesiste yapılan üretimin yüzde 25-30''u Migros – Tansaş, Carrefour – Gima – Dia, Metro Cash & Carry, Real, Maxi ve bazı yerel perakendeciler için yapılan Private Label ürünlerinden oluşuyor. İç piyasada ürünlerini TEK markası altında pazara sunan şirket, bu yıl 75 bin ton üretim hedefliyor.

Başarı, ötekiler pes ettikten sonra da ipe asılıyor olmaktır. William Feather
٪d سنوات قبل
Fiyatları kimler şişiriyor
Yeşeren düşler
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir