|
Genç beyinler hızlı, aceleci ve doyumsuz

Mutluluğun bir formülü yok, tarifi de yok, tanımı herkes için farklı nereden baktığınla veya yaşadığın zaman dilimi ile çevreyle alakalı bir psikolojik durum.

Doğada nasıl ki dört mevsim varsa insanın da hayatı boyunca bazen iç içe bazen arka arkaya yaşadığı mevsimleri olacaktır.

Dünyanın gece ve gündüzü varsa insanın da gece ve gündüzü olacaktır.

Bazen de tıpkı tabiat veya doğa dediğimiz kurulu düzende yaşanan fırtınalar, seller, depremler yaşanacaktır.

Doğa, tabiat neyse, orada nasıl bir kurulu düzen varsa, işleyiş nasılsa, insanda aynı düzenin içinde aynı hayat tarzında yaşayacaktır.

Hatta insan, tabiattan daha hızlı değişkendir.

O kadar hızlı değişir ki bir gün içinde hem dört mevsimi, gece ve gündüzü, sel, deprem, kasırga gibi ani ve sert değişimleri yaşayabilir.

Hayatın normali budur.

Yaşadığımız evrende anormal olan, sürekli mutluluk veya sürekli mutsuzluk içinde olmaktır.

“İnsan küçük bir evren, evren küçük bir insandır” ifadesinin anlamı budur.

**

Gençlerin mutlu olma durumlarını inceleyen bir araştırmaya göre kendisini zinde hisseden gençler daha mutluymuş.

Gençlerin mutluluk nedenleri de incelenmiş.

“Genelde neşeli, sevinçliyim ve kendimi zinde hissediyorum” diyenlerin oranı yüzde 15,27.

“Çevremdeki güzellikleri fark ederim” diyenlerin oranı yüzde 14.3

“Neredeyse herkese karşı sıcak duygular beslerim” diyenlerin oranı da yüzde 9.

Diğer insanlara karşı oldukça ilgili olduklarını belirtenlerin oranı yüzde 7,49. “Hayatın oldukça ödüllendirici olduğunu düşünüyorum” diyenlerin oranı yüzde 2,98 olarak çıkmış.

**

Araştırmanın sonuçları Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2020 verileriyle benzerlik gösteriyor.

TÜİK’in yayınladığı 2020 verilerinde 18-24 yaş grubundaki bireylerin yüzde 47,1’inin mutlu olduğu görüldü.

Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu tarafından okuldaki öğrencilerin katıldığı Oxford Mutluluk Ölçeği kullanılarak yapılan araştırmaya katılan gençlerin yüzde 48,87’si bulunduğu durumdan mutlu olduğunu söylerken yüzde 51,13’ünün ise mutsuzluk eğiliminde olduğu belirlenmiş.

**

Araştırma bize ne diyor?

Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülten Kaptan, çıkan sonuçları şöyle değerlendirmiş;

“Gençlerin mutluluk durumlarını etkileyen faktörler iş ve gelecek kaygısı ile yaşamı kontrol etme kaygısı gibi durumlardan kaynaklanıyor.

Mutlu olma nedenleri arasında en çok kendini zinde hissedenlerin yer alması mutluluğun kaynağının kendi içinde olduğunu kanıtlar nitelikte.

İkinci yüksek oran ise çevredeki güzellikleri fark ederim diyenlerden oluşuyor. Bu bakış açısı görmek ve bakmak arasındaki farkı ortaya koyarken görebilmenin önemini vurguluyor ve yine bireyin kendisinden kaynaklandığını da destekliyor.

Gençlerin mutsuz olma nedenlerine bakıldığında kendinden hoşnut olmama, yaşamının belli bir amacı ve anlamının olmadığını düşünme, yaşamının kontrolü elinde değilmiş gibi hissediyor olma nedenleri oluşturuyor.

Bu durum bireyin yaşama bakış açısından kaynaklandığı şeklinde yorumlanabilir.”

**

Akademisyen uzmanımızın en dikkat çekici değerlendirmesi ise gençlere öneriler kısmı. Bu tavsiyelerin herkes tarafından dikkate alınması gerekiyor;

“Mutlu ya da mutsuz olma durumu gençlerin hayata bakış açılarından kaynaklanıyor.

Hayata olumlu bakabilme, problem çözebilme gibi becerilerini geliştirmeye önem vermeleri gerekir.

Fastfood tarzı yiyeceklerden uzak durmalılar.

Aile üyeleri ile sıcak ve güzel bir bağ kurmalılar.

Sevgiye önem vermeliler.

Sahip olduklarının kıymetini bilmeliler.

Ve kendi ekonomilerini yönetmesini bilmeliler.

**

Teknoloji yaşadığımız zaman dilimini hız çağına döndürdü.

Teknolojiye en yatkın kuşak olarak bundan en çok etkilenenler de gençler.

Gençler hayatı çok hızlı yaşıyor.

Çok hızlı yemek yiyor, çok hızlı düşünüyor.

Çok hızlı yükselmek istiyor ve en önemlisi çok hızlı sonuç almak istiyor.

Her alanda yarış psikolojisinin hâkim olduğu bu çağ, gençleri huzursuz, gergin ve agresif yapıyor.

Bütün bu hızlar onu mutsuz ediyor.

Çünkü yaşam o kadar hızlı değil, yaşam bir yarıştan ibaret de değil

Zaman denen çark o kadar hızlı işlemiyor.

Zamanın adımlarına ayak uydurmak rahatlatacak onları ama bu da o kadar kolay değil.

Yaşayarak öğrenecekler.

Rahmetli Esrar Baba derdi ki;

Eskiden insanlarda kuvve-i maneviye vardı, sağlamdı. Şimdi adını değiştirdiler, moral koydular, o da zırt pırt bozuluyor.

#TÜİK
#Beykoz Üniversitesi
#Oxford Mutluluk Ölçeği
#Gülten Kaptan
2 yıl önce
Genç beyinler hızlı, aceleci ve doyumsuz
Kıbrıs’ın bugünü, Türkiye’nin yarını (mı?)
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…