|
Kafeler ve lokantalar açılsın herkes rahatlasın
Her türlü yalanın zekice üretildiği, övünüldüğü,
itinayla ve utanmadan
söylendiği bu yüzyılın en büyük sorunlarından biri de
bilgi kirliliği ve güvensizlik
olacak herhalde.
Son duruma göre, kısıtlı normalleşmede aşı olanların sayısının artması, pandemi döneminin herkesin üstünde ağır bir
yorgunluk biriktirmesi
ve
yaz aylarının
başlamasından dolayı, eskiye kıyasla alınan kişisel önlemlerin azaldığı anlaşılıyor.

Covid19 salgını ve virüs hakkındaki bilgi farklılıkları da halkın kafasını karıştırmaya devam ediyor.

İlk koronavirüs vakasının 1 Aralık 2019 tarihinde
Çin’in Vuhan
şehrinde ortaya çıktığı iddia edilmişti.
Şimdi aynı tarihlerde Covid19 vakalarının
ABD’de
de görüldüğü söyleniyor.
Virüsün
laboratuvarda
üretildiğine dair iddialara inananlar, inanmayanlardan fazla.

**

Bu tartışmalar sürerken
16 Haziran 2021 tarihi
itibarıyla dünya genelindeki vaka sayısı 176 milyona ulaşıp, vefat sayısı ise
3 milyon 800 bini
aştı.
Virüsün ortaya çıkış tarihinden, 16 Haziran 2021 tarihine kadar olan süreçte ise Türkiye genelinde 5 milyon 300 binden fazla vaka tespit edilip, vefat sayısı
48 bin 900’ü
buldu.

Türkiye’de de her ülkede olduğu gibi virüsten korunmak için alınan önlemler ve kısıtlamalar zaman zaman değişti.

Bu arada
bilim adamlarından ve uzmanlardan
gelen farklı açıklamalar yüzünden yasakların ve aşının gereksizliğine olan düşünceler de arttı.
NG Araştırma’nın, 2-14 Haziran 2021 tarihleri arasında
Türkiye genelinde, 15 yaş üzeri farklı sosyo-ekonomik gruplardan
2125 kişinin
katılımı ile yaptığı online araştırmanın sonuçları, halkın yasaklardan bunaldığını ve aşıya olan güvensizliğinin devam ettiğini gösteriyor.

**

Araştırmanın soru ve cevapları şöyle;

Virüsten korunmak için neler yapıyoruz?

Her üç kişiden biri maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyuyor.

Her 4 kişiden biri kalabalık ve kapalı alanlardan kaçıyor.

Kimseyle görüşmemeye dikkat edebilen kişi sayısı oldukça az.

İnsan olarak sosyal yapı içerisinde kalmaya ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu ve en gerekli durumlarda bile bunun aksini yapmanın ne kadar zor olduğunu böylece hep birlikte görüyoruz.

**

Normalleşme sürecinde kafe ve restoranların açılmasını doğru buluyor musunuz?”

Çoğunluk bunun doğru bir karar olduğunu belirtiyor.

Katılımcıların
yüzde 64’ü
bu süreçte rahatça sosyalleşebilecekleri kafe ve restoranların açılmasını doğru buluyor.
Yüzde 24
oranında kişi ise bu uygulamanın yanlış bir karar olduğunu düşünüyor.

**

Yurtdışından gelen turistler vaka sayılarını nasıl etkiler?
Bu sorunun cevabı şaşırtıcı. Katılımcılardan
yüzde 79’luk
büyük bir kesim vaka sayılarının artacağını düşünüyor.
Her
5 kişiden 4’ü t
uristlere kesinlikle test yaptırılmalı diyor. Oran
yüzde 82.

**

Sokağa çıkma yasağının tamamen kaldırılması vaka sayısını etkiler mi?

Bu soruda evet veya hayır cevabı veren kişi oranları birbirine yakın.

Yurtdışından gelen turiste ve bu kişilere ayrıcalıklı olarak uygulanan kurallara tepkili olan kişiler,
sokağa çıkma yasağına sıcak bakmıyor.

Kapanmaların ve uzun süreli kısıtlamaların herkesi bir şekilde yormuş olduğu bu sonuçtan da açıkça görülüyor.

**

Normalleşme sürecinde vaka sayısı artar mı?
Türkiye nüfusunun yaklaşık olarak
yüzde 31’i tek doz,
yüzde 17’si ise 2 doz aşılarını olmuş iken, alınan yeni kararlar vaka oranlarında bir artışa sebep olur mu?
Katılımcıların çoğu yasaklardan bunalmış olmasına rağmen, normalleşme sürecinde vaka sayılarının artacağına hem fikir. Bu da gösteriyor ki vatandaş
pandeminin kontrol altında olacağını düşünmüyor.

**

Herkes Covid-19 aşısı olmak istiyor mu?
Alman aşısı
BioNTech
ve Çin aşısı
Sinovac’ın
Türkiye’ye gelmesiyle beraber, aşı sırası gelen vatandaşlar iki aşı arasında bir seçim yapıyordu. Şimdi herkese
BioNTech
aşısı yapılıyor galiba. En son bilgi buydu.

Peki bu süreçte herkes aşı olmaya sıcak bakıyor mu?

Katılımcıların yaklaşık
yarısı Kovid-19 aşısını olmayı düşünüyormuş.
Yaklaşık olarak
her 4 kişiden 1’i ise aşı olmak konusunda kararsız.
Ayrıca,
yüzde 12’lik
oranda kişi ise aşı olmayı düşünmüyor.

Bu kadar kafa karışıklığında bu oran az bile.

**

Görünen o ki halk
maskeli ve mesafeli
yaşamaya alıştı, temizliğe de dikkat ediyor.
Esnaf da vatandaş
da kısıtlamalardan bunalmış durumda.
Kafe ve restoranların açılması, sokağa çıkma yasaklarının kalkması
ekonomiye
de
halka
da yeni bir enerji getirecektir.
#Kafe
#Lokanta
#Ekonomi
#Esnaf
#Halk
3 yıl önce
Kafeler ve lokantalar açılsın herkes rahatlasın
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset