Her ne kadar bazı ekonomistler hesaba itiraz etseler de Uluslararası Para Fonu (IMF) krizin iki yıldır katlanarak artan maliyetinin 11,9 trilyon dolara ulaştığını açıkladı.

Bu parayı kelle başına bölüştürürsek şöyle bir sonuç çıkıyor:

İki yılda dünyada her erkek, kadın ve çocuk başına 2.968 dolar düşen para, devletler tarafından vatandaştan alınmış, zora giren dev şirket sahiplerinin cebine konmuş.

11,9 trilyon dolar, dünyanın yıllık ekonomik büyüklüğünün beşte biri.

***

İngiliz yazar Philip Massinger, "Kötü haberler kırlangıç kanatlıdırlar, iyi haberler koltuk değneklidir" der.

Finans piyasalarından başlayan ve reel sektörü esir alan olumsuz dalga, yine finansal sektörden gelen toparlanma sinyalleriyle değişti.

Borsalardaki toparlanmanın ardından sanayide stoklara yönelik üretim artışı, ihracatta yeni pazarların bulunması, ÖTV ile KDV indirimlerinin etkisi, tüketici güveninin yeniden artmasını sağladı.

Henüz ücretli ve dar gelirli kesim ile küçük işletmelere yansımasa da iç ve dış tüm piyasalarda bir iyimserlik rüzgarı esmeye başladı.

***

Rekabete ayak uydurma noktasında yapılacak her türlü reformların krizin fırsata dönüşmesini sağladığını düşünen Sanayici Sadık Ayhan Saruhan''a göre, tünelde gözüken ışık toparlanmanın belirtisi.

Saruhan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu üyesi olan S. Ayhan Saruhan''a piyasalardaki iyimser havanın etkisinin, sektörler bazındaki yansımasının nasıl olacağını sorduğumda verdiği cevap şöyle oldu:

"Elektrikli Ev aletleri ve Temizlik ürünleri (deterjan) sektörleri temel tüketim ürünleri olduğundan inşaat, sanayi sektörlerine göre avantajlı konumda.

Tekstil sektörü (emek-yoğun) zaten kriz öncesinden gelen bir daralmanın içindeydi en azından Türkiye''de.

Kriz, rekabeti arttırarak kârlılığı kaldırdı.

Tasarruf ve verimlilik konularını gündeme taşıdı."

***

Finans, dağıtım gücü, ürün çeşitliliği ve marka gücü olan yabancı firmaların avantajlarına rağmen, yerli firmaların bugün rekabet edecek konumda olduğuna dikkat çeken S.Ayhan Saruhan, yerli firmaların da artık pazar payı gücüne eriştiğini düşünüyor.

Örneği de şöyle misal veriyor: "Krizler dünyaya açılım fırsatlarını da beraberinde getirdi. Dayanıklı tüketim malları ile, ev aletlerinin özellikle Batı Avrupa''ya ihracatı arttı. Bugün Türkiye Avrupa''nın ikinci tedarik merkezi konumunda".

***

Kriz sonrasında birleşme ve satın almaların yaşanmadığını belirten Saruhan, Saruhan Şirketler Grubu için yeni yıl hedeflerinde bir sapma olmadığını söylüyor.

Yılın ikinci yarısında toparlanma beklediklerini ileri süren Saruhan''ın değerlendirmeleri şöyle:

"Son ay hariç kapasite kullanım oranının yükselmesi, ihracattaki azalmanın hız kesmesi, istihdamdaki düşüşün yavaşlaması ve başta Amerika olmak üzere krizi yaşayan ülkelerdeki son ekonomik veriler reel sektöre moral aşılamaktadır".

Umarız sanayicilerdeki umut, en kısa zamanda üretime, istihdama ve zenginliğe yansır.