|
Körfez sermayesi odak olsun

Bütün dünya piyasaları global dalgalanmadan kurtulmak için adına "İslami finans" da denilen faizsiz finans sahasına yönelirken, Türkiye''de bir iktidarın laikliğe aykırı iddiasıyla kapatma tehdidiyle karşı karşıya olduğu ilginç bir safhadan geçiyoruz.

ABD ve Avrupa''daki finansal piyasaların güven vermediği bu dalgalı ortamda körfez sermayesine uygun finansal ürün ve yatırım alanları sunabilirsek gelen krizi fırsata çevirebiliriz.

Ekonomik tsunamiden körfez sermayesini çekerek kurtulma imkanı önümüzde. Bunu değerlendirmek lazım.

Bunun için Sermaye Piyasası Kurulu SPK''nın Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler (VDMK) ile faizsiz finansal ürün konusundaki çalışmalarını hızlandırması, katılım bankalarının da buna paralel yeni ürün çıkarmaları gerekiyor.

* * *

Petrol fiyatlarının 100 doların üstünde seyretmesi Körfez ülkelerini kaynak ve likidite konusunda kaynak merkezine dönüştürdü.

Başta ABD olmak üzere kaynak arayan uluslar arası şirketler bölgeye akın etmeye başladı.

Kuveyt''te yabancı yatırımcılardan otellerde yer kalmadığı söyleniyor.

Yabancılar körfez ülkelerine akın ederken onlar da yatırım için uygun yer aramaya başladı.

Yatırım turuna çıkan körfez ülkelerinin ilk duraklarından biri Türkiye oldu.

Bu hafta Türkiye''ye gelen Kuveyt Emiri, siyasetteki iç kavgalara aldırmadan cebinde 4 milyar dolarla ortak projeler için bu hafta Türkiye''ye geldi.

El Cezire Havayolları da ilk kez Kuveyt''ten Türkiye''ye havayolu hattı açarak iki ülke arasındaki ilişkilerin artacağını gösterdi.

* * *

Körfez ülkeleri ile ilişkilerin artmasında şüphesiz en önemli rolü Katılım Bankaları üstleniyor. Kuveyt Türk Katılım Bankası da bu yıl Türk şirketlerinin yanında yer almak ve desteklemek için Dubai''de şube açmayı planlıyor.

Türkiye''deki iç siyasi dalgalanmaya aldırmadan yatırıma devam kararı alan Kuveyt Türk Katılım Bankası 2008 yılı büyüme hedefini yüzde 59 olarak açıkladı.

Dalgalanma yüzünden bu yılki halka arzını erteleyen kurum, sermayesini 260 milyon YTL''den 500 milyon YTL''ye çıkardı.

Sermaye arttırım kararının bankanın büyük ortağından geldiğini belirten Genel Müdür Ufuk Uyan, iç ve dış piyasalarda yaşanan dalgaya rağmen bunun körfez sermayesinin Türkiye''ye olan güveninin göstergesi olduğunu söyledi.

Küresel dalgalanmanın geçici olduğunu düşünen Ufuk Uyan, 2008 yılının ilk üç ayında hedefleri yüzde 97 oranında yakaladıklarını söylerken, karamsar olmadıklarını da vurguluyor.

Faizsiz finans kurumları, büyümede hem Türkiye hem de dünyada faizle çalışan bankaları her sene ikiye katlıyor.

Demek korkacak bir şey yok.

Kervan yürüyor!

Hedefler iyi senaryoya göre

Kuveyt Türk Genel Müdür Yardımcılarından İrfan Yılmaz''a, dalgalanmaya nasıl baktığını ve tedbirlerinin neler olduğunu sordum.

Yılmaz, Türk ekonomisinin 2008 senesinde dalgadan ve siyasi gelişmelerden çok etkilenmeyeceğini, cari açığın sorun olmayacağını, banka olarak hedeflerinin tutacağını söyledi.

Her kurumun böyle zamanlarda iyi ve kötü senaryosu olduğunu da vurguladı.

Katılım bankalarının kar payı kavramını vatandaşlara yeterince anlatamadığını söylediğimde hak veren İrfan Yılmaz, geçtiğimiz günlerde imamlardan, bankanın ürünleri ve hizmetlerinin tanıtılması için panel daveti geldiğini söyledi. Demek ki bu kurumlar hala potansiyel müşterileri tarafından bilinmiyor.

Kilit pazar konumundayız

Türkiye Finans Katılım Bankası''nın yüzde 60 hissesini satın alan Suudi Arabistan merkezli The National Commercial Bank''ın (NCB) Üst Yöneticisi (CEO) Abdulkerim Ebu El Nasr, Türkiye''yi kilit pazar olarak görenlerden. Nasr, Türkiye''nin, büyük ve kritik nüfusu bulunduğunu, son derece önemli reformlar gerçekleştirdiğini düşünüyor.

Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır. Bertolt Brecht
16 yıl önce
Körfez sermayesi odak olsun
Sakallı pamuk dedenin vaaz ettiği din aşk medeniyetinin neresinde?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir