Demokratik açılımı tartıştığımız Ramazan ayında bile (siyasi alanda) üslubumuzu düzeltmedik.
İktidar ve muhalefeti ile el ele verip, Türkiye''deki bölgesel adaletsizliği ve işsizliği bitirmenin çözüm yollarını aramak yerine, safları keskinleştirerek toplumsal kamplaşmayı daha da artırmayı tercih ediyoruz.
***
Türkiye''nin elinde, dünya ile rekabet edebileceği malzemelerin neler olduğunu bilmez ve buna yönelik hareket etmezsek işsizlik, eğitimsizlik ve yoksulluk gibi kronik hiçbir sorunumuzu halledemeyiz.
Türkiye olarak elimizde neler var?
Bir: Yarısından çoğu 35 yaşın altında 72 milyon nüfus.
İki: Her bölgede marka olabilecek yerel ürünü ve yüzde 95''i aranmayan yer altı potansiyeli.
Üç: 4 mevsimi birden yaşayan iklimi, denizi, yaylası, tarihsel geçmişi ile yılın 12 ayına yayılabilecek turizm potansiyeli.
Dört: Dünyanın üçte ikisine 3 saatlik uçak mesafesi ile yakınlığı.
Beş: 26''sı Asya, 24''ü Afrika, 2''si Avrupa, 2''si Asya-Afrika, 1''i Asya-Avrupa, 1''i Asya Okyanusu kıtaları üzerinde toplam 56 ülke ile din ve ırk kardeşliği.
***
Türkiye''nin sanayi envanterine ne kadar ihtiyacı olduğu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu''nun ağzında sakız oldu.
Neredeyse her konuşmasında dile getirdiği envanter, pusula yol haritası, iş hayatının her alanında lazım.
Pusula olmadığı için özel sektör ile üniversite ve devlet ilişkisi hem çok zayıf hem de kopuk.
Ekonomide yol haritası olmadan, bürokrat, işadamı ve üniversite işbirliği sağlanmadan, ne bölgesel eşitsizlikler giderilir, ne işsizlik azaltılabilir, ne milli gelir artırılır, ne de doğudan batıya özellikle İstanbul''a göç durdurulur.
Pusulası olmadan çölü geçmeye çalışan adamın durumu neyse, hedefi olmayan ekonomik faaliyetler de odur.
Biri çölde kaybolur gideri diğeri de küresel rekabet karşısında küçük kalmaya mahkum olur.
***
Türkiye''nin kronikleşmiş ekonomik sıkıntılarından kurtulması için bölge bölge, il il, ilçe ilçe, hatta ve hatta belde ve köy bazında ekonomik potansiyelin çıkarılmasına ihtiyaç var.
Vatanın her bir toprağı karış karış incelenmeli, hangi ürünlerin nerelerde yetiştirileceği belirlenmeli, her bölge için odaklanılacak sektörler tespit edilmeli, kazanç getirecek, istihdam sağlayacak alanlar belirlenmeli.
Belki de en önemlisi her bölgenin markalaşabilecek yerel ürünleri öne çıkarılmalıdır.
***
Japonya''nın toprağı, Avrupa''nın nüfusu yok, ancak dünyanın en zengin ülkeleri.
Bizde bunların hepsi olduğu halde neden, gelişmekte olan ülkeler kategorisine giriyoruz?
Yıllardır neden yerimizde sayıyoruz?
Ya da başka bir deyişle,
Yağ var, un var, şeker var.
Ne yok?
Merkez Bankası''nın faizi indirimlerini anında vatandaşın vadeli mevduatına yansıtan bankalar iş konut kredisine gelince tam tersini yapıyorlar.
Diyelim ki 100 bin lira kredi aldın, 10 yıl sonra iki katını ödemek zorundasın.
Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, Van Gölü kıyısına Las Vegas tipi kumarhaneler yapılmasını öneriyor. Bayındır''ın Disneyland ve konaklama yatırımları ile ilgili önerileri çok yerinde ancak, Güneydoğu, 3 dinin kutsal saydığı alanlarla dolu.
Bölgede inanç turizmi potansiyeli kullanılsa, her yıl milyonlarca inançlı insan buralara akın eder.
3-5 tane İsrailli ve Arap kumarbaz gelecek diye bölgenin potansiyeli öldürülür mü?
