|
Mehmetçik de sağolsun, işçi Mehmet de, şirketler de

Finansal küresel terör tehdidi altındaki Türkiye''nin başına sarılan PKK terörü yine uluslararası odakların işbirliği ile sahneye kondu.

Kronik hale dönüşen PKK terörü sosyal, siyasal ve silahlı ortak çözümle sona erdirilmediği sürece ekonomik gelişmişlik olmayacak.

Güneydoğu için açılan ekonomik paketlerin hiç biri oradaki terör bitmeden olumlu sonuç vermeyecek.

Uluslar arası terör şebekelerinin PKK aracılığı ile verdikleri mesaj bu.

Bu mesajdan sonra Doğu ve Güneydoğu bölgelerini yoksulluğa mahkum eden terörü bitirme görevi TSK, devlet ve özel sektörün omuzlarına binmiştir.

Terör bu üçlü işbirliği ile çözülecek.

Kimse görevi başka birine devredip birbirini suçlama yarışına girmesin.

Yoksa bütün vebal üstüne kalır.

* * *

Yolda kulak misafiri olduğum iki kişi arasında geçen ilginç konuşma vatandaşın da artık bazı şeyleri sorgulamaya başladığını gösteriyor.

Sokakta insanlar artık şu soruları yüksek sesle birbirlerine soruyorlar:

Vatanın sağolması için illa askerlerin mi ölmesi gerekiyor?

Askerlerin ölmeyeceği bir çözüm yolu yok mu?

Silahlı mücadeleye ayrılan ve 300 milyar dolara ulaştığı söylenen para bölgede yoksulluğu önlemek için harcansaydı oradaki halk teröre destek verir miydi?

Bu paralarla bölge insanının dağa çıkması engellenemez miydi?

Güneydoğuya gönderilen askerler neden çok kısa ve yetersiz eğitimden geçirilerek tehlikeli bölgelere gönderiliyor?

Teröristlere karşı neden iyi yetiştirilmiş subay ve astsubayların başında olacağı özel askerler devreye sokulmuyor?

Ordu yüksek maliyetle iyi yetiştirdiği subaylarını nerelerde tutuyor?

Asteğmenler ve kısa dönem askerler neden tehlikeli bölgelerde görev yapıyor?..

Halk bu soruların cevabını arıyor.

Vatan sağ olurken asker de sağ olsun istiyor.

Haklı değil mi?

* * *

Korkulan oldu.

Bazı firmalar küresel finansal kıyamete benzetilen krizin faturasını çalışana kesmeye başladı.

İsveçli otomobil üreticisi Volvo, Avrupa ve ABD''deki satış oranlarının düşmesinin ardından 3 bin 300 kişiyi işten çıkaracağını açıkladı.

Şirketlerin kriz faturasını her zaman olduğu gibi çalışanlara çıkarmasının önüne geçmek lazım.

Bu konuda işçi temsilcilerinin harekete geçerek hükümet ve özel sektörle temaslarını artırarak şimdiden kamuoyu oluşturması gerekiyor.

Küresel kriz kapıda işçi temsilcileri nerede?

Küresel deprem faturasının çalışanlara çıkarılmamasına yönelik ilk uyarı İşçi Konfederasyonu Hak-İş''in Genel Başkanı Salim Uslu''dan geldi.

Tehlikenin farkına varan Salim Uslu, ekonomik dalgalanmayla oluşabilecek dengesizliklerin, sosyal yapıların çözülmesini, eşitsizliği, adaletsizliği, göçü ve terörü besleyeceğini belirterek, bu olumsuz etkilerin özellikle Türkiye açısından daha hafif olabilmesi için "insana yaraşır saygın iş" hedefinin ekonomik ve sosyal politikaların merkezinde yer almasına özen gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

Bu konuda en büyük görev Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının.

Uslu''nun dediği gibi küreselleşmenin külfetleri ile nimetleri eşit dağıtılırsa sorun çözülüyor.

Dünya genelindeki ekonomik kriz fırsat bilinerek, işçi çıkarma ya da ücretlerde kesinti yapma yoluna gidilmemesi gerektiği bütün işçi temsilcileri tarafından dile getirilmeli ve kamuoyu oluşturulmalı.

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler. Montaigne
il y a 16 ans
Mehmetçik de sağolsun, işçi Mehmet de, şirketler de
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi