Ünlü bir reklam eleştirmeni olan Bob Garfield''a göre günümüzde reklamların yüzde 80''i çöplük. Garfield''in ne kadar haklı olduğu ortada.

Ekonomi ve siyaset alanı için bu yüzyıl tam reklam çağı oldu. İnsanı hem tüketime hem de belli siyasi yöne çekmek için son teknolojik ürünler reklamcılara ve siyaset dizaynı ile uğraşanlara hizmet ediyor.

Reklamın yıkıcı etkilerinden korunabilmek için bazı teknoloji firmalarının, "reklam"dan koruyan gözlükler, televizyonlar veya bir ihtimal gelecekte beynimize reklam mesajlarının ulaşmasını engellemeye kadar gidecek çipler üzerinde çalıştığı belirtiliyor.

Bu gözlükler herkese özellikle de çocuklara lazım.

***

Çin firmalarına meydan okuyan Türk granit ve mermer üreticisi Granist firmasının çektiği espirili reklam filmi Reklam Özdenetim Kurulu tarafından yasaklandı.

Tekstil ve elektroniğin Çinlilerce ele geçirildiğini vurguladığı için, bu iki sektör yetkilileri tarafından eleştirilen reklam filminde seramiğin Çinlilerin eline geçmeyen tek sektör olduğu vurgulanıyordu.

Ben hem reklamın yasaklanmasına hem de kurul''un bu kadar hızlı karar almasına şaşırdım.

Yalan rüzgarlarından farksız hale gelen ve çoluk çocuk herkesin televizyon başında olduğu akşam saatlerinde gösterilen bir çok reklam, "Türk toplumunun inanç ve değerlerini bozmayı hedefleyen" gizli amaçları olduğu izlenimi veriyor.

Ve bu reklamlara kimse dur demiyor.

Reklam Özdenetim Kurulu, erkek parfümü Axe''nin asansörde verdiği mesajı okuyamıyor mu?

Enerji içeceği Red Bull''un reklamındaki kuş ile içeceği içen o insan arasındaki zihin bozucu ilişkiyi görmüyor mu?

Buna benzer özellikle kozmetik ürün reklamlarının içeriklerinin tamamen ahlak bozucu nitelikte olduğunu, kurul hariç, görmeyen yok.

"Axe, Red Bull, Mangum, Datron, Corolla, Okey" gibi cinselliği en çok kullanan reklamlar neden çocukların yatma saatinden sonraya konmuyor?

Yasaklanması için illa şikayet gerekiyorsa bu yazı şikayet olarak kabul edilebilir.

Yine de RTÜK''ün 444178 nolu telefonunu arayarak şikayetlerimizi ileterek vatandaşlık görevini yerine getirelim.

Türkiye''de hızlı bir kaos ortamının oluşturulmasıyla gündemin ekonomiden siyasete kayması herkes gibi iş dünyasını da çok rahatsız etti.

Laik, laiklik karşıtı şeklinde toplumu ikiye bölmeye çalışanların, toplumu gererek istikrarsızlıktan nemalanma gayretleri sağduyulu her kesim tarafından fark edilse de ayrımcılığın halk arasında yayılmaya başlaması endişe vermeye başladı.

Türkiye''nin yatırım yapılamaz hale getirilmek istendiğine dikkat çeken Karadenizli işadamı Yusuf Cevahir de bunu kendine has uslübü ile şöyle ifade ediyor,

"Türk ekonomisinin ve yatırımcının önüne sürekli suni gündemlerle engel çıkartılıyor. Bi tik durabilsek işin içinden sıyrılacağız ama tik turamıyoruz."

Hani kavgada alta düşmüş olan Temel''e, arkadaşı İdris, "yahu sen de ona vursana" dediğinde; Temel''in, "vuracağım, vuracağım, ama bir dik durabilsem" dediği gibi,

Dik durabilsek sorunları çözeceğiz ama izin vermiyorlar.

Çimento bayileri uzun süredir bölgede Nihat Özdemir''in sahibi olduğu Limak''ın tekel konumunda olmasından rahatsızlar. Bayilerin söylediğine göre çimento fiyatları bazı bölgelerde yüzde 10 düşerken Limak Gaziantep çimento fabrikası Torbalı çimentoda 30 ykrş zam yaptı. Limak Şanlıurfa çimento da bölge satıcılarına bu hafta zam yapacağını duyurdu. Şanlıurfa çimento bayileri önceden Gaziantep''den 6.10 ytl''den mal alırken bugün 6.40 ytl''den mal alıyor. Gaziantep kendi il sınırına önceden 6.30 YTL''den verirken şimdi 6.60''dan veriyor.