|
Sorunlar bitti mi ki ekonomi magazinleşti?

Dünyanın en büyük sorunu bu: Odaklanamıyoruz. Her şeyin hızla eskitildiği, gündemin günü birlik değiştiği, kimsenin bir konuya odaklanmaya fırsat bulamadığı hiperkatif bir dünyada yaşıyoruz.

Enine boyuna tartışılması gereken konulara iki gün bile tahammül edemiyoruz.

Çin''in dünyanın gözü önünde Uygur Türklerine yaptığı zulme bile 3 gün arka arkaya gösterdiğimiz tepkiyle yetindik.

Küresel kriz var diye bağırıyoruz ama çözüme odaklanmıyoruz.

İşsizlik var diyoruz, işsizliğe çözüm aramıyoruz.

* * *

Ekonomiye odaklanmak yerine ekonomik hayatın aktörlerinin özel hayatlarıyla ilgileniyoruz.

Berlusconi''nin genç kızlara asılmasını, Obama ile Sarkozy''nin önünde eğilen genç kıza gayrı ahlaki bakışını normal bir davranış gibi görüp magazin haber diye sunabiliyoruz.

71 yaşındaki işadamının 17''lik genç kızla nikahlanmasını eleştirirken, 71 yaşındaki birçok saygın! işadamının aslında bu işi nikahsız yaptığını da pekala biliyoruz.

17''lik tercihini nikahına alan işadamını azgın teke olarak gösterirken, nikahlı hanımını evde bırakıp, kızı olacak yaşındaki kızları sevgilim diye koluna takıp, Akdeniz ve Ege sahillerindeki koylarda magazin basınına malzeme olan işadamlarının zamparalıklarına ise gizliden gizliye özen(dirili)iyoruz.

* * *

Akdeniz sahillerindeki 5 yıldızlı otellerin havuz başlarında işadamlarıyla "Türk ekonomisi nasıl kurtulur" geyikleri ile ekonomi sayfalarını doldurup, okuyucuları da uyutuyoruz.

Bunu yaparken de satır aralarına otelin ismini, sahibini, hizmetini de yerleştirerek borç ödemeyi ihmal etmiyoruz.

* * *

Ekonomi alanında bunca devasa sorun varken işadamlarının özel hayatlarının bu kadar öne çıkması beni 20 yıl önce seyrettiğim bir komedi programına götürdü.

Bir TV kanalında sahilde elinde mikrofonla dolaşan TV muhabiri, yoldan geçenlere soruyor: Sizce turizmin en büyük sorunu nedir?

Bıçkın bir delikanlı rolündeki adam her seferinde kılık değiştirerek ve bir eliyle de bıyıklarını bükerek, "Bence turizmin en büyük sorunu yataktır" şeklinde cevap veriyor.

20 yılda turizmin yatak sorununu Akdeniz ve Ege sahillerinde sıra sıra dizilen 5 yıldızlı lüks otellerle hallettik.

Zenginleşme, üretim, yatırım, işsizlik, sosyal adalet, gelir dağılımı gibi büyük görünen küçük sorunları! ise bir türlü halledemedik.

Yatak sorununu çözdük ama bu kez de önümüze daha ciddi bir sorun çıktı: Ahlak.

Küreselleşen dünyanın bugün ciddi bir etik (ahlak) sorunu var.

Merkez Bankası Başkanı''nın dediği gibi, tünelin sonundaki ışık, aydınlık bir geleceğe mi ait yoksa karşıdan gelen arabaya mı?

Bekleyip göreceğiz.

Ezberler bozulurken

Yıllar önce bir avukatın oğlu, avukatlık diplomasını aldıktan sonra kendisine bir büro açar.

Babasının 40 yılda bitiremediği büyükçe bir toprak davasını üstlenir.

İlk duruşmada varisler adına davayı lehte bitirerek sonlandırır.

Akşam eve gelen avukat, "Baba senin 40 yılda çözemediğin davayı, bir celsede bitirdim ve davayı kazandık" der.

Babanın gözleri fal taşı gibi açılır, yedikleri boğazında düğümlenir, boğulurcasına oğluna hiddetle bağırır:

"Be oğlum sen ne yaptın? Ben o toprak parçasının sahiplerinden kazandığım paralarla bu güne kadar sizleri büyüttüm!"

* * *

Hem dışarıda hem de içerde siyaset ve ekonomide ezberlerin bozulduğu bir asırda yaşıyoruz. Ezber bozmanın sonunda çıkacak faturalar birilerinin canını fena halde yakacak. Umarım, ezber bozarken genç ve heyecanlı avukatın düştüğü duruma düşmeyiz.

Düşmanlarınızı sevin çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkça söyleyebilir.
Benjamin Franklin
15 yıl önce
Sorunlar bitti mi ki ekonomi magazinleşti?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset