|
Takastan silaha…

Bugün Osmanlı altın parası denilen sarı liranın Sultan Abdülmecid döneminde basıldığı gün.

Tarih; 5 Ocak 1843.

Osmanlı Lirası adıyla basılan sarı liradan sonra 2 Haziran 1854’te çeyrek lira basılmış. 18 Şubat 1855’te de iki buçukluk ve beşibiryerdelerin basılmasına başlanmış.

Türkçe ismiyle “para” sözcüğü dilimize Farsça pâre (küçük para) sözcüğünden geçmiş.

İngilizce'de money, Almancada geld, Fransızcada argent deniyor.

**

Para nedir?

Para iki mal veya hizmetin arasında bir değişim aracıdır.

Hem değişim aracı hem de mal, ürün veya hizmetin aynı ölçü birimi ile ifadesi.

Günümüzde ise paranın bu özelliklerine ek olarak gelişmiş ekonomilerde bir iktisat politikası uygulama aracı olma özelliği de eklendi.

Bugün para artık sadece iki mal arasındaki takas aracı değil; devletlerin, şirketlerin ve pazara çıkan Ayşe teyzenin de silahı.

**

Paranın tarih sahnesine ilk çıkış yeri Anadolu, tarih M.Ö. 7. Yüzyıl.

İlk para Anadolu’da yaşayan Lidyalılar tarafından çekiçle darp edilerek yani işlenerek basıldığı için günümüzde paranın üretim yerine darphane deniyor.

Anadolu toprakları ilk kez para basılan yer olmasının yanı sıra ilk darphanenin da anavatanı.

Dünyanın ilk büyük darphanesi 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane’de kurulmuş.

İlk altın parayı bastıran Fatih’ten önce piyasada gümüş akçe ve bakır mangırlar vardı.

**

Paranın kağıt olarak dolaşıma giriş yeri Çin, giriş tarihi ise M.S. 7. Yüzyıl.

Kağıda geçiş süreci ise şöyle; Darp edilmiş yani dövülerek işlenmiş bu madenlerden oluşan bu değer saklama araçları, kolay taşınabilir olması açısından korunma ihtiyacını da beraberinde getiriyor.

Özellikle tüccarlar, seyahatleri sırasında taşıma zahmetine ve riskine katlanmamak için güvendikleri kişilere bu değerli madenleri emanet ederek karşılığında yazılı bir senet almaya başlıyorlar.

Zaman içerisinde bu emanet senetlerin üçüncü kişilere mühürlenip devredilmesi yani ciro edilmesi ile ekonomik değerlerin dolaşımı hızlanıyor.

1120 yılına gelindiğinde merkezi hükümetler paranın önemi ve üstünlüklerini fark ederek paranın basımında tekel söz sahibi oluyor.

**

Avrupa bölgesinde banknotun tanınması M.S. 13. yüzyılda Marco Polo gibi gezginler sayesinde gerçekleşmiş.

Bu banknotların ödeme aracına dönüşümü de 17. yüzyılın ortalarını bulmuş.

Londra’daki Goldsmith bankacıları bu emanet senetlerini asıl emanetçiye değil, belgeyi elinde bulunduran kişiye verilecek şekilde oluşturmaya başlamışlar.

19. yüzyılın ortalarına kadar ticari bankalar kendi banknotlarını çıkartmaya devam etmişler.

**

Bu para çeşitliliğini ortadan kaldıracak şekilde modern anlamda ilk merkez bankası 1844 Banka Kurma Kanunu (The Bank Charter Act) ile kendisini bulmuş.

Yüzde 100 altın ve gümüş karşılık bulundurma ilkesi 1930’lu yıllara kadar hakimiyetini sürdürmüş. Böylece para arzı üzerindeki tek etki İngiltere Merkez Bankası’nda kalmış.

1921’de para basma yetkisinin yüzde 100 altın karşılığında hükümete 14 milyon pound borç limitine kadar verilmesi sağlanmış.

Bu süreçte bankalar çıkardıkları banknotların aynı anda kullanılmayacağı varsayımıyla fiziksel rezervlerinin toplam değerinden daha yüksek değerlerde banknotları krediler şeklinde piyasalara sunmaya başlamışlar.

Bu zaman diliminde artık paranın karşılığı madenin içsel değeri değildir.

Dolaşımda olan paranın değeri, eski zamanlarda olduğu gibi referans madenlerden ziyade itibari değerleri ile belirlenmeye başlar

İtibari değer yani devlet tarafından yasal ödeme aracı olarak çıkartılmış olan, kabul edilmesi gereken ve değerli bir madene dönüştürülemeyen kağıt paradadır artık.

**

Önce madeni para, sonra kağıt para dediğimiz banknotla devam eden paranın gelişimi günümüzde kripto para, Bitcoin gibi sanal paraların sahneye çıkmasıyla devam ediyor.

Fakat bu sanal paraların bugün için hiçbir regülasyona bağlı olmayışı ve taşıdıkları risklerin büyüklüğü gibi olumsuzluklar, şimdilik üretilen kripto paraların kağıt paraların yerini alma ihtimalini güçleştiriyor.

**

Köroğlu’na söyletilen “silah icad oldu mertlik bozuldu” cümlesindeki silah bugün karşımızda para olarak duruyor.

Ve her silah gibi para da yerinde kullanıldığında adalet dağıtan, kullanılmadığında zulüm saçan bir alet.

#Osmanlı
#Anadolu
#Köroğlu
#Marco Polo
2 yıl önce
Takastan silaha…
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi