Türkiye neden dışarıdan farklı içeriden farklı gözüküyor? Asıl soru bu.

Bu sorunun cevabını bulan gerçeği yakalayarak olayları doğru değerlendirme ölçüsünü bulmuş olacak.

Ernst & Young, 2005 yılında Güneydoğu Avrupa ülkeleri arasında bir araştırma yaparken şirket üst düzey yöneticilerine yatırım tercihlerini ve potansiyel ülkeleri değerlendirmelerini istemiş.

Uluslararası şirketlerin yöneticileri listede ismi yer almamasına rağmen potansiyel yatırım imkanlarının arttığı ülke olarak Türkiye''yi göste-rince Ernst Young geçen yıl yaptığı araştırmaya Türkiye''yi dahil etti.

Türkiye''nin yabancı iş adamları arasındaki yerinin nasıl hızla yukarılara tırmandığı da araştırma sonucu ile anlaşıldı.

Ernst & Young, tarafından hazırlanan Güney Doğu Avrupa Yatırım Çekiciliği Araştırması 2006''da ''Türkiye uyuyan dev'' olarak nitelendirildi.

Yani global iş dünyasına göre Türkiye uyuyan dev.

Uyuyan ve uyutulan demek lazım.

Yabancılar Türkiye''nin potansiyelini ve stratejik önemini gö-rerek yatırım planlarında ilk sırada yer verirken, içeriden bakanlar bütün dikkatlerini iki seçime odaklamışlar.

Sürekli bardağın boş tarafını gösteriyorlar.

Yabancılar da şüpheleniyor, "Ya siz bizden bir şey mi saklıyorsunuz" diye soruyorlarmış.

Bir ülke kendini bu kadar küçük görmez.

Bu kadar eleştirmez.

Yani yabancı yatırımcı, "İmajınızı parlatacağınıza kendinizi içeriden vuruyorsunuz" diyor.

Bardağın sürekli boş tarafını öne çıkaran bazı yazılı ve görsel medya, yabancıların bu düşüncesini dikkate alıp kendi bakış açısını degerlendirmeli.

Geçen yıl Çin 50 milyar dolarlık yatırım çekerken Türkiye 20 milyar dolarlık yatırım çekti.

Türkiye''nin 20 milyar doları getiri olarak Çin''in 50 milyar dolarından yüksek.

Çünkü Türkiye katma değeri yüksek ürünler için tercih edilirken Çin''e ucuz işgücü yüzünden gidiliyor.

Dünyayı tehdit eden Çin''in Avrupa pazarında Türkiye''ye karşı hiç şansı yok.

Yani Türkiye''nin Asya ve Avrupa''ya yakınlığı, kaliteli ürün ve kaliteli elemana sahip olma özellikleri doğal olarak yarışta öne çıkmamızı sağlıyor.

Türkiye''nin bölgedeki rakibi Romanya ve Bulgaristan, Çin gibi ucuz işgücü için tercih ediliyor.

Türkiye ise otomotiv, yan sanayii, bankacılık, mühendislik, bilişim, gıda, tekstil alanlarında katma değeri yüksek ürünler için tercih ediliyor.

İki gün önce Tepe-Akfen-Vie TAV''ın halka arz toplantısında konuşan CEO Sani Şener, "1.2 trilyon doları yöneten 40 kurumsal yatırımcı ile görüştük. Türkiye''de yapılacak iki seçimi sormadılar bile" derken Türkiye''nin yurtdışından müthiş potansiyel bir ülke olarak görüldüğünü söylemek istiyordu.

"Türkiye hakkında olumlu rüzgar eserken yelkenleri açan kazanacak" diyen Şener, yatırım imkanlarının zenginliğini anlatmak için Türkiye''de insanların yüzde 10''unun pasaport sahibi olduğunu söyledi.

Avrupalı işadamlarının kısa vadeli kısır döngülere itibar etmediklerini belirten Merill Lynch''in ekonomisti Mehmet Şimşek de önceki gün Türkiye''ye gelmek isteyen yabancıların cumhurbaşkanlığı ve genel seçimle ilgilenmediklerini ısrarla vurgulamıştı.

Yabancı yatırımcı Türkiye''yi uyuyan dev olarak görürken içimizdeki bazılarının Türkiye''yi hastalıklı ve sorunlu göstermeye çalışmasına milliyetçilik tartışmalarının arttığı böyle bir ortamda ne demeli.

Devekuşu gibi kafamızı kuma sokup "ben yokum" demekten vazgeçmenin zamanı geldi.

Çünkü Türkiye global dünyada artık istemese de gövdesiyle yer alıyor.