|
Yoksul kal ki yönetilesin

“Türkiye''nin 1950''li yıllardaki kalkınma hareketi Batı dünyasında endişe uyandırdı. 1955''lerde OECD bir rapor yayınladı.

İsrail, Mısır ve Türkiye''nin sanayileşmesini karşılaştıran bu raporda Türkiye''nin İsrail''den önce sanayileşme durumuna geldiğinin anlaşıldığı yazıldı.

O yüzden de tahminim Dünya Bankası vereceği krediden vazgeçti. Sonra, Türkiye''de yatırımlar durdu"

Rahmetli Sabahaddin Zaim Hoca, evinde yaptığımız söyleşide bunları söylemişti.

Sonrasını biliyorsunuz. 1960 yılında Demokrat Parti kapatıldı ve Başbakan Adnan Menderes ile iki bakanı idam edildi.

Her on yılda bir ekonomik ve sosyal refahımız bir adım geriye giderken, bize fren yaptıranlar iki adım ileri gitti.

İçerde ve dışarıda birileri Türkiye''nin zenginleşmesiyle yönetim gücünü kaybedeceğini biliyor ve bu ülke halkının yoksul kalması için direniyor.

Baş döndürücü bir hızla değişen teknolojik gelişime, zengin ülkeler hukuk sistemlerini değiştirerek ayak uydurmaya çalışırken 2008 yılında biz nelerle uğraşıyoruz?

Evrensel hukuk sistemine ayak uyduramayan ülkeler veya toplumlar yönetilmeye mahkum.

Eskimiş politik güçler ekonomik gelişmelere ayak uyduramıyor

Ekonomik gelişmişlik düzeyi çok yüksek bulunan Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya gibi ülkelerin bugünkü duruma ulaşmalarında kültürel ve ticari ahlak, eğitim düzeyi, sosyal yaşamda medenilik gibi değerlerin politik ve ekonomik sistem üzerindeki etkisi büyük rol oynadı.

Prof. M. Weidenbaum ekonomik stateji ile alakalı yaptığı çalışmalar sonunda 1992 yılında yayımlanan makalesinde "Politik gücün ekonomik gelişmelere ayak uyduracak bir biçimde yeniden kurumsallaşması gerekir" tespiti bugün yaşadığımız kaosun sebebini ortaya koyuyor.

Muro ürkek sermayeyi nasıl değerlendirirdi?

Kurtlar Vadisi Pusu''da terör örgütünün İstanbul ayağı olan Muro karakterinin insanları güldüren diyaloglarını, AK Parti''yi kapatma davasından tedirgin olup işlerini yavaşlatan yerli sermaye ile yurtdışına çıkmak isteyen yabancı sermayeye tepki şeklinde okuyalım;

-Emperyalist eğitimin sonucunda, bilinçsiz şekilde yetiştirilmiş, kendini çözememiş ve kapitalist düzenin çarkının dişleri arasında sıkışmış bir zavallılar.

-Maalesef en kutsal devrim, ilke-lerle, prensiplerle değil; para ile gerçekleştirilebiliyor.

-Sen gereksiz yere düşünen sosyal bir hayvansın Çeto.

Asgari müştereklerde milli mutabakat şart

Sanayi, kalkınma, ekonomik ve sosyal gelişmişlik, evrensel hukukla birlikte olursa ülke kalkınıyor.

Risale-i Nur Enstitüsü''nce düzenlenen ''Meşrutiyetin 100. Yılında Türkiye''nin Demokratikleşme Serüveni'' konulu panele konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Mehmet Altan, Prof. Dr. Atilla Yayla, Prof. Dr. Doğu Ergil, Dr. Cengiz Aktar, Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kazım Güleçyüz, iktidar kavgasının sona ermesi için Türkiye''nin devlet odaklı değil, bireyi esas alan demokratik bir anayasaya ihtiyacı olduğunda hemfikir.

Hukukun olmadığı bir yerde üretimden söz edilemeyeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Altan''a göre, Osmanlı''nın özgürlük hareketini 1912''de durduran İttihatçı kafa bugün de aynı şeyi yapmaya çalışarak Türkiye''yi içe kapatmak istiyor.

1908''de başlayan ve hâlâ süren demokratikleşme kavgasından kurtulmanın yolu da asgarî müştereklerde anlaşıp

millî mutabakatı sağlamak.

Demokrasinin kusurları, yine demokrasiyle kapatılır. Alfred E.Smith
16 yıl önce
Yoksul kal ki yönetilesin
Karadağ’dan Kotar’a Balkanlar’ı yaşatan ruhun izini sürmek…
Gazze kıvılcımı, medeniyet atılımına dönüştürülebilir mi? (II)
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!