Evde çalışanı da dışarıda çalışanı da ekonomik hayatın tam ortasında yer alır. Kamu ya da özel sektörde çalışan hiçbir kadın, ev kadını diye küçümsenen, ev hanımlarının çalıştığı kadar çalışmaz.
Devlet ve özel sektörde 7x24 saat iş başında hiçbir kadın ya da erkek göremezsiniz.
24 saat çalışıp mesai parası istemeyen tek insan annedir.
Ücret olarak güzel bir sözü ya da güzel bir bakışı yeterli gören tek insan annedir.
En az parayla evin idaresini yapan tek insan annedir.
O yüzden de günümüzde moda olarak kullanılan en ahlaksız ve haksız ayrımlardan ve tabirlerden biri
sınıflandırmasıdır.
Dışarıda çalışan kadınların bu isimlendirmeyi sahiplenmesi ise başlı başına traji- komik bir durumdur.
*
Nakit alımlar hariç geçen yıl Babalar Günü'nde 4,5 milyar, Anneler Günü'nde ise 5,8 milyar lira harcanmış.
Terör olayları nedeniyle aylardır sıkıntılı günler geçiren piyasalar, umutlarını
ne bağladı.
8 Mayıs Pazar günü kutlanacak Anneler Günü'nde yapılacak harcamaların
aşması bekleniyor.
Yapılan araştırmalara göre, özel günler arasında en fazla para Anneler Günü'nde harcanıyor.
Anneler Günü'nde yapılan harcamalar, her yıl
aralığında artıyor.
*
Her yıl Anneler Günü'nde
almakla anneye olan borcumuzu ödemiş oluyor muyuz?
Hayır.
Onlara olan borç ne zaman ödenir?
“Bir çocuk anne babasının hakkını ödeyemez. Ancak onu köle olarak bulur da satın alarak azat ederse belki ödemiş olabilir.”
Vazifelerde sıralanmış:
“Büyük günahlar; Allah'a ortak koşmak,
, adam öldürmek ve yalan yere yemin etmektir.”
“Üç şey vardır ki, bunlar ile yapılan amelin faydası olmaz. Allah'a ortak koşmak,
ve savaştan kaçmaktır.”
Cezanın miktarı da söylenmiş:
“Allah Teâlâ bütün günahlarda dilediklerinin cezasını ahiret gününe erteler. Yalnız anne ve babaya karşı gelmenin cezası hariç.
.”
*
Bir gün Hz. Musa Allah-u Teala ile münacat ederken Hak Teala'dan cennetteki arkadaşını kendisine tanıtmasını istiyor.
Hak Teala şöyle hitap eder: “Senin cennetteki arkadaşın filan nahiyedeki gençtir.”
Hz Musa genci bulmak için oraya geldiğinde onun kasaplık yapan biri olduğunu görür.
Hz. Musa onu takip etmeye başlar ki hangi amelle böyle büyük bir makamı elde ettiğini öğrenmiş olsun.
Akşama kadar bekler; fakat onun için önemli olan ve böyle bir makama onu layık kılacak bir ameli göremez.
Akşam olunca genç, işyerini kapatıp eve gitmek istediğinde Hz Musa kendini tanıtmadan adamdan, o gece kendisini misafir etmesini ister.
Hz Musa bu vesileyle gece boyunca da gencin iyi amellerini takip etmeyi amaçlamaktadır.
Genç, Hz. Musa'nın isteğini kabul edip onu evine götürür.
Hz. Musa eve girdiğinde gencin önce yemek yaptığını, daha sonra evde bulunan ve eli ayağı felç olan ihtiyar bir kadının yanına gelerek büyük bir sabır ve şefkatle yemeği ona yedirdiğini, sonra elbisesini değiştirdiğini, ihtiyaç gidermesine yardımcı olduğunu; sonra da özel yerine yatırdığını görür.
Hz. Musa (a.s) o gece sabaha kadar gencin normal dini vazifeleri dışında fevkalade bir amel, ibadet, münacat falanını görmez.
Sabah olduğunda ise yine genç evden çıkmadan o kadının yemeğini yedirir ve diğer ihtiyaçlarını gidermede şefkatle ona yardımcı olur.
Vedalaşırken Hz. Musa gence sorar:
“Bu kadın kimdir ve sen ona yemek yedirirken, gözlerini gökyüzüne dikerek ne söylüyordu?”
Genç şu cevabı verir:
“Bu benim annem. Ben ona yemek verdiğim zaman hakkımda şöyle dua ediyor: “Allah'ım bu hizmetlerin karşılığında oğlumu cennette Hz. Musa'nın yanına arkadaş eyle.”
Hz. Musa da gence annesinin duasının kabul olduğunu müjdeleyip Hak Teala'yla yaptığı münacatı kendisine anlatır.
*
Anne-babaya saygılı davranmak,
cinsinden bir arzu değildir, çocukların tercihine de bırakılmamıştır.
İyi olmak, doğru olmak, yalan söylememek gibi kesin emirdir, rica değildir. Nasıl yapılacağı da belirlenmiştir.
Üstelik cezası bu dünyada kesilen bir görevdir.
sözü her şeyi anlatıyor aslında.
Bu sözden fazlası israf.