|
Bir kilo un paketinin içine bir deste para koyan adam

Bizde adettir, ‘ağlamayana meme vermezler’ ancak memeye gerçekten ihtiyaç duyanların çoğu da ağla-ya-mayanlardır.

Ağlayanların çoğunun gerçekten ağlayacak durumda olmadığını tecrübelerimizle biliyoruz.

Bildiğimiz halde bilgimize dayanarak hareket etmek yerine duygularımızla hareket etmeyi tercih ederiz.

Neden?

Merhamet duygusu çok güçlü bir yönlendiricidir

Aşktan bile güçlüdür merhamet duygusu.

Ferhat aşkı için dağları deler, Mecnun çöllere düşer ama bir ana evladı için kendini ateşe atmaktan çekinmez, bir anne geyik, yavrusu nehirden rahat geçsin diye kendini timsahın dişlerine teslim ederken hiç düşünmez bile

Hayvanlar aleminde bile dişilerde merhamet duygusunun ne kadar güçlü olduğunu sosyal medyada yayınlanan bazı videolarda görüyoruz.

**

Ekonomik destek ve sosyal yardımlar konusunda hem devlet hem de millet olarak cömert olduğumuzu dünya bilir.

İhtiyaç sahiplerini geri çevirmeyiz, isteyene veririz.

Toplum olarak, “Allah’ım bizi veren kullarından eyle” en klasik dualarımızdandır.

Elini açan, ihtiyacını dile getiren herkese az veya çok destek veririz.

Tek sıkıntımız bana göre de yanlışımız ya da eksiğimiz diyelim; destek ve yardımlarda aklımızı kullanmak yerine duygularımızı kullanmaya devam etmek.

Bunun büyük yanlışlara neden olduğunu bile bile de yanlışta ısrar etmek.

Sadece duygularımızla hareket ettiğimiz, daha sonra işin içine aklı koymadığımız için gerçek ihtiyaç sahipleri ile bu işi meslek edinenleri, kendini iyi pazarlayan sahtekarları ayırt edemiyoruz.

Böyle olunca da desteğe gerçekten ihtiyacı olanları yine unutmuş oluyoruz.

Sosyal adalet sağlanmıyor.

İhtiyaç sahibi yine mağdur kalırken, dilencilik meslek haline dönüşüyor.

**

Yardım ve desteklerde karşıdan gelen talep olmadan hareket etmiyoruz.

Gerçek ihtiyaç sahipleri de talep konusunda ‘alan el’ konumundan dolayı öne çıkmayı istemiyorlar.

Bu yüzden de yardımlarda, destek vermek isteyenlerle gerçek ihtiyaç sahipleri buluşamıyor.

Araya giren almaya alışmış, çalışmadan kazanmak isteyen profesyonelleşmiş dilenciler sayesinde yardım ve destekler heba oluyor.

**

Osmanlı bu sorunu her alanda açılan binlerce vakıfla çözmüş.

Yardım ve destekleri profesyonel biçimde organize ederek gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşırken, dilenmeye alışanları da engellemiş.

Tüccar ve esnaflarla idarecilerin kurduğu binlerce vakıf, toplumdaki ekonomik ve sosyal dengeyi bu şekilde sağlamayı başarıyordu.

Vakıf medeniyetini geliştirebilseydik bizim de bugün böyle bir sorunumuz olmayacaktı.

**

Türkiye’de çok tanınan ve sevilen oyuncu-yapımcı, oynadığı filmler milyonlarca kişi tarafından izlenen Bollywood’un dünyaca tanınan ve yardımsever kimliği ile ön plana çıkan Hindistanlı aktörü Aamir Khan’ın yardım kampanyasındaki aklına bugün hem devletlerin hem de yardımseverlerin büyük ihtiyacı var diye düşünüyorum

Sosyal medyada dünden bu yana paylaşılan videoda Hindistanlı aktör Aamir Khan şunu yapıyor;

Yardıma ihtiyacı olan herkese kişi başına bir kilo un vereceğini açıklıyor ve unları alacakları adresi yazıyor.

Yardım sadece 1 kilogram un olduğu için pek çok insan yani gerçekten ihtiyacı olmayan milyonlarca insan bir kilo unu almaya gitmiyor.

Kimler gidiyor?

Gerçek ihtiyaç sahipleri.

Bu yardımı kabul edenler bir kiloluk un paketinin içinde 15 bin rupi (1375 Türk lirası) buluyorlar.

Yani yardım gerçekten ihtiyaç duyanlara ulaşmış oluyor.

Bu işi meslek sahibi yapanlar da elenmiş oluyor.

Merhamet duygusu ile aklın birleşimi.

**

Kim bu adam?

Aamir Khan çok ilginç biri.

Yardımsever kimliği ile tanınan Aamir Khan, Hint toplumunda bazıları politik krize dönüşmüş çeşitli sosyal problemlere çözüm arayan ve bunu filmlerle yapan bir adam.

2017 yılında Türkiye’ye geldiğinde başarısının sırrı soruldu.

Cevabı şöyle oldu: Ben hiçbir şeyi başkalarını mutlu etmek ya da onlara iyi görünmek için yapmıyorum. Şöhretin bize kurduğu tuzaklardan biri bu. Daha fazla sevilmek, onaylanmak için onların istediği türden şeyler üretmek. Hayır, ben kendi inandığım şeyleri yapıyorum ve kalbimle yapıyorum. Bir başarı varsa ortada, bu yüzdendir…

Özellikle “Her Çocuk Özeldir” ve 3 idiots (3 Aptal) filmleri dünya klasikleri arasında yerini aldı.

Salgın kaynaklı ‘evde kal’ günlerinde vakti iyi değerlendirmek açısından herkese ailecek izlemeleri tavsiye edilir.

Zihin açıcı, farklı pencerelerden bakma özelliği kazandıran filmler bunlar.

Anne babalara ve çocukların ara verilen eğitimlerine sanal derslerden daha faydalı olacaktır.

#Aamir Khan
#Un
#Para
#3 İdiots
#Her Çocuk Özeldir
4 лет назад
Bir kilo un paketinin içine bir deste para koyan adam
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi