15 Temmuz gecesi, hem sosyal hem siyasal hem de ekonomik alanda Türkiye için milat oldu.
Darbe kalkışmasından 5 gün sonra 20-07-2016 tarihinde İstanbul Sanayi Odası
toplantısı düzenledi.
Burada söz alan sanayici ve iş adamı Mehmet Nuri Görenoğlu'nun konuşması iş dünyasındaki en çarpıcı açıklamaydı.
'nun, işadamları arasında kısa sürede çokça paylaşılan o konuşmasından kısa bir bölüm paylaşmak istiyorum:
*
Sayın Başkanlar, değerli Meclis Üyeleri, besmeleyle başlıyorum ki doğru şeyleri söyleyebileyim, besmeleyle başlıyorum ki söylediklerim tam ve doğru olarak anlaşılsın.
öncesinin üniversite yıllarının kazandırdığı bir tecrübeyle olaylara bakıyorum.
Birkaç dolaylı veya direkt askeri darbelere şahit oldum.
Darbe ortamına giderken toplum kolayca kabullenmesi için hazırlanıyordu.
Hâkim unsurlar, algıyı ustaca yöneterek, darbe öncesi
yöntemlerle toplumu kabul edecekleri bir
.
Mesela, terör saldırıları ile sivil hükümete toplumun desteğini ustaca azaltabiliyorlardı.
Şimdiye kadar toplum, iş adamları örgütleri, işçi sendikaları, diğer sivil toplum kuruluşları, üniversite camiası vb.leri hep
destekçileri oldular.
Yani şimdiye kadar hep müessese kazanıyordu; kumarhaneli filmlerden bildiğimiz bir kavramla hep: Kasa kazanıyordu!
Ne demişti
(Şehadet en büyük devrimdir.)
Özetle, mazlumun yanında olmak temel zaafımız olsa da en önemli meziyetlerimizdendir.
Bu durumda kazanmak kime yarar diye bakmayız?
bazen işe yaramaz.
Saygılarımla
Son söz:
*
dediği gibi bu kez kasa kaybetti.
Çünkü halk ezber bozdu, oyunu farklı oynadı ve kazandı.
Her zaman devlet milleti korurdu.
Sahaya çıktı ve ipten aldı.
*
Darbeden 3 gün sonra notumuzu düşüren
'nin haricinde ekonomide uzun vadeli çok olumsuz bir şey yaşanmadı.
Borsa, döviz, altın ve faizlerde ilk hafta bir gel gitler yaşandı.
ekonomi yönetiminin hamlesiyle ikinci hafta taşlar yerine oturmaya başladı.
Lübnan orijinli
, 1 milyar lira sermayesini artırmak için
başvurdu.
Darbe girişiminin olduğu bu ülkede, darbeden sonraki üç günde, 8 milyar dolar döviz bozdurularak, bankaya yatırıldı.
, bankalarda, marketlerde panik olmadı, kuyruk olmadı.
Darbeden sonra iki firma 200 milyon TL'lik bir tahvil ihracatı yaptı. Bunun yüzde 40'ını yabancılar aldı. 200 milyona 500 milyon talep geldi.
Başka bir firma,
'ndan 50 milyon Avroluk bir kredi temin etti.
İş dünyası Rusya ve İsrail'den Mısır'la azalan ilişkileri artırmaya hazırlanıyor.
*
(İTO), Başkanı İbrahim Çağlar dün 400 bin üyesine gönderdiği mektupta, darbe girişiminin ardından “milli birlik” ve “ülke için üretim” çağrısı yaptı.
dedi.
*
(TÜSİAD), darbe girişiminin ardından uluslararası kamuoyunu Türkiye ile ilgili doğru yönlendirebilmek ve Türkiye algısını güçlendirmek amacıyla ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere'nin önemli gazetelerinde “Türkiye'de Demokratik Anayasal Düzeni Korumak” başlıklı bir ilan yayınladı.
4 ülkenin en saygın gazeteleri arasında yer alan
gazetelerinde İngilizce, Almanca ve Fransızca yayınlanan ilanda, Türkiye'de tüm toplum kesimlerinin ve kurumların demokrasiye bağlılığı ile Türkiye ekonomisinin gücü vurgulandı.
TÜSİAD ayrıca, bu alandaki bilgilendirmenin tüm dünyaya yayılması için bir iletişim çalışması başlattı.
«
Şimdi merak ediyorum siyasi parti liderlerinin (Erdoğan, Yıldırım, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun) bir araya gelmesi için,
birlik mesajları için,
milli kalkınma çağrısı için,
ortak işbirliği mesajları için,
dünyaya karşı böyle bir ilan yayınlaması için darbe girişimi olması mı gerekiyordu?
Bütün bunları yapmak için sadece bu ülkeyi ve bu ülkenin insanlarını sevmek yetmiyor mu?