|
Bu kez tatile kaçamadılar

Tüketim ekonomisi insanları zengin yoksul toplumun bütün kesimlerini tatminsiz hale getirdi.

Yüzyılın dini haline gelen tüketim ekonomisi emrediyor.

Tüketici uyguluyor.

Bu sapkın zihniyet, tüketiciye “Bencil ol”, “sen mutlu ol yeter” “önce senin hayatın” diyor

Bayram tatilleri uzatıldığında, “aileni geçindirmek için eşek gibi çalışıyorsun. Sen tatili herkesten çok hak ediyorsun. Anneni babanı akrabalarını her zaman görürsün. Uzun tatil fırsatını değerlendir kaç bir taraflara” diyor.

Yüzyılın bu yeni dinine mensup olanların ortak özelliği bulundukları hiç bir halden memnun olmamaları.

Temel şart tatminsiz olmak.

Tatminsiz olursan tüketiyorsun. Tükettikçe doymuyorsun daha çok acıkıyorsun.

Acıktıkça yeni ürünlere saldırıyorsun.

Tabii bu arada bütçeyi aşıyorsun.

Paniğe gerek yok diyor tüketim ekonomisinin rehberleri.

Borçlan.

Bankalar bugünler için var

Tüketmek için borçlanmaya başlıyorsun.

Bu arada eşin, çocukların ve sen tüketim zincirleriyle her gün daha da köleleşirken faiz girdabından çıkamıyorsun.

Ve sonunda gazetelerin 3. sayfalarında 2 sütuna küçük bir haberle veda ediyorsun.

Tatminsizliğin zirve noktasını çocuklarda gözlemleyin.

Reklamların esiri olan çocukları artık hiçbir şey mutlu etmiyor, kesmiyor.

Büyüklerde bu tatminsizliğin yansıması ise daha farklı.

Onlara sunulan oyuncaklar daha pahalı. Erkeklere elektronik eşya, kadınlara beyaz eşya çeşitleri ve yeni modelleri.

ZİNCİRLERİ KIRIN

Ramazan ve Kurban Bayramları''nda tatilin uzatılmasına karşı değilim.

Uzatılan tatili bayramdan kaçma fırsatı gören zihniyete karşıyım.

Bu bayram tatilinin 9 güne çıkarılmamasına da o yüzden sevindim.

Uzatılmayan bu bayram tüketim zihniyetine esir olanların bu zincirden kurtulabilmesi için iyi bir fırsat.

Bayramda tatile kaçamayanlar 3 günlük Ramazan Bayramı''nın anne ve babalardan başlayarak akraba, komşu ve yaşlıları ziyaret ederek onların hayır dualarını alarak kısa günde büyük kazanç elde edebilirler.

Mezarları ziyareti de unutmayarak bayram geleneğini genç nesile aktarmak mümkün.

Büyük alışveriş merkezleri yerine bir kez de mahal-lenizdeki bakkaldan alışveriş yapın

Yeni kuşaklara gelenek görenek, örf ve adetleri aktaramazsak, onlara dini vecibeleri yaşayarak gösteremezsek bir gün, “Alo kızınız kurduğu çete ile okul basmış şu anda karakolda. Bir zahmet karakola gelin” denilen bir telefon alabiliriz.

Kent Şekerleme''nin bayramlarda kullandığı bu reklam tarzı çok tutuldu.

Bayramda arabasıyla tatile çıkan bir aile yolda Kent Şekerleme''nin reklam panosunu görüyor.

Panoda, “Bayramda tüm sevdiklerinizi çikolata ve şekerle sevindirin” yazısını görünce yoldan bir U dönüşü ile tatilden vazgeçip doğru anne-babalarının evine gidiyorlar.

Demek ki bunu yapabilecek güç ve iman da damarlarımızdaki asil kanda mevcut.

Herkese hayırlı bayramlar.

Süleymaniye''de bayram sabahı
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede

Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye''de

Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,

Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi

Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,

Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan.

Gecenin bitmeye yüz tuttuğu andan beridir,

Duyulan gökte kanat, yerde ayak sesleridir.

Bir geliş var!.. Ne mübârek, ne garîb âlem bu!..

Yahya Kemal Beyatlı''dan dokuz dize

***

Hırs azgınlığı akıllı adamın gözünü bağlar.

(SADİ)

***

İŞ''İN SIRRI O''NDA
Hepsi bizim oldu

Hz Ayşe anlatır: Bir gün koyun kesmiş ve bir bud dışında bütün eti dağıtmıştık.

Allah''ın Elçisi: -“Koyunu ne yaptınız? diye sordu.

-Ben bir bud dışında hepsini dağıttığımızı söyledim.

-“Ey Ayşe” dedi, “Demek ki bir bud dışında hepsi bizim oldu.”

Uzaktan gelen bir misafir Hz Muhammed''in evinde gecelemektedir.

Akşam yemeği olarak da sadece biraz keçi sütü vardır.

Misafir hepsini içer.

Kendilerine bir şey kalmadığı için Hz Muhammed ailesi geceyi aç geçirirler.

17 yıl önce
Bu kez tatile kaçamadılar
Ucundan tutuyoruz her şeyin
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?