|
Dikkat! Pozisyon alınacak, al!
Belirsizlik zamanlarında durumdan vazife çıkarmalar artar.

Turnusol kağıdı gibidir böyle zamanlar.

Fırsatçıları, volecileri çoktur.

Herkes meşrebine, mesleğine karakterine, ahlakına ve zeka seviyesine uygun pozisyon arayışlarına geçer.

Bunları ahlaki olanlar, ahlaki olmayanlar diye ayırabilirsiniz.

Aslında normal zamanlarda normal bir insani davranıştır.

Ancak anormal zamanlarda bu tür gel-gitler artar.

Şimdiki hal tam da bu anlattığımız haldir.

Böyle zamanlarda sakin durmak, duruşu değiştirmemek, fazla konuşmamak, geri dönüşü olmayan hareketler yapmamak, köprüleri yıkmamak, önemli kararlar almamak, iyi gözlemlemek ve sisin dağılmasını beklemek en doğrusudur.

*

Bilge insanlar ne çok sevineceksin ne de çok üzüleceksin, ikisinin arasında kalmaya çalış derler.

Orta yol her zaman iyidir ve doğrudur.

Neden?

Çünkü çok sinirli anlarda ya da çok sevindiğin esnada sen sen olmaktan çıkarsın.

Normalleşmen yani tekrar insanileşmen için beklemen, duruşunu bozmadan beklemen gerekir

Buradan şunu anlarız. Çok sevinç ve çok üzüntü insani değildir.

*

Sabahleyin caddenin başındaki seyyar arabasıyla poğaça satan satıcı Sabri Keleş bu sabah kulağıma doğru eğilerek sessizce, “Abi bir kaç kuruş birikimim var. dolar mı alayım, ne yapayım" dedi.

Anladım ki duruma göre pozisyon alma işi sokak satıcısına kadar inmiş.

Şimdi bu sokak satıcısından yukarı doğru çıkın.

Bu şu anlama gelir:

İşadamları, STK'lar, gazete yöneticileri, gazete patronları, televizyonlar, bürokratlar, eğitim camiası velhasıl, koltuğu olan çıkarı olan herkes sandıktan çıkan sonuca göre bir pozisyon almak peşinde.

Kimisi dolar alır, kimisi altın, kimisi de faize yönelir.

Kimisi borsadan çıksam mı yeniden hisse mi alsam kararsızlığı içindedir.

Kimi şirket sahipleri ve bürokratlar da yeni gelebilecek siyasi iktidara göre pozisyon değiştirir.

O yüzden belirsizlik kötüdür.

Ahlaksızlığı teşvik eder

*

Belirsizlik bireyler için de kötüdür.

Evden sokağa çıkarken nereye gideceğini bilirsen adımlarını daha rahat atarsın. Yönünü bildiğin için hedefine güvenle ve yolu bilmenin rahatlığıyla varırsın.

Şöyle biraz turlayayım diye çıkarsan dışarı eğer, o anda esen rüzgar seni nereye götürürse o yana yönelirsin.

Çıkmaz bir sokağa girdiğinin farkına bile varmazsın.

Yolunu gereksiz biçimde uzatırsın.

Bir müddet sonra da sıkılır tekrar evine dönersin.

Bu tek başına bir insanın belirsizlik anında başına gelebilecek ihtimaller.

Bir de bunu insanların oluşturduğu en büyük kurum olan devlet için düşünün.

O zaman olabilecek şeyler daha büyük daha tehlikeli hallere dönüşecektir.

*

“En kötü karar kararsızlıktan iyidir" derler ki doğrudur.

Belirsizlik toz bulutunun içinde kalmak, çölde pusulasız nereye gittiğini bilemeden bir sağa bir sola savrulmak gibidir.

Hiçbir tarafı göremezsin.

Nereye gideceğini bilemezsin.

Hem zaman kaybedersin hem de güven.

Yön tayin etmek o yüzden önemlidir.

*

Pazartesi günü piyasaların çok ani ve sert tepkisine, doların, altının ve faizin çıkışına, borsanın düşüşüne aldanmayın.

Döviz, faiz, borsa, altın piyasası Eminönü'ndeki güvercinler kadar ürkektir.

Bekleyin, bu sis dağıldıktan sonra ne yapacaksanız yapın.

*

Bu sisi dağıtmak da Meclis'e giren siyasilerin görevi.

Pazar günü vatandaş sandıktan: Alın size bu kadar kumaş, bundan bir elbise çıkarın dedi.

Şimdi eğilip bükülmenin, particiliğin, küçük hesaplar peşinde koşmanın, bireysel çıkarları öne sürmenin zamanı değil.

Hele intikam zamanı hiç değil.

Devlet adamı olma, belirsizliği ortadan kaldırıp gemiyi yürütme zamanı.

Millet iş-aş-eş bekliyor.

Günün sözü

Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler.

Cenap Şahabettin
#Fırsatçılar
#Eminönü
#Meclis
9 yıl önce
Dikkat! Pozisyon alınacak, al!
Birkaç şey birden
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…