|
Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl

Asya’dan Avrupa’ya 6 kıtanın tamamına yayılan koronavirüs küresel bir salgına dönüşünce küresel bir ekonomik etki haline geldi.

İş dünyasında koronavirüs salgınının dünya ekonomisinde durgunluğa neden olacağı ve yeni bir küresel krizi tetikleyeceği endişeleri had safhada.

Piyasalarda tedirginlik hakim.

Petrol fiyatlarında yaşanan tarihi düşüşün ekonomik etkisi salgından daha uzun sürebilir.

Koranavirüs pandemisinin ardından küresel sistemin yeniden şekilleneceği, kartların baştan karılacağı ve dengelerin değişeceği bir döneme girdik.

Uluslararası kuruluşlar küresel ekonomik büyümeye yönelik tahminlerini değiştiriyorlar.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın raporuna göre koronavirüs endişesi doğrudan yatırımları yüzde 15 düşürecek.

**

Avrupa ülkeleri de virüsle büyük sınav veriyor.

AB ülkeleri korona virüs pandemisinden (salgın) farklı düzeylerde etkilense de, olumsuz etkileri AB’nin her tarafında hissedilecek ve bu krizden çıkmak için ülkelerin ortak politikalar yürütmesi şart.

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun dediği gibi koronavirüs pandemisinin tetiklediği kriz AB’nin dayanışma ilkesi üzerinde büyük bir baskı oluştu.

“AB’nin bu ilkeye ne kadar işlerlik kazandıracağı Birliğin geleceği açısından kritik önemde” diyen İKV Başkanı’nın tespitleri ve önerileri şöyle;

Tüm dünya gibi AB de büyük bir kriz ile karşı karşıya.

İtalya’da yüzde 11’i aşan ölüm oranına yol açan COVID-19 virüsü sağlık sistemleri üzerinde eşi görülmemiş bir baskıya yol açıyor.

Bu açıdan koruyucu ekipman, solunum cihazı gibi tıbbi ürünlerin krizden en çok etkilenen ülkelere iletilmesinde AB ilk etapta çok geç kaldı.

Özellikle İtalya’da ‘AB bizi yalnız bıraktı’ izlenimine neden oldu.

Daha sonra 16 Mart 2020 itibarıyla komisyon devreye girdi.

AB’ye seyahat yasağı gibi önlemlerin yanında, pandemiyle mücadele için gerekli tıbbi ekipman stoku oluşturuldu.

Bazı hastalar tedavi için İtalya ve Fransa’dan Almanya’ya gönderildi.

Ancak Çin ve Rusya gibi ülkelerin de İtalya’ya AB’den de önce yardım göndermeleri ve bunun propagandasını da iyi yapmaları AB’nin algı oluşturmada geç kaldığını ortaya koydu.

Gecikerek de olsa AB bu alanda öne geçmeye çalışıyor.

**

Koronavirüs pandemisinin ekonomik etkileri de dalga dalga hissediliyor ve hissedilecek.

Birçok ülke ve sektörde üretim yavaşladı ve durma noktasına geldi.

Tüketim davranışları değişti.

Bazı sektörlerde üretim, koruyucu maske gibi ekipman imalatına kaydı.

Ticaret ağları son derecede olumsuz etkilendi.

Yani kriz tüm ülkeleri kasıp kavuruyor.

Ancak zaten bütçe açığı yüksek olan İtalya ve İspanya gibi ülkeleri daha da olumsuz etkileyecek.

Avro Alanı’nda geçerli olan ve katı mali disiplin öngören kurallar ilk etapta gevşetildi.

Ancak İtalya ve İspanya gibi ülkelerin borçlanma ihtiyaçlarına cevap verebilmek için korona bond denilen ortak bonoların piyasaya sürülmesi önemli bir adım olabilir.

Geçtiğimiz günlerde 9 AB ülkesinin öne sürdüğü bu öneri başta Hollanda olmak üzere, Almanya, Avusturya ve Finlandiya tarafından reddedildi.

Bu Avro Alanı’nın geleceği açısından son derece olumsuz bir gelişme.

İtalya ve İspanya gibi Avro Alanı ülkelerinin büyük bir iktisadi krize girmeleri diğerlerini de etkileyecektir.

Avrupa Komisyonunun son olarak getirdiği 100 milyar avroluk işsizlik reasürans önerisini olumlu bulan İKV Başkanı, hızla artan işsizliğe karşı bu önerinin mutlaka desteklenmesi gerektiğine dikkat çekerek uyarıyor; AB ülkeleri ya birlikte krizden çıkacaklar ya da çıkamayacaklar.

**

Yani kural şu; Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl.

Eski alışkanlıklarla hayatı sürdürmeye çalışmak yok artık.

Ya birleşerek hayatta kalacaksın, ya da birlikte batacaksın.

Küresel ekonomiler için önemli bir yol ayrımındayız.

Koronavirüs salgını insanoğluna tek seçenek sunuyor; Benimle tek başına mücadele edemezsin, birleşmek zorundasın.

Dayanışma ve birlikte yaşama zorunlu artık.

İnsani özelliklere göre yaşamak insanoğlunun keyfine bırakılmayacak.

Sağlıklı kalmak için başkalarının da sağlıklı olması gerekiyor.

Yoksa her an tehdit altında yaşamak zorunda kalacaksın.

Sözün özü bundan sonra yaşamak için başkalarını da düşünmek zorundasın.

Kendini düşündüğün kadar başkalarını da düşüneceksin.

Kendin ve sevdiklerin için!

Bu da şerrin önümüzdeki döneme miras kalan ‘hayır’ kısmı!

#DAyanışma
#Söz
#Şer
#Finlandiya
il y a 4 ans
Eski hâl muhal; ya yeni hâl veya izmihlâl
21 yılın en büyük başarısı
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…